Etiket: Çubuk

ankara çubuk ilçesi

  • ÇUBUKSPOR MUTLU DÖNDÜ

    Çubukspor, Haymana stadında Yeni Haymana Spor ile yaptığı ASL 16. hafta maçını 3-2 kazanarak puan hanesine 3 puan daha eklemeyi başardı. Seyircilerine iyi bir futbol sergileyen Çubukspor aldığı 3-2’lik skorla taraftarlarını ve yöneticilerini bir kez daha sevindirdi.

  • Gökmen; Çubuk İçin İddialıyız!

    Bir önceki dönemde Çubuk’a iyi derecede hizmet ettiklerini dile getiren MHP Çubuk Belediye Başkan Adayı Mustafa Gökmen; “1999 – 2004 yılında Çubuk belediye başkanı olarak başarılı bir belediye yönetimi ile hizmet ettim. 2004 yılında seçimi kayıp ettik. Oyumuzu yaklaşık % 85 artırarak seçimi kayıp ettik. Biz başarısız bir başkanlığı değildik. Seçimden sonra da MHP’ye yine hizmette bulundum. 29 Mart 2009 yılında yapılacak mahalli idareler yerel seçimlerde tekrar belediye başkanı adayı olarak yola çıktık. 2004 yılı seçiminden sonra aday olmayacağım demiştim. Yaklaşık bir ay önceye kadar aday değilim diye söyledim. Fakat bizi seven insanlar “Başkanım illa aday olacaksın demeleri, ilin ve Milliyetçi Hareket Parti teşkilatının ve genel merkezinde baskıları ile tekrar yola çıktık. Kendi sevenlerimizi ve bizi destekleyen insanlarımızı bırakmamak için aday oldum. İlçe de kaybedilen bir 5 sene var. AKP hükümeti, başbakan Çubuk başkan adayına kefil olmuştu. Melih bey “üçlü olalım güçlü olalım” dedi ve milletin oylarını aldılar. İlçe halkından yaklaşık % 60 – %70 oy aydılar. Ama güçlü olamadılar. İlçe halkı iyi niyetli olarak ilçemize hizmet gelsin diye bunlara destek verdi. Fakat 5 sene zarfında Çubuk kaybetti. Yapılan hiçbir hizmet yok. Bunlar bekleyeni veremeyince bize bir özlem oldu. Bunlar olduktan sonra kendimi aday olmak için mecbur hissederek iyi niyetli olarak halkımızı kucaklayarak, onlara hizmet için tekrar talip olduk. Ama takdir vatandaşındır. Biz bir dönem kazanmayı da, kayıp etmeyi de yaşadık. Hakkımızda hayırlısı ne ise o olsun diyoruz” dedi.

    Şuan ki belediyenin durumunun içler acısı olduğuna dikkat çeken Gökmen şöyle devam etti. “Tüm kadrosunu yitirmiş Ekip yok işi bilen kişiler kimi içerde, kimisi emekli oldu. Belediyenin gelirlerinin çoğu gitti. Bu gelirler belediye personelinin maaşını ödeyemeyecek durumda. Bizler bunların üstesinden geleceğimizi inandığımız için belediyeye talibiz. Projelerimizi ilerleyen zaman da bütün halkımıza duyuracağız. Biz her zaman kendi dönemimizde halkımızın içindeydik. Halkımızın iyi ve kötü günlerinde hep yanlarında olduk. Aradıklarında halkımız bize 24 saat ulaşabiliyordu. Üçlü koalisyonda biz MHP’nin bir belediye başkanıydık. Belediyenin 1 metre yerini satmadan, iller bankasından beş kuruş almadan 5 senemi tamamladım. Belediye adına yapılmış hiçbir hizmeti göremiyorum. Bunu vatandaşlarda aynı şekilde söylüyorlar. Bu yüzden halk bizden yana teveccüh gösterdi. İnşallah bu dönemde 5 senenin verdiği tecrübe ile ilçemize daha fazla hizmet edeceğimizi düşündüğümüz için talip olduk. Bu işin zor ve veballi olduğunu biliyoruz. Yetimin hakkını önceki dönemde olduğu gibi bu dönemde de savunacağımıza ve koruyacağımıza şimdiden söz veriyoruz. Ben buradan bütün başkan adaylarımıza başarılar diliyorum. Bu bir demokratik bir yarıştır. Bu işte iki sonuçlu bir netice çıkacaktır. İkisine hazırlıklı olunması gerektiğini düşünüyorum. Adaylığımı açıkladım. Esnaf, vatandaş ve dernek ziyaretlerine gidiyoruz. Elimizden geldiği kadarı ile herkese ulaşmaya çalışıyoruz. Seçim büromuzda vatandaşlarımız ile sohbet ediyor onları ağırlıyoruz. İstişarelerimiz devam ediyor. Vatandaşla her zaman içindeydik devamlı da içindeyiz. Vatandaşlarımızın kararına sonuna kadar saygılıyız. Bizim denenmişliğimiz var. Biz halkımızın içinde olan insanlardık. Biz ilçemizi iyi yönleri ile göstereceğiz. Bu iş için iddialıyız. Biz yönetilen başkan değil, yöneten başkan olacağız. Bir daha keşke dememek için, teveccüh halkımızdan, takdir Allah’tan diyoruz. Herkes oyuna ve vebaline sahip çıksın.

