Etiket: Başbakan Erdoğan

  • Erdoğan: Ayrı Devlet Kurmak İsteyen Oraya Gitsin

    Erdoğan: Ayrı Devlet Kurmak İsteyen Oraya Gitsin

    Başbakan Erdoğan, Adıyaman’da yaptığı konuşmada ayrı devlet isteyenlere, “Kendilerine nerde devlet buluyorlarsa buyursunlar oraya gitsinler” dedi.

    Adıyaman Havalimanı’nın açılışını gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada birlik beraberlik mesajları verdi. İkinci bir devleti düşleyenler Kusura bakmasınlar diyen Erdoğan “Onlar kendilerine nerde devlet buluyorlarsa buyursunlar oraya gitsinler. Bizim ülkemizde tek devletimiz var” dedi.

     “AYRI DEVLET İSTEYEN VARSA GİTSİN”

     Son günlerde PKK kanadından yapılan açıklamalar, barış sürecinin zora girdiği şeklinde yorumları da beraberinde getirmişti. Başbakan Erdoğan, Adıyaman’da yaptığı konuşmada birlik beraberlik mesajı verirken, ayrı devlet hayali kuranlara sert sözlerle yüklendi. İktidara geldikleri günden beri tek devlet, tek bayrak anlayışını benimsediklerini belirten Erdoğan, “Bizi parçalamak isteyenlere karşı hep ne dedik? Tek millet dedik. Tek bayrak dedik. Tek vatan dedik. 780 bin kilometre kare. Tek devlet dedik. İkinci bir devleti düşleyenler Kusura bakmasınlar. Onlar kendilerine nerde devlet buluyorlarsa buyursunlar oraya gitsinler. Bizim ülkemizde tek devletimiz var. Bu bağımsızlığın ifadesidir. Yıldızıyla da şehitlerimizin ifadesidir. Tek milletiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, hepsiyle bir oluyoruz. Türk Kürde saygı duyacak, Kürt de Türk’e saygı duyacak. Şu eğitimde yaptığımız, sağlıkta yaptığımız devrimler niye sizi rahatsız ediyor. Bunlara böyle söyleyin” dedi.

     “BU DAĞLAR TERÖRÜN DAĞLARI DEĞİL”

     Cudi Dağı’nda asker ile vatandaşların halay çektiği görüntülere de atıfta bulunan Erdoğan şu ifadelere yer verdi: “Şırnak’tan çok güzel bir haber aldım. Bazı anlamlı fotoğraflar medyaya yansıdı. Yıllardır terörle gündeme gelen Kato Dağı artık askerimizin de halaya katıldığı düğünlerle gündeme geliyor. Öbür taraftan Cudi dağı artık acı haberlerle değil, köyüne dönen ve piknik yapan vatandaşlarla gündeme geliyor. Şimdi bunu bozmak gayretinde olanlar var. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bu dağlar terörün dağları değil, pikniğin, kardeşin, halayların yapıldığı dağlardır”diye konuştu.

  • Yerel Seçim Mart 2014’te

    Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerin tarihini açıkladı.

    Fitch’in Not Yükseltmesi

    Partisinin Grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Fitch’in kredi notumuzu yükseltmesi önemli bir gelişme olmakla birlikte biz hala Türkiye’nin kredi notunun olması gereken seviyede bulunmadığını düşünüyoruz” dedi.

    Erdoğan, ”Bütün ekonomik göstergeleri bizden daha geri olan ülkelerin A düzeyine sahip olduğu bir ortamda, bizim için hala B düzeyinde kredi notunda ısrar edilmesini hakkaniyete uygun bulmuyoruz.Fitch’in yaptığı artışı yeterli olmasa da bu yanlışın düzeltilmesi yolunda atılmış bir adım olarak görüyoruz” diye konuştu.

    Mücadele Statükoculara Karşı

    Başbakan Erdoğan, ”AK Parti’nin sağladığı ekonomik başarıların altında demokratikleşme mücadelesi, özgürleşme hamleleri yatıyor. Bu mücadele kime karşı veriliyor, sadece çetelere, darbecilere, karanlık odaklara karşı mı? Hayır. Aynı zamanda onlarla ideolojik yakınlığı olan ve başını CHP’nin çektiği statükoculara karşı veriliyor” dedi.

    Açlık Grevleri

    Erdoğan, cezaevlerindeki açlık eylemlerine değinerek, ”Bu insanlar sizin kanlı hesaplarınızın, ölüm oyunlarınızın parçası olmak zorunda mı? Elinizi bu insanların yakasından çekin” dedi.

    Cezaevlerinde, örgütün kamplarında çocuklara bulunan anne ve babalara seslenen Erdoğan, şöyle konuştu:

    ”Sizlerin çocuklarınız hayatı, canı üzerinden kendilerine saltanat düzeni kuranlara izin vermeyin. Bunlar asla size huzur getirecek, hayır getirecek bir mücadele içinde değiller. Bunlar sizi ve sizin çocuklarınızı kullanarak ücreti mukabili taşeronluk görevini yerine getiriyorlar.”

    Seçimler Zamanında Yapılacak

    Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerin tarihi ile ilgili olarak, ”Artık biz 27 Ekim olayını (Anayasa değişikliği) geride bıraktık. Yerel seçimi zamanında yapacağız. 2014 Mart. Mademki böyle isteniyor, öyleyse biz 2014 Mart’ında yapacağız” dedi.

  • YGS Üniversite Giriş Sınavı Kalkıyor

    YGS Üniversite Giriş Sınavı Kalkıyor

    Yeni eğitim sistemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan dershaneler ve üniversiteye giriş sınavlarının da kaldırılacağı müjdesini verdi.

    Erdoğan bu konuda bazı büyük dershane gruplarıyla görüştüğünü bu dershanelerin ya lise olarak yollarına devam edeceğini ya da kapanacağını açıkladı.

    Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: “Üniversite giriş sınavlarını da (Yükseköğretime Geçiş Sınavı-YGS), üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Çünkü insanların ellerindeki son imkânları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz. Ben bazı büyük dershanelerle konuştum. Kendileri ‘Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz’ dediler.”

    Açıklama Hemen Yankı Buldu

    Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, öğrencilerin dershaneye ihtiyaç duymayacakları bir eğitim sistemini hayata geçirmek için çalıştıklarını söyledi.

    Bekir Bozdağ Uşak Valiliği’ni ziyaretinde, bugünkü eğitim sisteminde çocuklara oyun ve sosyal etkinlikler için vakit kalmadığını belirtti.

