Etiket: akkuzulu

  • Çubuk’ta 3 Farklı Yerde Kaza: 6 Yaralı

    Çubuk’ta 3 Farklı Yerde Kaza: 6 Yaralı

    Çubuk’ta meydana gelen 3 ayrı trafik kazasında 6 kişi yaralandı.

    İlk kaza: Akkuzulu Mahallesi’nde Hayrullah Bayram yönetimindeki 06 FE 6798 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun kenarında bulunan boş tarlaya devrildi. Kazada, alkollü olduğu iddia edilen sürücü Bayram, yaralandı.

    İkinci Kaza: Atatürk Mahallesi Kurbantepe Caddesi üzerinde meydana gelen diğer bir trafik kazasındaysa, henüz plakası ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen bir otomobil, Soner Bal idaresindeki 06 FC 2995 plakalı kamyonete çarparak olay yerinden kaçtı. Kazada kamyonet sürücüsü yaralandı.

    Üçüncü Kaza: Ankara Bulvarı Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi acil servis önündeki kavşakta öğleden sonra meydana gelen kazada 4 kişi yaralandı. Çubuk’ta Ankara istikametinde seyir halindeki Miral Doğan yönetimindeki 16 LC 1110 plakalı otomobil, aynı kavşakta bulunan Kemal Gönüllü yönetimindeki plakasız 3 tekerlekli elektrikli bisiklet  ile çarpıştı. Kazada yaralanan sürücü Miral Doğan ile eşi Fatma Doğan, diğer sürücü Kemal Gönüllü ile oğlu Harun Gönüllü hemen yan tarafta bulunan Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi acil servis kaldırıldı. Yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

  • Akkuzulu’ya Dev Proje

    Akkuzulu’ya Dev Proje

    Akkuzulu mahallesine DSİ tarafından sulama amaçlı gölet yapılıyor.

    Mahallenin 2 kilo metre arkasında bulunan alana Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından, sulama amaçlı gölet projesi 2016 yılında tamamlanacak.

    Araziyi sulama amaçlı yapılacak olan gölet ile bölgede bulunan bağ, bahçe ve ağaçlarının sulanması yapılacak.

    Dev sulama göletinin bir baraj büyüklüğünde olacağını belirten Akkuzulu Mahallesi muhtarı Halil Kökmen: “ Bölgede etüt çalışmaları bitti. 2016 yılında DSİ tarafından bitirileceğini tahmin ediyoruz. Akkuzulu’da sulanmadık arazi yetişmedik sebze kalmayacak inşallah. Bu bizim için de büyük bir yatırım olacak. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Mahalle halkımız bu yatırımı boş bırakmayıp bol bol sebze ekecektir” diye konuştu.

  • Bahara Çiğdem Aşı İl Merhaba

    Bahara Çiğdem Aşı İl Merhaba

    Çubuk’un Akkuzulu mahallesinde baharın gelişiyle birlikte çocuklar tarafından toplanan çiçek, yağ, yumurta ve bulgurdan yapılan “Çiğdem Aşı Etkinliği” yapıldı.

    Akkuzulu, Kapaklı, İmam Hüseyin ve Eskiçöte mahalle muhtarlıkları tarafından ortaklaşa düzenlenen program için Akkuzulu Ortaokulu öğrencileri tarafından yöresel kıyafetler giyerek çiğdemler toplandı.

    Toplanan çiğdemler ile köye dönen çocuklar, çiğdemleri iğde ağacına bağlayıp mani söyleyerek, kapı kapı dolaşıp, yağ, bulgur ve yumurta istedi.

    Konuşmaların ardından yemek duası yapılarak 500 yumurta, 200 kilogram bulgur, 20 kilogram tere yağ ve binlerce çiğdemden pişirilen “Çiğdem Aşı” davetlilere dağıtıldı.

    Programa, Başkan Acehan’ın yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan, AK Parti İlçe Başkanı Baki Demirbaş, MHP İlçe Başkanı Adem Kisecik, Çubuk Dernekler Federasyonu Başkanı Recep Taş, siyasiler, protokol, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

  • Akkuzulu Domates Şenliği Yapıldı

    Akkuzulu Domates Şenliği Yapıldı

    Çubuk’ta, Akkuzulu Domates Şenlikleri’nin bu yıl 3’üncüsü düzenlendi.

    Akkuzulu Mahallesi Meydanı’nda gerçekleştirilen şenlik programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

    Şenlik meydanına kurulan stantlarda vatandaşlar, bahçelerinde yetiştirdikleri domateslerin yanı sıra fasulye, biber, karpuz, patlıcan gibi sebze ve meyveleri de satışa sundu.