  • Çubuk Tarihinde İlk Olacak

    Acehan yaptığı konuşmasında “Çubuk tarihinde ilk defa İlçe Başkanı ve Belediye Başkanı beraber el ele birlikte bir 5 yılı götüreceğiz inşallah. Buradan bunun sözünü veriyorum.” dedi.

    Aslı Olan Çubuk’un Kazanmasıdır

    Daha sonra adaylığı ile ilgili konuşmasını yapan Dr. Mustafa Özden şunları söyledi. “İnsanımızın ekonomik, siyasal ve toplumsal problemlerinin çözümü konusunda kendimizi sorumlu addederek 29.03.2009’da yapılacak yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Çubuk Belediye Başkanlığı için aday adayı olmaya karar verdik. Bu kararı, hiçbir problemin çözümsüz kalmayacağı, Çubuk’umuzun problemlerinin iyi bir ekiple ve kararlılıkla aşılacağı inancından hareketle aldık. Daha en baştan insanı merkeze alan, ilkelerin ve erdemin esas olacağı bir siyaset izleyeceğimizi beyan ettik” dedi.

    Nihayetinde güzel bir aday adaylığı süreci geçirdik diye konuşan Özden;12 aday adayının katıldığı bu hizmet yarışında bir kişi aday olacaktı. Cenab-ı Hak bunu bize nasip etti. Bu sonucu diğer aday adayı arkadaşlarımın vakar içinde karşılayacaklarını umuyorum. Ak Partiliye yakışan da budur. Bizim sevincimiz, bizim gibi düşünmeyenlerin üzüntüsü olmamalıdır. Aslı olan Çubuk’un kazanmasıdır. Birlik ve beraberliğimiz, demokrasimiz ve Ak Partimiz Çubuk’ta sandıktan inşallah güçlenerek çıkacaktır. Çubuk siyasetinde yeni bir sayfa açıyoruz. Herkesi bu yeni sayfanın gereklerine göre hareket etmeye çağırıyoruz. Kapımızı demokratik nezaket içinde herkese açık tuttuğumuzu ifade etmek istiyoruz. Allah nasip ederse ülkemiz için, ilçemiz için genel merkeziyle, il ve ilçe teşkilatımızla, Büyükşehir Belediyemizle el ele gönül gönüle vererek hizmete varız. Bu yarışa katılan diğer siyasi parti adaylarına da başarılar diliyoruz. Centilmence, güzel bir seçim atmosferi geçirmemizi temenni ediyoruz. Geçmişi geleceğe taşıyacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Yarınlar için, bu günden başlıyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun” dedi.

  • Ankara Çubuk İçin Bilmek İstedikleriniz

    Çubuk; ovaya ve içinden geçen çaya adını veren bir yerleşim merkezidir. Türklerin Anadolu’ya hakim oldukları dönemde kurulan yerleşim yeri, Ankara’nın kuzey doğusunda Karadeniz bölgesinin geçiş kuşağında yer alır. Adını kurulduğu yerin yeşil olmasından almıştır. Çubuk, Ankara savaşı ile birlikte tarihi önem kazanmış bir ilçemizdir.

    Çubuk İlçesi İç Anadolu Bölgesinde ve Başkent ANKARA İline bağlı bir ilçedir. Tarih içinde ilçenin adı ilk kez 1402 yılında, Çubuk ovasında yapılan ANKARA savaşı ile duyulmuştur. Tarihsel önemini bu savaştan alan kasaba, ilk kez 1902 yılında ilçe merkezi yapılmıştır.1910 yılında yeniden Bucak olmuş ve 1921 yılından bugüne ilçe olarak gelmiştir. İlçeye bağlı köylerin bir çoğu adını ANKARA savaşına ilişkin yaşanan olay ve savaşan Komutanlardan almıştır.