    Bozdağ şöyle konuştu: “Okula gidiyor çocuklarımız oradan hemen dershaneye gidiyor veya başka şekilde adeta 24 saat okul ortamında bir yarış var. Öte yandan da pek çok ekonomik olarak aileler fedakarlıkta bulunuyor. Eğitim sistemindeki bu aksaklıkların doğurduğu bir sonuç. Hükümet olarak eğitim sistemini daha iyi hale getirmek, öğrencilerimizin dershaneye ihtiyaç duymayacakları, velilerin de dershanelere gerek duymayacakları bir eğitim sistemini hayata geçirme çalışmasını hükümetimiz, Milli Eğitim Bakanlığımız yürütüyor. Bu çalışmalar bittiği zaman dershaneler vatandaşın da rağbet etmeyeceği bir hale gelecek “dedi.

  • Çubuk’ta Neler Oluyor?

    Çubuk’ta Neler Oluyor?

    Belde Haber Koordinatörü Aydın Tufan Çubuk ziyaretinde izlenimlerini anlatıyor.

    Geçtiğimiz günlerde iki farklı program için Ankara’nın şirin ilçelerinden Çubuk’ta bulundum. Oralının tabiri ile Çıbık’da idim. Yağan kara rağmen 6 şeritli Çubuk otoban yolundan rahat gidip geldik. Ulaşımda hiç sıkıntı çekmedim. İlçede gördüğüm, konuştuğum, hissettiğim konuları size aktarmaya çalışacağım.

    GÖNLÜNÜ BAŞKENT’E DÖNEN İLÇE

    Başkent Ankara’da 25 ilçeden bazıları son yıllarda yerel ve genel baz da önemli hizmetler aldılar. Benim bu konuda bir tespitim var. Ankara’ya yönünü dönen ilçeler müthiş bir kalkınma hamlesi yapıyorlar. Yönünü değil de Ankara’ya sırtını dönenlerde havasını alıyor. İşte gönlünü ve yönünü Ankara’ya dönen Çubuk’ta başarı hemen her fırsatta bize ben buradayım diyor.

    DOKTOR İLÇE BAŞKANI

    AK Parti İlçe Başkanı Doktor Tuncay Acehan olağan kongrede yeniden seçildi. Yeni ve genç bir ekiple yola devam ediyor. İlçeye getirilen hizmetlerde onun önemli rolü var. Gece gündüz demeden yetkililerin kapısını aşındırıyor. Hekimliğin verdiği avantajla halkın her alanda içinde. Onların hem siyasi hizmetçisi hem doktoru. Sağlık sorunlarına çözüm bulduğu gibi hizmete de vakit ayırıyor. Her ilçeye doktor ilçe başkanı nasip olmaz. Çubuk’lu kıymetini bilmeli.

    AYAKKABI SİLME MAKİNASI

    İlçe Başkanlığından sonra Belediye Başkanı Lokman Özden’in makamına uğradık. Daha önce iş merkezi binada faaliyet veren belediye şimdi saray gibi bir yerde hizmet veriyor. Daha Belediye hizmet binasının içine girmeden kurumsallık ve mimarı yapı kendisini gösteriyor. Hemen kapıdan içeri girdiğinizde ayakkabı silme makinesi sizi bekliyor. Sizce kaç belediyede bu makineden vardır dersiniz? Ayakkabılarınızı burada silip, parlattıktan sonra yöre kültürünü simgeleyen giriş salonunda renkli yöresel kıyafetli manken maketler sizi  karşılaşıyor.

    BAŞARILI ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ

    Son derece özenle hazırlanmış tarihi kültür sanat köşesini gezerek üst kattaki Başkanlık makamına çıkıyorsunuz. Karşınıza “Bugün gelme yarın gel. Başkan toplantıda, sizinle bugün görüşemez “ diyen bir ekip değil, güler yüzlü bir personel gurubu çıkıyor. Sekreterinden odacısına, Özel Kalem Müdürü Yusuf Akkaya’ya kadar herkes gelen misafirin gönlünü alıyor, ilgi alaka gösteriyor. Bizim ziyaretimizde de Özel Kalem Müdürü Yusuf Akkaya odasında bize ikramlarda bulunurken Belediye Başkanı Lokman Özden’e geldiğimiz bildirilmiş ki bir süre sonra oraya geçiyoruz.

    BAŞKAN KAPIDA KARŞILIYOR

    Eğitimci olmasından dolayı Belediye Başkanı Lokman Özden insan fıtratını iyi biliyor. Bizi makamın kapısında güler yüzlü bir şekilde kucaklayarak karşılıyor. Ayaküstü hasbi hal ediyoruz. Hal hatır dan sonra, oturuyoruz. Odası kalabalık misafirlerle dolu. Hepsi hizmetle ilgili konularda belediyeye gelmişler bir şeyler anlatıyorlar. Hemen yanı başımızdaki beyefendinin havlu duvarı ile ilgili konusunu anında İmar Müdürü Eyüp Kocabaş’a ileterek göçümünü sağladı Başkan Özden. Ben ses kayıt cihazımızı açıp röportaj yapmak için masanın üstüne koydum. Başkan Özden cihazı kapatmamı sohbet etmemizi istedi. Sohbetten “Ne çıkarırsan yazarsın” diye bizi bu satırları yazmamıza yöneltti.

    GÖKÇEK VE YILMAZ’A ÖVGÜLER

    Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden’in her iki lafının arasında ilçeye hizmetlerin gelmesine vesile olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Çubuk’lu olan AK Parti Büyükşehir Belediyesi Gurup başkan Vekili Ayhan Yılmaz’a teşekkür geliyor. Bildiğiniz gibi “Yol medeniyettir.” sözleriyle başlıyor Başkan Özden ; Çubuk yolunun yapılmasından sonra ilçenin göç almaya başladığını, inşaat müteahhitlerinin buraya akın ettiğini söylüyor. Son yıllık rakamlara göre inşaat ruhsatı sayısında rekor denecek rakamlar veriyor. 1700 konut ve 100 işyerine belediye olarak imkan verdiklerini anlatırken Gölbaşı ilçesinden müteahhitlerin ilçeye geldiğini yapsat’a  başladıklarını söylüyor.

    BAŞARILI İMAR MÜDÜRÜ

    Başkan Özden imar çalışmaları konusunda daha fazla bilgi almak ve yapılanları yerinde görmek için yanımıza Özel Kalem Müdürü Yusuf Akkaya’ya vererek birimi gezmemizi tavsiye etti. Bizde isteğini kırmadık. Mesai bitimi olmasına rağmen Belediye İmar Müdürlüğünde harıl harıl çalışan bir ekiple karşılaştık. İmar Müdürü Eyüp Kocabaş son derece işine hakim bir müdür olara yapılan çalışmaları anlattı. Genç dinamik ekibin ne kadar özverili oldukları gözlerinden okunuyordu. İmar Müdürü Kocabaş; 243 inşaat ruhsatı verdiklerini bununda 1700 konut ve 100 işyerine tekamül ettiğini söyledi. Gölbaşından müteahhitlerin gelip gelmediğini de sordum. Şu anda 5 firmanın Gölbaşı ilçesinden gelerek Çubuk’ta iş yapmaya başladığını öğrendik.