    Şenlikte konuşan Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden, Akkuzulu Domates Şenliği ile üreticinin ayağının dibinde pazar kurulduğunu belirterek,”Akkuzulu’da yaşanan değişim tüm ilçede hissedilir tarzda oldu. Bu tür yapılan etkinlikler emek ister, özveri ister, zaman ister. Dün birincisini yapmıştık bakın bugün üçüncüsünü yapıyoruz. Birlik ve beraberliğin tesisinde önemli bir etkisi olan bu tarz etkinlikler inşallah sonsuza denk devam eder. Bu hasat bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, hepinize hayırlı ve bol kazançlar dilerim” dedi.

    Şenlikte daha sonra, önceden yapılan elemelerle belirlenen 10 üreticinin yetiştirdiği domatesler arasında, “En Güzel Domates” yarışmasının birincisi belirlendi. İlçe tarım müdürlüğünde görevli ziraatçılardan oluşan jüri, belirlenen kriterlere göre domatesleri titizlikle inceledi. Yapılan inceleme sonunda en güzel domates yarışmasının birincisi Ömer Küçük olurken, ikinci Şenol Doruk ve üçüncü ise Cafer Küçük oldu. Dereceye girenlere ödülleri, Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden ve Ak Parti İlçe Başkanı Tuncay Acehan tarafından verildi.

    Çeşitli yarışmaların ve hediye çekilişlerinin yapıldığı şenlikte, ‘Domates Ağalığı’ seçimi de yapıldı. Bu yılki domates ağalığını 6 bin TL-ye Akkuzulu Mahallesi sakinlerinden Fevzi Karaveli aldı. Ayrıca şenlik süresince misafirlere çeşitli ikramlarda bulunulurken, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Çubuk Belediyesi tarafından kurulan oyun alanında da ücretsiz patlamış Mısır ve şekerleme dağıtıldı.

  • İzzet Begoviç ve Samurkent Caddeleri Asfaltlanıyor

    Ankara Büyükşehir belediyesi asfalt ekipleri İzzet Begoviç Caddesini Samurkent’e bağlayan caddeyi alt yapı ve yol genişletme çalışmalarından sonra asfaltlıyor.

    Büyükşehir belediyesi ekiplerince atılan asfalt çalışmalarında Fatih Sultan Mehmet Camii Mahalle semt pazarına kadar gelindi.

    Yıldırım Beyazıt Mahallesi Akkuzulu yolu trafonun bulunduğu caddeden bölge olarak bilinen bölgeden İzzet Begoviç caddesini Samurkent evlerine bağlayan yolu asfaltlanıyor. Alt yapı çalışmaları için yaklaşık 2 yıl beklenen yolda nihayet asfalt atılmaya başladı.

    Sanayi Caddesi, Adnan Menderes Bulvarında da hummalı bir çalışma var, altyapı, kazı ve asfalt çalışmaları hareket devam ediyor.

    ÇHA Çubuk Haber Ajansı

    www.cubuk.biz

  • Süneyle Mücadele Başladı

    Çubuk Gıda, Tarım ve Hayvancılık Şube Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerin ardından, ilçede süneyle mücadele başlatıldı.

    Çubuk Gıda, Tarım ve Hayvancılık Şube Müdürlüğü’nde görevli ziraat mühendisi Mehmet Zeki İlgen, yaptığı açıklamada, yaklaşık bir aydan bu yana yaptıkları inceleme çalışmalarının ardından, 6 bin 618 hektar alanda riskli bölgeleri belirlediklerini söyledi.

    3600 hektarlık alanın da sürekli kontrol altında olduğunu anlatan İlgen, çalışmalar sonucunda ilaçlama kararı alınan Taşpınar, Güldarpı, Melikşah, Dumlupınar, Kızılca, Yazır ve Akkuzulu köylerinde bulunan bin 700 hektar alanda ilaçlamaya bugün başladıklarını bildirdi.

    İlgen, “Ayrıca risk bölgesinde bulunan tüm muhtarlarla irtibata geçerek, çiftçilerimize gerekli duyurular da yapıldı. Çiftçilerimize süne zararlısına karşı ilaçlama yapmaları için reçeteler yazılıp, kendilerine teslim edilmiştir. İlaçlama zamanı gelen bölgelerde çiftçilerimizin gecikmeden ilaçlamalarını yapmalarını önemle tavsiye ediyoruz” dedi.

    Süneyle mücadele kapsamında yaklaşık 3600 hektar alanın ilaçlanacağını anlatan ifade eden, “Muhtarlıklarla işbirliği yaparak arazideki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız, çiftçimizin kaliteli ürün yetiştirmesini ve elde ettiği kaliteli ürünü hak ettiği fiyatla satmasını sağlamaktır. Biz bu konuda çiftçilerimizi sürekli bilgilendirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Yaman Gördü, Yazı, “Çubuk’ta Trafik Çıkmazı”

    Şuayip Yaman Gördü, Yazı, “Çubuk’ta Trafik Çıkmazı”

    Çubuk İlçesi’nde, trafik magandalarına kim ve nasıl dur diyecek?