    Çubuk ve civarı Anadolu’nun Türkler tarafından fethi sırasında ilk ele geçen yerlerdendir. Bu bölgeyi, Selçuklu komutanlarından Çubuk Bey ele geçirmiştir. Çubuk isminin buradan gelmiş olabileceği konusunda görüşler bulunmaktadır. Çubuk, Türklerin fethinden sonra yoğun bir şekilde Oğuz Boyları’nın iskanına sahne olmuştur. XVI. Yüzyıldan kalan Osmanlı tahrir defterlerindeki köy adları Alayundlu, Çavundurlu, Eymür, İğdir, Kınık, Peçenek ve Yazır boylarından bazı grupların bu bölgede yerleştiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca Karakeçili ve Akçakoyunlu aşiretleri de Çubuk’a yerleşmişlerdir. Türk aşiretlerinin birçoğu Çubuk’a geldikten sonra zamanla yerleşik hayata geçmişlerdir. XVI. Yüzyılda aşiretlerin hemen hemen tamamı konar göçerliği bırakmış ve köylerde oturarak, zirai üretim ve hayvancılıkla uğraşmaya başlamıştır.

    Bölgede, bu dönemde sadece iki aşiret yerleşik hayata geçmemiştir. Bunlar Murad Fakihlü ve Işık Gazilü cemaatleridir. Aşiretler yerleşik hayata geçmelerine rağmen yayla hayatını sürdürmeye devam etmişlerdir. Bölge halkı XVI. Yüzyılda Aydos dağlarındaki yaylalara çıkarlardı.

    XVI. yüzyılda Çubuk, Osmanlı taşra teşkilatında Ankara Sancağı’na bağlı bir kazaydı. Ancak kazanın bir merkezi bulunmuyordu. 250 civarındaki köy, Çubuk adı altında bu kazayı oluşturuyordu. Bu dönemde müstakil olarak Çubuk Pazarı ismini taşıyan bir köy de vardır.

    1522 yılında Çubuk Kazası’nda 248 köy, 40 mezra, 7 yayla bulunuyordu. Kazanın nüfusu yaklaşık 20.000 idi. 1571 yılına gelindiğindeyse kazanın nüfusu artmış, 30.000 olmuştu. 1571 yılında ise Çubuk’ta 199 köy, 34 mezra ve 18 yayla vardı.

    2002 Yılı Ağutos ayı itibariyle ilçemize bağlı 3 Belde 85 Köy vardır. İlçemiz 23.7.2004 tarih ve 2531 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye kanunu sonucu metropol ilçe olmuştur. Bu kanun itibariyle 27 köy yeni düzenleme ile belediyemize bağlanarak mahalle statüsüne kavuşmuştur.

    İlçemiz Ankara iline asfalt yolla bağlıdır. Yolun uzunluğu ilçemizden itibaren 39 Km.‘ dir. Ayrıca Akyurt ilçesi, Yukarı Çavundur Beldesi ve Sirkeli Beldesine de asfalt yolla bağlıdır.

    Köy yolları yaz ve kış ulaşıma açıktır. Çubuk – Ankara arasında 06:00 23:30 saatleri arası her 15 dakikada otobüs seferleri yapılmaktadır.

    Esenboğa Havaalanı ilçemizin hudutları içerisindedir. Esenboğa havaalanından ilçemize ulaşım karayolu ile yapılmaktadır.

    İlçenin üç tarafı dağlarla çevrili , güneyi ovaya doğru açık ve denizden uzak olduğu için kara iklimi hüküm sürmektedir. Yazları kurak ve sıcak , kışları ise soğuk ve yağışlı geçer. Kaydedilen en düşük ısı –21.5 derece , en sıcak ısı +37.7 derecedir. Yağmur ortalamaları 472 mm. Ve nisbi oranı ise % 68 ‘ dir.

    İlçemize bağlı Esenboğa beldesi sınırları içerisinde bulunan, Olimpik Termal Havuz ve Spor tesisleri mevcuttur.