    ÜNİVERSİTE GÖZBEBEĞİMİZ

     AK Parti İlçe Başkanı Tuncay Acehan’ın düzenlediği basın toplantısında yerel bir gazeteci üstadımızın sözleri beni çok etkiledi. Üniversitenin ilçeye bir şey kazandırmayacağını söylemesi çok yanlıştı. Umarım meslektaşımın sözlerini ben yanlış anlamışımdır.

    Buradan hareketle Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden’in üniversite hakkında görüşlerini alıyorum. Üniversite konusunda yoğun bir çaba sarf ettiklerini, Ankara’nın bir çok ilçesinin üniversiteye talip olduğunu, ancak Çubuk’a nasip olduğunu,  bu ibreyi nasıl ilçeye döndürdüklerini Özden uzun uzadıya anlatırken gözlerinin içi gülüyordu. Çünkü altının kıymetini sarraf anlar misali kendisi eğitimci. Üniversitenin yöreye ne katacağını saatlerce konuşsa bitiremez. Özden bu konuda emeği geçenlere minnettarlığını sunarken Başbakan Erdoğan’ı işin başında tutuyor. Ona ilçesi adına teşekkürler yağdırıyordu.

    KİM TUTAR ÇUBUK’U

    Başbakan Erdoğan’ın Ankara Vizyonu 2023 hizmetleri arasında yer alan  Hava alanından Kızılay’a ulaşımdaki raylı sistem projesinin çalışmaları başlamış. Çubuk’ta iki hatta üç istasyonla buna bağlanmak için Belediye olarak projesini Başkan Özden şimdiden hazırlamış bile. Galericiler Çubuk’a geniş bir alanda gelmenin çabasında. Çubuk Akyurt Pursaklar üçgeninde “Uluslar arası fuar alanı” çalışmaları son noktaya gelmiş. Plan proje finansman ve nihayette temel atma günü yakında.Ankara Büyük şehir Belediyesinin yapımını sürdürdüğü diğer hizmetleri daha saymadım.

    Bütün bunların yapıldığının düşünün bir kez.

     Kim tutar Çubuk’u

  • Başbakandan Fransa’ya Sert Tepki

    Başbakandan Fransa’ya Sert Tepki

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında Fransa’da alınan karar sonucunda, Türkiye’nin aldığı bazı kararlara değindi. 

    Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında Fransa Meclisi ve senatosunda alınan kararı değerlendirdi.

    Başbakan Erdoğan,” sipariş bir oylama, gerek Fransız Meclisi’nde alınan karar, gerekse senatoda alınan karar bizim yok hükmündedir. Ortaçağ zihniyetinin bir tezahürüdür. ” dedi.

    Başbakan’ın konuşmaları şöyle: Ancak umudumuzu kaybetmedik. 60 milletvekilinin bu yasa icin Fransa Anayasa Mahkemesine başvuru imkanı da var. Kabul edilen bu teklif ayrımcılıktır. Düşünce özgürlüğü katliamıdır. Türkiye tarihi üzerinden oy çalma çabalarıdır. Fransa tarihine yapılan ihanettir. Bu mesele Türkiye-Fransa meselesi değildir. Bu mesele çok açık şekilde ayrımcılık, ırkçılıktır. Önceden de belirtmiştim. Sarkozy’nin dedesi İspanya’dan kovulan Osmanlı’ya iltica eden biridir. Alınan bu kararlarla Sarkozy Osmanlı hoş görüsüne gölge düşüremeyecektir. Sabrediyoruz. Etap etap yaptırımlarımızı uygulayacağız. Gelişmelerin seyrine göre eylem planımızı çizeceğiz.

    Fransa’ya İlk Yaptırımları Başbakan Erdoğan Açıklamıştı

    Başbakan Erdoğan tasa teklifinin Fransa Meclisi’nden geçtikten sonra bir dizi yaptırım kararı alındığını açıklamıştı.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa parlamentosunda 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkârını suç sayan düzenlemenin kabul edilmesini ”çok büyük bir talihsizlik olarak” değerlendirdi.

    Bu düzenlenmeye ilişkin ”Bunlar ne kadar ciddiyetten uzak bir yaklaşım tarzıdır, nasıl sulandırılmış bir oylamadır anlamak mümkün değil. Bu girişim haksızdır, isabetsizdir ve bu kararı Türkiye olarak şiddetle kınıyoruz” dedi.

    Başbakan’ın açıklamalarının ana başlıkları söyle; “Böyle bir kararın Fransa’da alınmış olması bizden çok Fransa açısından büyük bir talihsizlik. İnsan haklarına tamamen ters. Bu teklif bütün uyarılarımıza rağmen bu tasarı oylanarak kabul edilmiştir.

    “Telafisi Zor Yaralar Açacaktır”

    Bu Fransa- Türkiye ilişkilerinde telafisi zor yaralar açacaktır. 1979 Paris’te Fransız ataşesi Yılmaz Çolpa’nın öldürüldüğü günle aynı güne denk gelmesi ayrıca manidardır.

    577 millet vekilinin bulunduğu bir parlamentoda sadece 45 milletvekiliyle oylanması ise daha da manidar.

    Bu nasıl ciddiyetten uzak, sulandırılmış bir karardır. Bu girişim haksızdır. Bu kararı şiddetle kınıyoruz. Aramızdaki ilişkiler 100 yıllık değil çok daha eskilere dayanıyor. Asırları mütecaviz bir ilişkisi olan Fransa-Türkiye ilişkilerinin, sadece yaklaşan seçimlerin ve oy kaygısı olan Sarkozy tarafından ihlal edilmesi anlamına geliyor.

    Bu aynı zamanda Fransa’ya karşı yapılmış büyük bir haksızlıktır.

    Fransa’da İfade Özgürlüğü Var mı?

    Ben şu soruyu soruyorum. Fransa’da ifade özgürlüğü var mı? Ve cevabını da ben veriyorum “Yok”

    Bunun çok daha önemli bir boyutu var. Bu oylamada Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ırkçılık ve yabancı düşmanlığı ile siyaset vardır.

    Seçimler kazanma uğruna, İslamafobiya körüklenmektedir. Sadece Fransa değil, Avrupa adına da kaygı vericidir.

    “Sessiz Kalmayacağız”

     Son derece kasıtlı ve art niyetle alınan bu karara sessiz kalmamız söz konusu değildir.

    Burada şunu da ifade etmek istiyorum. Bu kararın nasıl yanlış bir karar olduğunu bilgilendirmek amacıyla çalışma başlatacağız. Afrika ve Ortadoğu’yu da bilgilendireceğiz. Bir zamanlar bu bölgelerde yapılan soykırımları dünyayı dolaşarak anlatacağız.Bu ırkçı ayrımcı tavrı anlatacağız.