    İlçemizdeki trafik magandalarına kim ve nasıl dur diyecek? Son günlerde ilçede trafik terörüne 3 kurban verdik. Onlarca da yaralı var. Neredeyse ilçede 3-5 günde bir kazalara rastlamak mümkün.. Gerekli önlemler alınmazsa bu sayı giderek artmaya devam edecek. Trafik terörü, Çubuk Ankara Yolu’nun yapılmasından sonra artmaya başladı. Bu yolu yapanlar veya yapılmasına önayak olanlar, bu yolu aşırı hız yapılsın diye yapmadılar. Ama biz insanoğlu hemen her şeyin hep tersini yaparız ya. İşte şimdi de böyle oldu. Şehir merkezinde 50 km. (bazı yerlerde ise 30 km.) hızla gitmesi gereken araçlar 120-130 km. hız yapıyorlar. Trafik magandaları dün köstebek yuvasına dönmüş yollarda yürüyemezken, düzelen ve otobana dönüşen yollarda şimdi aşırı hız yaparak baba parası ile caka satar duruma geldiler. Trafik magandaları bu yollarda kural tanımadan hız yapmaya başladılar. Özellikle de Yıldırım Beyazıt İlköğretim Okulu Kavşağı ile Çubuk Devlet Hastanesi arası “Ölüm Yolu” oldu. Keza, Güldarpı, Esenboğa, Yenice ve Akkuzulu Mahalleleri kavşakları da öyle. Buralarda henüz köklü bir önlem alınmış değil..

     HIZ TÜMSEKLERİ KONULMALI

    Özellikle yaya trafiğinin yoğun olduğu hastane ve okul önlerine ışıksız kavşakların bulunduğu yerlere hız tümsekleri konmalı.. Gerçi araç sahipleri hız tümseklerinden hoşlanmaz. Çünkü bu tümseklerin zararları da saymakla bitmez. Örneğin aracın, ön takım, direksiyon sistemi, süspansiyon arızaları, araçlardan ses gelmesi, artan yakıt tüketimi (yavaşlama ve tekrar hızlanma) gibi zararları vardır. Ama araç sahipleri de ya aşırı hız yapmasınlar ya da bu tür zararlara katlansınlar. Ayrıca buralara trafik lambaları konmalı, sinyalizasyon sistemi kurulmalı ve hatta MOBESE kameraları da yerleştirilmeli… MOBESE ile ilgili olarak bir zamanlar esnaftan para bile toplanmıştı. Bunlar nereye harcandı?

     İLÇEDE OTO PARKLAR YETERSİZ 

    İlçede yeterli otopark olmadığı için (olanlar da kullanılmıyor) cadde ve sokaklarda çift taraflı parklar oluştu. Bir zamanlar oto parka kapatılan Çarşı İçi’nde bile araç park etmek serbest oldu. Sokak ve caddeler sağlı sollu oto park oldu. Cadde ve sokakların çoğunda insandan fazla araç var. Bu araçlar izinsiz olarak apartman önlerine araçlarını park ediyorlar. Allah vermesin o apartmanda bir hasta olsa ambulans dahi yaklaşamaz. Bazen de bir işyerinin önüne araçlarını park ederek, o işyerinin önünü kapatıyorlar.

     Ankara Bulvarı ve Çarşı İçi’nde trafik ekipleri tek sıralı parka müsaade etmezken araç sahiplerine söz geçiremedi ve uygulamayı bıraktı. Şimdilerde buralarda 2’li park bile serbest. Araçlar ve yayalar buralarda neredeyse kol kola yürüyorlar. Vatandaşlar yaya kaldırımını kullanmıyorlar. Bu kaldırımların geneli de işyerleri tarafından işgal edilmiş durumda. İnsanlar bir ekmek, bir gazete ve bir kutu kibrit almak için 50 metrelik mesafeye bile araçla gidip geliyorlar. Ondan sonra da yokluktan ağlıyorlar veya hastalıktan şikâyet ediyorlar. Araç tabii ki bir ihtiyaç, hayatın olmazsa olmazı ama yerinde ve zamanında kullanmak lazım, her yere araçla gitmek ise israftır.

     ÇOK KATLI OTO PARKLAR YAPILMALI

    İlçede çarpık kentleşme yüzünden oto park sorunu yaşanıyor. Şu andaki yapılaşmada buna çare değil. Üstelik sorun üzerine sorun çıkıyor. Bu nedenle çok katlı oto park yerleri tespit edilmeli ve ivedi olarak hizmete sokulmalıdır.