    İlçemizde belediyemiz bünyesinde faaliyet gösteren çok amaçlı M.Akif ERSOY kültür merkezi bulunmaktadır. (Kültür merkezi 400 oturumlu olup Düğün salonu, Tiyatro Gösteri Salonu ile toplantı salonu olarak hizmet vermektedir.)

    İlçemizde tarihi eser niteliği taşıyan, ilçemizin muhtelif mahallerinde bulunan 5 adet tarihi eski evler mevcuttur.

    Çubuk İlçesi İç Anadolu Bölgesinde ve Başkent ANKARA İline bağlı bir ilçedir.Tarih içinde ilçenin adı ilk kez 1402 yılında, Çubuk ovasında yapılan ANKARA savaşı ile duyulmuştur. Tarihsel önemini bu savaştan alan kasaba, ilk kez 1902 yılında ilçe merkezi yapılmıştır.1910 yılında yeniden Bucak olmuş ve 1921 yılından bugüne ilçe olarak gelişmiştir. İlçeye bağlı köylerin bir çoğu adına ANKARA savaşına ilişkin olay ve Komutanlardan almıştır.

    Çubuk ve civarı Anadolu’nun Türkler tarafından fethi sırasında ilk ele geçen yerlerdendir. Bu bölgeyi, Selçuklu komutanlarından Çubuk Bey ele geçirmiştir. Çubuk isminin buradan gelmiş olabileceği konusunda görüşler bulunmaktadır.

    Çubuk, Türklerin fethinden sonra yoğun bir şekilde Oğuz Boyları’nın iskanına sahne olmuştur. XVI. Yüzyıldan kalan Osmanlı tahrir defterlerindeki köy adları Alayundlu, Çavundurlu, Eymür, İğdir, Kınık, Peçenek ve Yazır boylarından bazı grupların bu bölgede yerleştiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca Karakeçili ve Akçakoyunlu aşiretleri de Çubuk’a yerleşmişlerdir.Türk aşiretlerinin birçoğu Çubuk’a geldikten sonra zamanla yerleşik hayata geçmişlerdir. XVI. Yüzyılda aşiretlerin hemen hemen tamamı konar göçerliği bırakmış ve köylerde oturarak, zirai üretim ve hayvancılıkla uğraşmaya başlamıştır. Bölgede, bu dönemde sadece iki aşiret yerleşik hayata geçmemiştir. Bunlar Murad Fakihlü ve Işık Gazilü cemaatleridir. Aşiretler yerleşik hayata geçmelerine rağmen yayla hayatını sürdürmeye devam etmişlerdir. Bölge halkı XVI. Yüzyılda Aydos dağlarındaki yaylalara çıkarlardı.

    XVI. yüzyılda Çubuk, Osmanlı taşra teşkilatında Ankara Sancağı’na bağlı bir kazaydı. Ancak kazanın bir merkezi bulunmuyordu. 250 civarındaki köy, Çubuk adı altında bu kazayı oluşturuyordu. Bu dönemde müstakil olarak Çubuk Pazarı ismini taşıyan bir köy de vardır.

    1522 yılında Çubuk Kazası’nda 248 köy, 40 mezra, 7 yayla bulunuyordu. Kazanın nüfusu yaklaşık 20.000 idi. 1571 yılına gelindiğindeyse kazanın nüfusu artmış, 30.000 olmuştu. 1571 yılında ise Çubuk’ta 199 köy, 34 mezra ve 18 yayla vardı.

    İlçemizde bulunan Sele Köyünde türbesi olan Seyyid Kalender Veli, bir derviş olup,Horasandan gelen alperenlerdendir. İlçemiz Cumhuriyet Mahallesinde (Çubuk Lisesi yanında) daha önce bulunan ve şimdi yerinde iskan edilen binaların bulunduğu Gül Baba türbesi (zaviye) de döneme ait izler arasında yer alır.

    Gelen erenler, Ankara ve çevresinin Türkleşmesinde, yurt olmasında öncü olmuşlardır. İlçemiz ve Ankara çevresi 1354 yılında Osmanlı hakimiyetine katılmıştır. Osmanlı kaynaklarında Çubuk Bazarı, Çubukabad aslında yerleşim yeri olarak geçer. Abad: mamur, şen ve bayındır anlamına gelir. Evliya Çelebi 17. yüzyılda doğudan batıya doğru yaptığı seferi anlatırken; Çubuk ovasını 10 gün boyunca gezdiğini ve burasının 150 akçelik kaza, 7 nahiye ve 70 köyden oluştuğunu belirtmektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinden anlaşılacağı üzere ilçemizin 1648 yılında bir yerleşim yeri olduğu açıktır.