    Bizim tarihimizde böyle bir soykırım yok. Bunu kabul etmiyoruz. Resmi gayri resmi binlerce Ermeni yaşamaktadır. Bunların bir kısmı vatandaşımızdır. Bir kısmı vatandaşımız olmadığı halde ülkemizde yaşamaktadır. Tarih bilmeyenler ülkemde Yahudi soykırımından bile bahsediyor. Ben onlara Endülüs’ten kaçan Türkiye’ye sığınan atalarını, tarihlerine bir sormalarını rica ediyorum.

    Fransa ile ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz. Etap etap ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz. İlk etapta Paris Büyükelçimizi istişare için Ankara’ya çağırıyoruz.”

    Başbakan Fransa’ya Yönelik Yaptırımları da Açıkladı

    Başbakan Erdoğan’ın bu konudaki açıklaması şöyle:

    “Fransa ile her türlü siyasi istişareyi durduruyoruz. İkili askeri ilişkileri ve ortak tatbikatları iptal ediyoruz. Her uçuş için ayrı izin uygulaması başlatıyoruz. Askeri gemileri izinbaşvurularını bugünden itibaren iptal ediyoruz. İki ülke ekonomi bakanlarıyla yapılması planlanan 2012 Türkiye-Fransa ekonomik ve ticari ortak komitesine katılmıyoruz.

    Altını çizerek söylüyorum bu ilk etaptır. Yasanın Fransa’daki durumuna göre yeni yaptırımlar gelecektir. Kararımızdan dönmeyeceğiz.

    “Hayır Oyu Verenlere Teşekkür Etti”

    Ayrıca sorumlu davranan ve teklife karşı oy kullanan vekillere de teşekkür ediyorum.

    Biz tarihimizle gurur duyuyoruz. Bizi sıkıntıya düşürecek tarihimiz yok. Tarihimizde yaşanan her türlü olayla yüzleşiyoruz. Biz bütün arşivlerimizi açtık varsa başkaları da açsın gelsin tarihçiler araştırsın.

    Tarih parlamentolarda oylamalarla yazılmaz.Olsa olsa oylamalarla çarpıtılır. Tarihi çarpıtanları ve siyasi emellerine alet edenleri tarih de halklar da affetmeyecektir.”

    Milli Eğitim Müfredatı Değişiyor

    Başbakan Erdoğan Milli Güvenlik Bilgisi dersinin kaldırılacağını bu konuların Vatandaşlık Bilgisi dersinde işleneceğini söyledi.trt

  • Memur, Emekli Merakla Bekliyor

    Memur, Emekli Merakla Bekliyor

    Bakanlar Kurulu, Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında toplandı.

    Gündemde memur ve emeklileri yakından ilgilendiren düzenlemeler de var.

    Saat 14.00’de Başbakanlık Merkez Bina’da toplanan Kurul’da en önemli başlık 3’üncü yargı paketi olacak.

    Yeni düzenleme ile hukuk davaları temyiz aşaması dahil bir yıla, ceza davaları ise 2 yıla kadar inecek.

    Memur ve Emeklilerin Maaşlarına İlişkin Düzenlemeler

    Memur ve emeklilerin maaş düzenlemesinin de Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmesi bekleniyor.

    Memurlar için toplu sözleşme yasa tasarısı da Kurul’da değerlendirilecek.

    Ayrıca, dış politika ve Avrupa Birliği gündeme gelecek başlıklar arasında yer alacak.trt

  • Yerli Otomobil Gündemde

    Başbakan Erdoğan’ın 2023 programı içindeki en önemli hedeflerden biri olan ‘Türki oto projesi’ gerçekleşiyor.

    Koç Grubu, Tofaş’taki ortağı İtalyan Fiat’ın teknolojik desteğiyle Bursa’da ‘Türk malı’ otomobil üretmek için düğmeye bastı. Fiat’ın mevcut modellerinden yola çıkılarak geliştirilecek aracın, tasarım ve mühendislik çalışmalarını Tofaş yapacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ocak 2011’de ilk olarak TÜSİAD Genel Kurulu’nda dile getirdiği ve hükümetin 2023 programı içindeki en önemli hedeflerden biri olan ‘Türki oto projesi’ gerçekleşiyor. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç’a “Artık soyadınız gibi bir markayla yerli otomobilimizi üretelim ve dünyaya diyelim ki, bak bu da artık bizim otomobilimiz. Bunu başaralım” çağrısı yapan Erdoğan’a 1 yıl sonra kesin yanıt hazırlandı. Türkiye’de otomotiv üretiminin yüzde 50’sini gerçekleştiren Koç Holding, Bursa’daki Tofaş tesislerinde İtalyan Fiat’ın teknolojik desteğiyle Türk malı otomobili üretecek. Fiat’ın B veya C sınıfındaki platformlarından biri seçilip, Bursa fabrikasında oluşturulacak 200 bin adetlik ek kapasitede üretim gerçekleştirilecek. İlk etapta 500 milyon Euro harcanacak projeyle ilgili ilk prototipler 2013, ilk model ise 2014 yılında piyasaya çıkacak.

    ERDOĞAN’A İLGİMİZİ İLETTİM

    Hürriyet gazetesinin haberine göre, yerli otomobille ilgili müjdeyi Detroit Fuarı’nda Fiat ve Chrysler’in CEO’su Sergio Marchionne verdi. İtalyan Fiat’ı krizden, Amerikan Chrysler’i ise iflastan kurtardığı için dünyanın en başarılı CEO’su kabul edilen Marchionne, en başından beri kesinlikle ‘Türk markalı’ otomobil projesinin mümkün olacağını düşündüğünü belirtti. Marchionne, “Bence hükümetin bu adımı kesinlikle doğru. Stratejik olarak bu işle ilgilendiğimi daha önce iletmiştim. Bunu en son eylül ayında Türkiye’ye geldiğimde Başbakan Erdoğan’a da söyledim” dedi.

    BAŞLANGIÇ İÇİN GEREKEN BİZDE

    Bu projeyi sahip oldukları alt yapı, bilgi ve teknolojiyi yönlendirerek rahatlıkla geliştirebileceklerini kaydeden Marchionne, şunları söyledi: “Bu konuda ortağımız Koç Holding ve Türk hükümetiyle görüşmelerimiz sürüyor. En kısa zamanda tam çözüm yolunu bulacağız. ‘Türk malı’ otomobilde anlaşılması gereken konu şu, ‘Bir temel altyapınız, tarihiniz ve motorunuz olmadan kağıt üzerindeki bu fikri hayata geçiremezsiniz. Bizim elimizdeki teknoloji ve bilgi birikimi demetiyle çok rahatlıkla yeni bir marka yaratabilirsiniz. İşte bu noktada bizimle çalışmanın yararı bizim bu demete sahip olmamız. Başlangıç için gereken de budur. En kısa zamanda bu yöndeki çalışmalar başlayacaktır.”