    1902 yılında kaza olmuş, 1907 yılında Ankara’ya bağlı nahiyeye dönüştürülmüştür. 21 Ekim 1920’de TBMM başkanı Mustafa Kemal Paşa ve bakanlar kurulu imzasıyla tekrar kazaya dönüştürülen Çubuk’ta bulunan Ravlı (Akyurt ) ve Sirkeli köyleri nahiye yapılmıştır. 1990 yılında Akyurt Çubuk’tan ayrılarak ilçeye dönüştürülmüş, 2005 yılında alınan kararla da Ankara Büyükşehir sınırları içerisinde yer almaya başlamıştır.

    Mustafa Kemal Atatürk 1933 yılında; Melikşah köyünde yer alan açık havuz şeklindeki Melikşah hamamını, 16.06.1935 tarihinde başbakan İsmet İnönü, Ali Çetinkaya, cumhurbaşkanılığı muhafız alayı komutanı binbaşı İsmail Hakkı Tekçe ile yaptığı gezide ilçemizi onurlandırmış ve halkımızın sıcak sevgisi ile karşılanmıştır. Çarşı merkezinde üzeri kapalı tutulan su kuyusu yanında hatıra fotoğrafı çektiren Atatürk ve maiyetindeki heyet ile birlikte şimdiki belediye binasının bulunduğu çay bahçesinde istirahat etmiş, halk ile sohbet ederek daha sonra Kışlacık Köyü ve Karagöl’ü ziyaret etmişlerdir. Aydos dağı yaylasında küçükbaş hayvancılığı geliştirmek amacıyla Atatürk’ün emri ile yaylaya mandıra yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk “Tarih, bir milletin kanını, hakkını ve varlığını hiçbir zaman inkar edemez” diyerek tarihin önemini vurgulamıştır.

    ÇUBUK II BARAJI

    Çubuk II Barajı ilçemize 4 km. uzaklıkta olup, Aşağı Çavundur Köyü toprakları üzerinde, dar bir boğazda toprak dolgu olarak 1964 yılında yapılmıştır.

    Baraja Çubuk-Karagöl yolu üzerinden ayrılan bağlantı bir yolla gidilmektedir.

    Ankara’nın içme suyu ihtiyacını karşılamak ve Ankara’yı Çubuk Çayı’nın taşkınlıklarından korumak amacıyla yapılan barajların ikincisidir. Bu barajın en önemli özelliği tamamen Türk düşünce, emek ve parasıyla meydana getirilmiş olmasıdır.

    Çubuk II Barajı da doğal güzelliği ve mesire yerleri ile oldukça yoğun bir ziyaretçi akınına uğramaktadır

    KARAGÖL

    Karagöl, Çubuk ile Kızılcahamam arasında, Kavak Dağı ile Yıldırım Dağı eteğinde küçük fakat çok derin, krater bir göldür. Gölün çevresi mükemmel bir doğal güzelliğe sahiptir. İlçemize yaklaşık 40 km. uzaklıktadır. Çevresinde spor yapma imkanı vardır. Gölün her iki tarafı yamaçlarla çevrili olup, etrafı çam ve dağ kavağı ile çevrilidir.

    Göl kenarındaki ormanların içinde kaynak suları vardır. Bu sular çıkış noktasında oldukça soğuktur. Hatta kayaların aralarından çıkan suların suyun son derece soğuk olmasından dolayı Ağustos aylarında dahi donduğu görülür. Ormanlık bölgelerde av hayvanlarına rastlamak mümkündür. Tepelerde yaz aylarında bile kara rastlanır. 1402 yılında yapılan Ankara Savaşı’nda, Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt’ın orduları burada iskan etmişler ve su ihtiyaçlarını karşılamışlar. Göl içinde yüzmek oldukça tehlikelidir. Ortasındaki şelalenin etkisiyle boğulanlar olmuştur.

  • Çubuk Gözyaşı’na Boğuldu

    Çubuk Alperen Ocakları organizasyonu ile düzenlenen ve ‘Gözyaşı Geceleri’ olarak bilinen ‘Filistin’ isimli tiyatro oyunu büyük bir ilgi ile izlendi. Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da programı takip etti.

    Belediye Düğün salonunda düzenlenen ve ‘Gözyaşı Geceleri’ programında Filistin’de ve Gazze’de yaşanan insanlık dramına değinildi. Düzenlenen geceye BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Besteci, Hakkı Öznur, BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu, BBP Ankara İl Başkanı , Çubuk Belediye Başkan Adayı Durali Simsar,İlçe Başkanı Şevki Arıcı , partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.Yoğun katılım dolayısıyla vatandaşların birçoğu parkta kurulan sinevizyon gösterisiyle izledi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan gecede Açılış konuşmasını İsrail”i kınayarak yapan Çubuk Alperen Ocakları başkanı Salih Özdemir, Bu gecenin düzenlenmesinde katkılarından dolayı BBP Çubuk Belediye Başkan Adayı Durali Simsar”a, Katılımlarıyla da BBP Genel Başkanı Muhsin yazıcıoğlu ve tüm davetlilere teşekkür etti.

    Daha sonra kürsüye gelen Büyük Birlik partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, İsrail’in; Filistin’de ve Gazze’de yaptığı katliamı lanetleyerek vatandaşları İsrail’i boykot etmeye çağırdı.

    Muhsin Yazıcıoğlu’nun konuşmasının ardından sahneye gelen Gözyaşı Gecesi Ekibi programı izleyenlere duygulu anlar yaşattı.

  • Çubuk’ta Elektrik Direklerinde Patlama

    Çubuk – Ankara bulvarında meydana gelen olayda, elektrik tellerinin temas etmesi ile patlama oluştu. Daha sonra elektrik telleri alev aldı. Evlerinin pencerelerine çıkan mahalle sakinleri kısa süreliğine korku yaşadı. İlçede kısa süreliğine elektriklerin kesilmesine sebep olan olay da elektrik tellerinde küçük çapta hasara meydana geldi. Olaya müdahale eden ekipler arızayı gidererek tekrar ilçeye elektrik verdiler.

  • Kurallara Uymayanlar Kapatılıyor

    Çubuk Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Ekipleri, ruhsata aykırı faaliyet gösteren iş yerlerine yönelik çalışmaları çerçevesinde bir restoranı mühürledi.

    Yetkililerden alınan bilgiye göre; Çubuk Belediyesi, sağlık ve gıda ürünleri pazarlaması sektöründe faaliyet gösteren içkili-içkisiz restoranlara yönelik denetimlerini sürdürüyor. Yaklaşık iki yıl öncesi belediye tarafından gece 24:00’e kadar faaliyet göstermek için içkili restoran ruhsatı almış Havuz Başı Aile Restoranı, kapatma saatlerine ve almış olduğu ruhsat harici faaliyet gösterdiği gerekçesi ile Zabıta Müdürlüğünce mühürlendi.

    Canlı müzik izni olmadığı ve kapatması gereken saatlerde kapatmadığı gerekçesi ile bahsi geçen iş yerinin mühürlendiğini belirten Zabıta Müdürü Orhan Ünal şunları söyledi:” Bahsi geçen iş yerinin belediyemize canlı müzik için müracaatları oldu, fakat belediye meclisi canlı müzik olarak kendilerine ruhsat verilmesini uygun görmediği için canlı müzik ruhsatı alamadılar. Vatandaşlardan gelen şikâyetleri değerlendiren İlçe Jandarma Komutanlığı ve Zabıta Ekiplerimiz ruhsatları olmadığı halde canlı müzik yayını yapan ve kapatmaları gereken saatlerde kapatmadıkları yönünde tutanaklarını tutarak şartlara uymayan iş yeri yasalar çerçevesinde bu günden itibaren süresiz mühürlenmiştir” diye konuştu.

  • ÇUBUK’TA FIRINLAR DENETLENDİ

    Sabah erken saatlerde başlayan denetime Belediye Başkanvekili Halil Soba da katıldı. Başkan Halil Soba, fırıncıların çalışma koşullarını ve mekanların temizliğini inceledi. Ayrıca görevli personelin titizliği ve üretilen ekmeğin kalite standartları hakkında bilgiler alan Halil Soba, fırınların genel sağlık koşullarını bizzat yerinde incelemiş oldu.

    Fırınlarda ekmek ve unlu mamullerin yapılmasında kullanılan malzemenin tazeliğine, mekan temizliğine ve işçilerin kıyafetleri ile kafalarına galoş takıp takmamalarına dikkat edildiği denetimlerde 5 işyeri incelendi. Genel sağlık koşullarına ve ekmeğin gramajına dikkat edildiği incelemelerde sağlıklı üretim kurallarına uyan işyerlerine tam not verilirken eksikleri olanlar uyarıldı. Sağlıksız koşullarda çalışan işyerlerine tutulan tutanaklara göre ceza kesileceği belirtildi.