    MARCHIONNE: BİZİM İÇİN FIRSAT YARATIR

    SERGIO Marchionne, “Türk malı otomobil, Türkiye’de bir takım desteklerle pazarda kendine yer açar. Bizim için de Türk malı otomobil projesi önemli. Çünkü bu markanın uluslararası alanda Türkiye üzerinden dağıtılmasıyla büyüme potansiyeli olacağına ve bizim için de önemli fırsat sunağına inanıyoruz” dedi.

    KİŞİSEL DOSTLUĞUMUZLA İLİŞKİLERİMİZ GELİŞTİ

    FIAT-Chrysler CEO’su Sergio Marchionne, Koç Ailesi ve Fiat arasındaki ilişkinin göreve geldiği 2004 yılından çok öncelere dayandığını belirterek, “2004’ten sonra gerek benim, gerekse Fiat Grubu Başkanı Johnn Elkan’ın Mustafa Koç ve aileyle olan kişisel dostluğumuzun da etkisiyle iki grubun ilişkileri daha da gelişip büyüdü. Türkiye’de kendini ispat eden çok kaliteli işler yapıyoruz. Türkiye’nin dünya çapındaki gelişmesinden çok memnunuz. Özellikle Tofaş CEO’su Ali Pandır çok iyi işler yapıyor ve markanın pozisyonunu çok iyi yerlere getirdi. Türkiye’deki yatırımımıza devam edip gelişmemizi sürdüreceğiz. Biz Koç’la olan ilişkimizden ötürü Türkiye’de çok rahatız. Bundan sonda yeni fırsatlara bakıyoruz” diye konuştu.

    KOÇ’UN TÜRK MALI OTO PLANINDAN SATIRBAŞLARI

    Fiat’ın B veya C sınıfı platform ve altyapısı kullanılacak.Motor ve şasisi ilk etapta Fiat’tan gelecek.Yedek parça tedariki ve tasarım Türkiye’de gerçekleşecek.Yatırımın ilk etapta yaklaşık 500 milyon Euro olması öngörülüyor. İlk prototipin 2013, ilk modelin 2014’te çıkması planlanıyor.Fiyatının bugünün koşullarıyla 20-25 bin TL olması hedefleniyor.

    FARKLI BİR DNA’SI OLMALI, ÇAKIŞMAMALI

    TÜRK malı otomobilin, diğer markalar ve modellerle çakışmaması için DNA’larının farklı olması gerektiğini savunan Sergio Marchionne, şunları söyledi: “Türk markasını çok dikkatli bir şekilde yaratmalıyız. Ortaklarımızla diyaloğumuz devam ediyor. Bu aşamadan itibaren markanın artık Türkiye dışında uluslararası pazarlarda konumlanmasını belirleyip bunların dikkatli bir şekilde etüd edilmesi gerekir. Konuyu Noel öncesinde görüştük bu hafta içinde tekrar ele alacağız.”

    TASARIMI TÜRKİYE’DE YAPILACAK

    MARCHIONNE, ‘Türk malı oto’ için yapabileceklerini şöyle anlattı: “Mevcut bir platformu verip, rahatlıkla bu işi yapabilir ve bu şekilde işin içine dahil oluruz. Biz her türlü desteği verip üretim yollarını açar, başlangıç için gerekeni yaparız. Ama yedek parça tedariği, yan sanayi ve tasarım gibi diğer etkenler tamamen Türkiye’de geliştirilir.”

    ALBEA’NIN YERİNİ ALACAK FİAT’IN ÖNÜNÜ KESMEYECEK

    Fiat ile birlikte çalıştıkları projenin detaylarını anlatan Tofaş CEO’su Ali Pandır, aracın Albea’nın yerine geçecek ürün olacağını ve üretimi sona eren bu modelin platformunu paylaşacağını açıkladı. Yerli otomobilin B-C segmentinde yer alacağını belirten Pandır, “Fiat’ın hazır teknolojisini, platformunu kullanacağız. Aracın birden fazla versiyonu olabilir. Albea’nın üretiminin bitiyor olması, Fiat için bir şans yaratacak. Albea’nın segmenti çok güçlü. Yerli otomobil markası, Albea’nın yerini alacağı için Fiat’ın diğer modellerinin önünü kesmeyecek, onlarla rekabet etmeyecek. Yani Fiat’ın pazar payını düşürmeyecek aksine yeni bir pazar yaratacağı için satışlarını artıracak” diye konuştu.

    200 BİN ADETLİK KAPASİTE

    Fiat ile Tofaş’ın üzerinde çalıştığı yerli araç için Bursa fabrikasının yeterli olacağını ifade eden Ali Pandır, projeyle lgili planları şöyle aktardı: “Albea’nın üretimden çıkması Tofaş’a 50 bin adetlik bir yer kazandıracak. Tofaş’ın kapasitesi şu an yıllık 400 bin adet ancak mevcut alan üzerinde 550 bin adede rahat çıkabiliriz. Örneğin yedek parça deposunu dışarı çıkabiliriz. Kuş Serisi’nin hâlâ parçaları, kaputları bile fabrikanın içindeki alanda duruyor. 550 bin adetlik kapasiteyle birlikte, yerli otomobil için 200 bin adetlik üretim hazır hale gelmiş olacak”dedi.

  • Başbakan Erdoğan’a Geçmiş Olsun Ziyareti

    Çubuk Terör Mağdurları Derneği üyeleri, AK Parti Çubuk İlçe Teşkilatını ziyaret ederek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

    Dernek Başkanı Zeki Avan, şehit yakınları ve gazilerin de aralarında olduğu heyet, geçirdiği sindirim sistemi ameliyatı nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a geçmiş olsun dileklerini iletmek için, AK Parti Çubuk İlçe Teşkilatı Başkanı Tuncay Acehan’ı ziyaret etti.

    Dernek Başkanı Zeki Avan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a acil şifalar dileyerek, “Başta Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, ailesine, yakınlarına, parti üyelerine, sevenlerine ve Türk Milletine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Şehit yakınları olarak biran önce Başbakanımızın sağlığına kavuşması ve görevi başına dönmesi için dua ediyoruz” dedi.

    AK Parti Çubuk İlçe Başkanı Tuncay Acehan ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Şehit yakınları ve gazilerinin Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ameliyat olması nedeniyle yaptıkları geçmiş olsun ziyareti bizleri son derece memnun etmiştir” diye konuştu.