    Denetimlere ara vermeden devam edileceğini söyleyen Başkanvekili Halil Soba, kendi kazançlarını ön planda tutarak sağlığı tehdit eden unlu mamul üreticilerinin önüne geçileceğini kaydetti. Halil Soba, ilçede yaşayan vatandaşlardan, karşılaştıkları olumsuz durumları Alo 153’e haber vermelerini istedi.

    Çubuk Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerince denetlenen fırınlar içerisinde sadece bir fırının tüm kurallara harfiyen uyduğu belirlenirken ayrıca temizliği konusundaki hassasiyeti de gözlerden kaçmadı. Kurallara gösterdiği hassasiyetten ötürü fırın sahibine teşekkür eden Başkanvekili Halil Soba, iş yerine Belediyece teşekkür belgesi vereceğini belirtti.

  • Çubuk – Ankara Yolu Taş Saçıyor

    Çubuk ile Ankara arasında ulaşımın sağlandığı, Yeni Şabanözü Kavşağından Havaalanına kadar olan kontrolün Karayollarına ait olduğu belirtilen 16km yol sürücülerin korkulu rüyası oldu. Yaklaşık 3 ay önce Devlet Karayollarınca yolun üzerine dökülen mıcırdan kaynaklandığı iddia edilen cam kırılmaları ve kazalar sürücüleri canından bezdirdiği belirtildi.

    İlçede mıcır tartışmaları büyüyerek sürerken sürücülerin Çubuk Belediyesini suçladığı ve bu konuda muhatabın Belediye olduğu zannedildiğini belirten Çubuk Belediyesi Başkanvekili Halil Soba, konunun muhatabının kendileri olmadığının altını çizerek şunları söyledi:” Çubuk Ankara arasında yaklaşık 16km yolun sorumluluğu Devlet Karayollarına aittir. Vatandaş bunu bilmediği için ilk olarak bu konuda şikayetlerini bize iletmekte ve bu konuda bizi sorumlu tutmaktadır. Gerçektende yolun üzerine sonradan dökülen mıcırın yol ile bütünleşmediğinden, araçlar seyir esnasında taş fırlatmakta bu da sürücüler için hayati tehlike arz etmektedir. Büyük ölçüde maddi kayıp söz konusu. Bu konuda Devlet Karayolları yetkilileri ile ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile gerekli girişimlerde bulunacağız” dedi

    Mıcır yüzünden yaşanan araç camlarının, farlarının kırılması, kaportalarının zarar görmesi yanında maddi kazalarında pek çok olduğuna dikkat çeken Çubuk Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Zekerriya Erdoğmuş , köy yollarının bile bu çağda artık mıcır olmadığını dikkat çekerek şunları söyledi:” Köy yollarının bile mıcır olmadığı bu çağda ilçenin vitrini olan ve tek ulaşım noktamız olan Çubuk Ankara yolunun mıcır olması ilçemize yakışmıyor. Mevcut asfaltın üzerine zamansız ve kalın mıcır dökülmesi yola tam yapışmayınca da bu durum ortaya çıktı. Sonradan dökülen mıcırın tamamına yakını kalkarak sürücüler için tehlike arz etti. Hem yola serilen mıcırın maliyeti göz önünde bulundurulursa hem de araçlara verdiği maddi zarar göz önünde bulundurulursa büyük bir milli servetin kaybedildiği ortaya çıkar. Ayrıca mıcır yüzünden oluşan kazada bir vatandaşımızın hayatı kaybolursa bunun vebalini kim verebilir. Ben buradan tüm yöneticilere sesleniyorum bu ayıbın bir an önce ortadan kaldırılmasını istiyorum.”