  • Gökçek Sözleşmelileri Heyecanlandırdı

    Gökçek Sözleşmelileri Heyecanlandırdı

    Belediye Çalışanları Sözleşmeli Müjdeli Haber Bekliyor.

    Bir TV kanalına konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sözleşmeli belediye çalışanlarının dört gözle beklediği kadroya geçmede sona gelindiğini söyledi. Konu ile  ilgili açıklama yetkisi olmadığını belirten Gökçek,” Bunu açıklamaya yetkim yok, ama ümitliyim olacak” şeklinde konuştu.

    Belediye, Özel idare ve Birliklerde çalışan mimar, mühendis, avukat, programcı gibi, çoğunluğu teknik personellerden oluşan yaklaşık 16.500 kişinin kulağı şimdi seçim öncesi “Meclis açıldığında yasal düzenleme yapılacak” diyen Başbakan Erdoğan’a çevrildi.

  • Başbakan Çubuk’u Heyacanlandırdı

    Başbakan Çubuk’u Heyacanlandırdı

    Başbakan; “Yıldırım Beyazıt Üniversitesi” dedi Çubuklu ayağa kalktı heyecanlandı, alkış büyük oldu.

    Ankara 2011 Projeleri

    Başbakan Erdoğan, Kızılcahamam, Güdül, Haymana, Çubuk, Çamlıdere, Ayaş ve Beypazarı’ndaki termal su kaynaklarını, yeni bir konseptle değerlendirerek, tesisler inşa ederek ve Ankara’yı termal sağlık turizminin başkentine dönüştüreceklerini bildirdi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde Radar Tasarım ve Üretim Merkezi kurulacağını, TAI tesisleri içinde de Uzay ve Uydu Merkezinin faaliyete geçeceğini belirterek, “Ankara böylece savunma sanayisinde uydu ve uzay merkezi konumuna yükselecek” dedi. 

     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde Radar Tasarım ve Üretim Merkezi kurulacağını, TAI tesisleri içinde de Uzay ve Uydu Merkezinin faaliyete geçeceğini belirterek, “Ankara böylece savunma sanayisinde uydu ve uzay merkezi konumuna yükselecek” dedi.

    Erdoğan, Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezindeki “Ankara Proje Tanıtım Toplantısında” yaptığı konuşmada, Ankara’ya yönelik projelerini açıkladı.

    Projelerin bir kısmının başladığını ve yapımının devam ettiğini ifade eden Erdoğan, başlanan projelerin hızla tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulacağını söyledi.

    Projelerin bir kısmına 12 Haziran sonrasında başlanıp kısa sürede tamamlanacağını dile getiren Erdoğan, projelerin arasında 2015 ve 2023’e kadar devam edeceklerin de olduğunu belirtti.

    Ankara için açıklayacağı ilk projenin uzun vadeli olduğunu, ama belli etaplarda üretime geçileceğini ifade eden Erdoğan, “2013 sonunda artık üretime ATAK helikopterlerinde örneğin başlıyoruz. Ama jetlerimiz 2020-2022 gibi inşallah üretime girecek” diye konuştu.

    Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: “Savunma sanayisi projelerimiz büyük önem arz ediyor. Ankara savunma sanayimizin başkenti. İnşallah, yeni projelerle Ankara’nın bu vasfını daha da güçlendiriyor, dünyanın en önemli savunma sanayisi merkezlerinden biri haline getiriyoruz. Savunma sanayisi sektörünün cirosu 2004-2010 yılları arasında yüzde 100’den fazla bir artışla 1, 3 milyar dolardan 2, 7 milyar dolara çıktı. Savunma teçhizatımızın yüzde 25’i içeriden karşılanırken, şimdi ne oldu biliyor musunuz? Yüzde 52’sini artık içeriden karşılıyoruz. Bu kuru kuruya bir ifade değildir. Bu milletin bağımsızlık mücadelesinin, özgürlük mücadelesinin de aynı zamanda teminatıdır. Eğer siz ayaklarınızın üzerinde durabiliyorsanız güçlüsünüzdür, eğer yok birisinden gelecek mühimmat ile bağımsızlığınızı koruyacaksanız Kusura bakmayın yaya kalırsınız. Ama artık bu dönem geride kalıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin tank, savaş gemisi, insansız uçak, güdümlü roket gibi ihtiyaçlarının büyük çoğunluğu artık ülkemizde tasarlanıyor ve üretilmeye başlandı, başlanıyor. Savaş uçağı ve nakliye uçağı üretimlerinde Türkiye uluslararası konsorsiyumların üyesi haline geldi. Dünyadaki en büyük 100 savunma sanayisi firması içinde Türkiye’den 2 firma Aselsan ve TAI yer alıyor. Savunma Sanayisinin yüzde 80’i Ankara’da bulunuyor ve söz konusu büyüme Ankara firmaları tarafından sağlanmış durumda, yan sanayiyi kastediyorum. ”

    -“Göktürk UYDUSU Ankara’DA ÜRETİLDİ, 2012’DE UZAYA FIRLATILACAK”-

    2016’da savunma sanayisi ciro hedefinin 8 milyar Dolar olduğunu dile getiren Erdoğan, bunun en az 6 milyar dolarının Ankara’daki savunma sanayisi şirketleri tarafından gerçekleştirileceğini söyledi.

    Ankara’da üretilen ATAK helikopteri ve ANKA İnsansız Hava Aracının uçuşlara başladığını yineleyen Erdoğan, ilk milli tasarım Göktürk uydusunun TAI-TÜBİTAK işbirliğinde Ankara’da üretildiğini, 2012’de uzaya fırlatılacağını vurguladı.

    Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “Ankara’daki büyük savunma sanayisi firmaları, yan sanayi ve KOBİ’lere büyük oranda iş imkanı sağlıyor. Bay Kemal, burada da insan yok biliyor musun? Sadece Ostim’de yerleşik 70’den fazla firma savunma sanayisine yüksek katma değerli üretim yapıyor. Sincan ve Başkent organize sanayi bölgelerinde savunma sanayisine yönelik üretimler artarak devam ediyor. Önümüzdeki süreçte bu merkezlerimiz daha da önemli olacak. Radar tasarım ve üretim merkezini de Gölbaşı’nda kuruyoruz. Aselsan tarafından 100 milyon doların üzerinde bir yatırımla Radar ve Elektronik Harp Tasarım ve Üretim Merkezi kurulacak. Bu tesisin 2 yıl içinde faaliyete geçmesini planladık. İkinci projemiz; Uzay ve Uydu Merkezi de TAI tesisleri içinde faaliyete geçecek. Yatırım 100 milyon Dolar civarında. Bu tesiste askeri uydular ile Türksat’a ait haberleşme uydularının üretimi gerçekleştirilecek. Ankara böylece savunma sanayisinde uydu ve uzay merkezi konumuna yükselecek. ”

    -İKİ ŞEHİR HASTANESİ VE 40 BİN KİŞİLİK STADYUM-

    Üçüncü projelerinin Ankara’ya yeni bir adalet sarayı yapmak olduğunu açıklayan Erdoğan, mevcut adalet sarayının kapalı alanının 100 bin metrekare civarında olduğunu ve ihtiyaçları karşılamadığını bildirdi.

    Erdoğan, şöyle dedi: “Şimdi bizim ihtiyacımız olan 300 bin metrekare civarında kapalı alana sahip bir adalet sarayı. Bunu Ankara’ya kazandırmış olacağız. Nasıl İstanbul’da, Türkiye’nin değişik yerlerinde adalet saraylarını yaptıysak, örneğin İstanbul’da şu anda iki adalet sarayı biri Avrupa, birisi Anadolu yakasında olmak üzere, 300 bin metrekare kapalı alan bir tanesi, bir diğeri de yine 300 bin metrekare civarında kapalı alana sahip. ”

    Dördüncü projelerinin sağlık alanında olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, “Ankara’yı, bölgenin sağlık merkezi haline getirerek, ulusal ve uluslararası bir sağlık başkentine dönüştürüyoruz. İki tane şehir hastanesi kuruyoruz Ankara’mızda. Toplam 7 bin yatak kapasitesiyle, 2 milyon 800 bin metrekare alana kurulu iki şehir hastanesinde, 2 genel ve 19 ihtisas hastanesi olacak. Bu iki şehir hastanesini, Keçiören Etlik semtinde ve Bilkent’te inşa edeceğiz” dedi.

    “Ankara için beşinci projemiz, 40 bin seyirci kapasiteli, UEFA kriterlerine uygun bir stadyum” diyen Erdoğan, son derece modern bir mimariyle yapılacak bu stadyumun Ankara’nın siluetine güç katacağını söyledi.

    Erdoğan, “Çevresine yapacağımız ilave spor tesisleri ile Ankara’da sporun kalbinin attığı bir merkez olarak inşa edeceğiz” dedi.

    -“FARKLI BİR GÖRÜNÜMÜ KIZILAYIMIZA KAZANDIRACAĞIZ”-

    Geçen yıl Ankara’da kurdukları Yıldırım Beyazıt Üniversitesini farklı bir konseptle tasarlayarak, uluslararası bir bilim merkezi olarak büyüteceklerini ifade eden Erdoğan, yüzde 25’i uluslararası öğrencilerden oluşacak üniversitenin, yaklaşık 25 bin öğrencisiyle ülkenin ve bölgenin hizmetinde olacağını belirtti.

    Erdoğan, üniversitenin, 2023 hedeflerini akademik anlamda desteklerken, 2023’te bir bilim merkezine dönüşeceğini, Türkiye’de, önemli bir aktör haline geleceğini vurguladı.

    Akyurt ilçesine, 1 milyon 800 bin metrekare alan üzerine kurulu uluslararası standartlarda bir fuar merkezi inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, böylece Ankara’nın bir fuar kenti olma vasfını da güçlendireceklerini dile getirdi.

    Bir başka önemli projenin Ankara’ya yeni hayvanat bahçesi kurmak olduğu bilgisini veren Erdoğan, Ortadoğu’nun en büyük Hayvanat Bahçesi’ni Ankara’da inşa edeceklerini bildirdi.

    Erdoğan, 1 milyon 700 bin metrekare alan üzerine kurulu bu hayvanat bahçesinde, ayrıca bir lunapark ve gösteri merkezi bulunacağını belirtti. Başbakan Erdoğan, başta çocuklar olmak üzere tüm Ankara’nın, hatta tüm Türkiye’nin gelip ziyaret edeceği, Ankara’ya gelenlerin mutlaka görmek ve gezmek isteyeceği, uluslararası standartlarda bir hayvanat bahçesini Ankara’ya kazandıracaklarını söyledi.

    “Ankara’nın merkezinde, Hıdırlıktepe’de, bir inanç ve tarih müzesi inşa edeceğiz” diyen Erdoğan, “Hıdırlıktepe’de kentsel dönüşüm kapsamında inşa edeceğimiz bu müzelerde, tarihimize, kültürümüze, medeniyetimize ait eserler, Müslüman mucitlerin eserlerinin numuneleri, gösteri merkezleri bulunacak” şeklinde konuştu.

    Ulus Tarihi Kent Projesinin devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, “Hacı Bayram Camii merkez olmak üzere, tüm o çevreyi, kalenin eteklerini, Altındağ’ı, hapishane ve çevresini gecekondulardan, çirkin görüntülerden tamamen temizleyecek, Ankara’nın kalbindeki o çarpık yapılaşmayı estetik bir görünüm ve mimariye kavuşturacağız” dedi.

    Kızılay’ın görünümünün çirkin olduğunu söyleyen Erdoğan, bu konuda Ankara Büyükşehir Belediyesine verdikleri bir talimatla Kızılay’ı farklı bir çehreye kavuşturmak istediklerini ifade etti. Belediyenin, bu konuda bir çalışma yaptırdığını anlatan Erdoğan, “Kızılay’ı çok daha farklı, her yönüyle bir Selçuklu şehri olan Ankaramıza hakikaten bir vizyon, bir marka olma özelliği getirecek, böyle bir mimarı estetiğe uygun şekilde farklı bir görünümü Kızılayımıza kazandıracağız” diye konuştu.

    Bir başka projenin, “Milli Botanik Parkı” olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye’de ilk kez bu boyutta, bu konseptte bir botanik parkı oluşturduklarını söyledi.

    Eskişehir yolu üzerinde, 2 bin dekar alan üzerine, 83 milyon lira tutarında yatırımla inşa edilecek bu botanik parkında, Türkiye genelinde yetişen 4 bin endemik bitkinin, açık alanda ve seralarda ziyaretçileri karşılayacağını anlatan Erdoğan, ayrıca kütüphane, ürün bankaları, eğitim ve araştırma tesisleriyle bu parkın, botanik bir bilim merkezi haline de dönüşeceğini kaydetti.

    Termal Turizm Projelerini de açıklayan Erdoğan, Ankara ve ilçelerinin, termal su noktasında aslında oldukça zengin olduğunu, ancak bu su, planlı şekilde kullanılmadığı için potansiyelin yeterince değerlendirilemediğini dile getirdi.

    -Ankara’DA DA YENİ BİR ŞEHRİN İNŞASINA BAŞLANACAK-

    Test sürüşleri yapılan Ankara-Konya hattını bitirdiklerini, Konya mitingine bu hatla giderek hizmete açacaklarını belirten Erdoğan, böylece Ankara-Konya arasının 1 saat 15 dakikaya ineceğini kaydetti.