    Yola serilen mıcırın ardından işlerinde çok büyük oranda artışların olduğunu belirten 10 yıldır oto camcılığı yapan İsmail Dönmez, kendileri bu durumdan memnun olsa da vatandaş açısından iyi olmadığını söyledi. İsmail Dönmez, ekonomik krizin olduğu bu günlerde vatandaşın kırılan araç camlarını değiştirmekte zorlandığını belirterek şunları söyledi:” Gözlemlediğimiz üzere ilçede bulunan her üç araçtan birinin camı kırık veya çatlak. Bazı araçların camları birden fazla kırılıp değişmiş durumda. Her gün bir çok kişi cam fiyatı sormaya geliyor. Bir çoğu maddi sıkıntıdan dolayı değiştirmiyor. Kaskosu olan araçlar da kaskonun anlaşma yaptığı yerlerde camlarını değiştirmekte. Biz değiştirelim veya bir başkası değiştirsin ancak yol ile ilgili önemli bir sorun olduğu her haliyle belli” şeklinde konuştu.

  • TİLKİLER ŞEHİRE ERKEN İNDİ

    Havaların bu günlerde soğuk geçmesi nedeniyle dağda aç kalan tilkiler karınlıklarını doyura bilmek için Çubuk ilçesine güpe gündüz bastılar.

    Öylesine dağda aç kalmışlarki, kümesde bulunan hayvanları insanlardan korkmadan yemek için saldırdılar. Çubuk ilçesinin Barbaros mahallesinde tilki kovalamacası yaşandı. İnsanlar kümes hayvanlarını yedirmemek için tikilerin peşine düştüler. Ellerinde sopalarla saldıran vatandaşlardan göründüğü üzere tilkilerin korkmaması ve kaçmaması dikkat çekti.

  • SAADET PARTİSİ ÇUBUK’TA AŞURE DAĞITTI

    Çubuk Saadet Partisi İlçe Teşkilatınca gerçekleştirilen Aşure Günü ve Filistinli Müslümanların Kurtuluşları için Dua Kutlamalarına, SP Ankara İl Başkan Yardımcısı Yusuf Uyar, SP İlçe Başkanı Yusuf Mertoğlu ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.

    Aşure dağıtımından önce SP İlçe Başkanı Yusuf Mertoğlu şunları söyledi: Bilindiği üzere Filistin de yapılan katliam içerisinde insanlık duygusu olan insanlar tarafından Dünyanın her yerinde kınanmaktadır. Filistinli kardeşlerimize yapılan bu katliamın durdurulması için özellikle yurdumuzun her köşesinde protestolar yapılmakta ve dualar edilmektedir. Bizde ilçe teşkilatı olarak her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz Aşure günü kutlamalarında Filistinli din kardeşlerimize kurtulması ve bu katliamın durdurulması için ilçe vatandaşlarımızla birlikte dua ettik. Kültürümüzün temel öğelerinden biri olan bu önemli Aşure gününde inşallah dualarımız kabul olur dedi

    SP Ankara İl Başkan Yardımcısı Yusuf Uyar da bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Daha sonra katılımcılar Yusuf Yiğitalp hocanın duasına hep birlikte amin diyerek, İsraili yaptığı katliamlar için lanetlediler.

  • Ağören Yabancı Basında

    Yabancı medyanın Ağören’e basında yer vermesi gündemi harekete geçirdi.

    AKP’s candidate

    by Göksel Bozkurt

    ANKARA – Raziye Ağören, a female tae kwon do player who wears a headscarf, was rewarded by Erdoğan for her success in the past and now she wants to be a mayor for the AKP in the Çubuk district of Ankara.

    The 40-year-old Ağgören has been practicing tae kwon do since her she was a teen. She runs a tae kwon do sports center and is a referee, though is inactive due to the headscarf issue. As far as I know, Ağören is the member of a Türkmen tribe and her family controls about 3,500 votes in the region. As the Republican People’s Party, or CHP, makes the “chador move,” her headscarf shouldn’t be a problem, she says.

    Haberi İngilizce olarak giren yabancı basın, Ağören ile röportaj yaparak şunlara değindi.

    Başarısından dolayı geçmişte Başbakan Erdoğan tarafından ödüllendirilen, başörtülü Bayan Taekwondo hocası Raziye Ağören şimdilerde Ankara’nın Çubuk ilçesinde AKP den belediye başkan adayı olmak istiyor.

    40 yaşındaki Ağören, çocukluğundan beri Taekwondo yapıyor. Başörtülü olmasına rağmen milli hakem olan Ağören, aynı zamanda da kendi spor merkezini çalıştırıyor. Ağören bölgesinde 3500 oyu kontrol eden bir Türkmen aşiretinin üyesidir. Ağören; “(CHP) Cumhuriyet Halk Partisinin bile çarşafı benimsediği şu günlerde benim başörtüm problem olmaz” dedi.