    Ankara’Yozgat ile Sivas’Erzincan hattının çalışmalarının devam ettiğini, Ankara’Afyonkarahisar, Uşak ve İzmir hattının da çalışmalarına başlayacaklarını dile getiren Erdoğan, “Ankara’yı hızlı trenin merkezi, kesişme noktası, ortak istasyonu konumuna yükselteceğiz” dedi.

    Ankara merkez olmak üzere 3 otoyol projelerinin olduğunu belirten Erdoğan, Ankara’Niğde, Ankara’İzmir, Ankara’Samsun arasına otoyol inşa edileceğini, karayolları noktasında da Ankara’nın merkezi konumunu güçlendireceklerini söyledi.

    Ankara-Niğde otoyolunun, Edirne’den Habur’a kadar önemli ölçüde bitirilmiş otoyol projesinin bir parçası olduğunu kaydeden Erdoğan, bu etabı tamamladıklarında Şanlıurfa’Habur kısmı da bitirildiğinde Edirne’den Habur’a kesintisiz otoyol olacağını dile getirdi.

    285 kilometre otoyol ve 57 kilometre bağlantı yoluyla Ankara Pozantı arasında 342 kilometre yüksek standartlı yol inşa edeceklerini anlatan Erdoğan, Ankara’Samsun arasında inşa edecekleri yolun uzunluğunun 432 kilometre olacağını söyledi.

    Ankara-İzmir arasında ise toplamda 535 kilometre yeni yol inşa edeceklerini ifade eden Erdoğan, “Ankara, havayolu ulaşımında transfer merkezi haline geliyor. 40 iç hat ve 16 dış hat olmak üzere 56 noktaya uçan Anadolu Jet, 2011’deki 7, 5 milyon yolcu hedefine doğru hızla ilerliyor. Ankara merkezli yapılan bu uçuşlar, Ankara’yı havayolunda da merkeze dönüştürecek” dedi.

    Şehir içi trafiğe ilişkin çalışmaların da devam ettiğini, Kızılay’Çankaya, Kızılay-Keçiören ve Batıkent’Sincan metro hatlarını hızlı şekilde tamamlayacaklarını belirten Erdoğan, bunlara ek olarak, Kızılay’Akyurt fuar alanı ile havaalanı arasında yeni bir raylı sistem inşa edeceklerini bildirdi. Erdoğan, büyük oranda Esenboğa yolu refüjünün üzerine inşa edecekleri bu hattın, ucuz, modern ve güvenli olacağı kadar, inşaat sırasında da ulaşımı engellemeyeceğini kaydetti.

    -“KEÇİÖREN’E TÜNEL”-

    Keçiören ile İstanbul Bulvarı arasına inşa edecekleri tünelle, Keçiören’i İstanbul, Eskişehir ve Konya yoluna bağlayacaklarını belirten Erdoğan, 15 kilometre uzunluğundaki bu tünelin, 3 yıl içinde tamamlanarak, şehir içi trafiğine büyük rahatlama sağlayacağını söyledi.

    Kuzey Ankara Protokol Yolu Kentsel Dönüşüm Projesi’nin devam ettiğini anımsatan Erdoğan, protokol yolu üzerindeki çirkin yapılaşmayı ortadan kaldırdıklarını, hemen hemen tamamı gecekondu olan 6 bin 760 konutun yıkıldığını kaydetti. Toplamda buraya 18 bin konut yapacaklarını, şu an itibarıyla 8 bin 100 konutun TOKİ tarafından tamamlandığını ifade eden Erdoğan, protokol yolunu Keçiören’e doğrudan bağlayacaklarını, virajlardan kurtaracak 3 kilometrelik tünel ve viyadük inşaatının devam ettiğini söyledi.

    Bu alanda, rekrasyon alanları, gölet, otel, kongre merkezi de inşa etiklerini anlatan Erdoğan, kentsel dönüşüm noktasında önemli projelerinden birinin de Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi olduğunu kaydetti. Halen devam eden bu proje ile Ankara’nın en yoğun gecekondu bölgesi olan Mamak’a yeni bir çehre kazandırdıklarını belirten Erdoğan, 950 hektarlık bir alanı, 14 mahalleyi kapsayan bu proje çerçevesinde 13 bin 750 gecekondunun yıkılacağını ve modern konutlar inşa edileceğini dile getirdi.

    Başbakan Erdoğan, Mamaklılardan kendilerine yardımcı olmalarını isteyerek, kimsenin mağdur edilmeyeceğini kaydetti.

    Şu ana kadar bin 675 gecekondunun yıkıldığını, 500 konut inşa edildiğini, bu projeyi daha da hızlandıracaklarını ifade eden Erdoğan, 50. Yıl Kentsel Dönüşüm çalışmalarının devam ettiğini, 108 hektar alanda, 2 bin 600 gecekondunun yıkılacağını ve burada da 8 bin 400 konut inşa edileceğini söyledi.

    -“Ankara’YA YENİ BİR ŞEHİR”-

    Ankara için en büyük projelerinin tıpkı İstanbul gibi, Ankara’da da yeni bir şehrin inşa ve imarına 12 Haziran seçimlerinden sonra başlanması olduğunu belirten Erdoğan, projeyle ilgili şu bilgileri verdi:

    “Güneykent adını verdiğimiz bu projeyle Ankara’ya, 500 bin kişilik yeni bir şehir kazandırmış olacağız. Sadece konut, uydu kent olarak değil, Ankara’nın önemli bir merkezi, bir yaşam alanı olarak bu şehri tasarlıyoruz. İstanbul’da olduğu gibi, bu gecekondu bölgelerinden ‘ben oraya yerleşmek isterim’ diyen kardeşlerimizi hemen oralara taşıyabileceğiz. Yani yer sıkıntısı olmasın. Şehrin kurulacağı alan hakkında şimdilik bilgi vermiyoruz. Ancak çalışmalarımız büyük oranda tamam, 12 Haziran’ın hemen ardından bu çalışmaları somutlaştırmaya başlayacak ve bununla birlikte uygulama projesine hemen bir yılı müteakiben başlamış olacağız.

    Bu açıkladığımız projeler, bir kısmı daha önce başladığımız, devam eden projeler. Şimdi, 12 Haziran’ın ardından bu projelere daha da hız vermek suretiyle yeni başlayacağımız projelerle birlikte inşallah bunları ustalık döneminin ürünleri olarak halkımızın, Ankaralıların, tüm Türkiye’nin hizmetine sunacağız.

    Çok boyutlu, çok kapsamlı bu projeler, Ankara’nın çehresini olduğu kadar, açıkçası kaderini de değiştirecek. Zira, her biri uygulanabilir, gerçekleşebilir, bizim için artık çok kolay olan bu projeler, istihdama çok önemli katkı sağlayacak. ” dedi.