     DEVLET YOLU BİLE İŞGAL EDİLİYOR

    Yine cadde ve sokaklar birtakım marketlerce işgal ediliyor. Özellikle de Devlet Yolu.. Ankara Bulvarı üzerindeki trafik üç şerit yerine ne hikmetse tek şeritten işliyor. Bu işyerleri neye dayanarak devlet yolunu işgal ediyor?Belediye ve İlçe Trafik buna neden seyirci kalıyor?

     Trafik ekiplerinin denetimleri yeterli değil, tabiri caizse formaliteden öteye geçmiyor. Ekipler yanlış park eden araç sahiplerini ancak anonslarla ikaz edebiliyor. Ama dinleyen kim? Dünün caydırıcı özelliği olan çekiciler bile tarihe karıştı… Önceden çekiciler çare değildi ama caydırıcı bir özelliği vardı. Şimdilerde çekici olsa kaç yazar. Çünkü ilçede araç sayısı eskiye nazaran kat kat arttı.

     OTOBÜSLER SOS VERİYOR 

    Metropol İlçe olduktan sonra 45 kişilik otobüsler, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından kaldırıldı (Belediye otobüsleri de dahil). 27-31 kişilik otobüsler hizmete girdi. O tarihlerde bu otobüslerin Çubuk ilçesi için neden uygun olmadığını yazdım. Kısaca bu otobüslerin çok dar olduğunu bu nedenle iki yetişkinin yan yana oturamayacağını, kalp ve astım hastalarının rahatsızlanacağını, kadın-erkek yolcuların istemeyerek de olsa sıkışıklıktan tacize uğrayacağını, bu otobüslerin özellikle Kış aylarında yağmurlu yollarda en ufak bir frende savrulacağını, Allah vermesin olası bir kazada hasar ve insan zayiatının daha fazla olacağını, hatta yolcu kapasitesi az olduğu için, otobüs sahiplerinin daha fazla yolcu alarak masraflarını karşılama yoluna gideceklerini yazmıştım.

     Hatta bu otobüslerin yapılışları itibari ile sürat yapmaya elverişli olmadıklarını, süratleri arttıkça savrulacaklarını, yağmurlu ve karlı havalarda (kaygan zeminde) kaydıklarını da yazdım. Allah vermesin bir kaza anında neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Kısacası bu otobüslerden, “sadece öğrenci servisi olur” dedim. Ama dinleyen kim, kime anlatıyorsunuz?

     Zaman zaman özel halk otobüsü sahipleri ile fazla yolcu konusunda konuşuyorum. Onlar da her defasında; “Otobüslere fazla yolcu almayı biz de istemiyoruz. Ama almak zorunda kalıyoruz. Çünkü kazanamıyoruz” diyorlar. Şimdilerde özel halk otobüslerinde yeni bir düzenlemeye gidildi. Ve oturak yolcu 20, ayakta yolcu 15 oldu. Değişen bir şey olmadı. Buna rağmen sabah ve akşam bazı saatlerde bu otobüsler hala hınca hınç dolu olarak yolcu taşımaya devam ediyorlar. Sıkışıklıklar sabah ve akşam saatlerinde oluyor. Bu saatlerde, halk otobüsleri 3-5 dakikada, EGO otobüsleri de 10 dakikada bir kalktığı halde, otobüslerdeki sıkışıklıklar devam ediyormuş. Bu konuda şikayetler oldukça fazla.. Vatandaş bir sonraki boş otobüsü tercih etmeden, dolu otobüse binmekte ısrar ediyormuş. Bir sonraki otobüsü neden beklemediğini sorduklarında ise, “ne yapayım işim acele, çok geç kaldım” diyormuş. Bu nasıl sorumsuzluk ve vurdumduymazlıktır. Her gün işiniz bu kadar acele mi? 10 dakika önce Terminal’e gidip otobüse oturarak seyahat etseniz kıyamet mi kopar? Örneğin özel halk otobüslerinin 40-50, EGO otobüslerinin de 70-80 yolcu ile seyahat ettiklerine zaman zaman şahit oluyorum. Vatandaşlardan da bu konuda şikâyetler duyuyorum. Dolu otobüse binen vatandaş, şikâyet eden vatandaş, bu ne iştir? Allah esirgesin, bir kaza esnasında zayiat ne olur, düşünmek bile istemiyorum. Özel halk otobüsü sahiplerine şimdilerde bazı çevrelerden 45 kişilik otobüs almaları için dayatılıyormuş. Araç sahipleri bu otobüsleri hangi para ile alacaklar? Şu anda ellerindeki araçları satsanız 50 bin liraya alıcı bulamazsınız. Adama sormazlar mı, “para etmeyecek bu araçları niye aldınız, o zaman aklınız neredeydi?

     ARAÇ SAHİPLERİ GÜRÜLTÜ VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ YAPIYORLAR

    İlçede inşaatlar mantar gibi büyüyüp-yükseliyor. Ama bunların genelinde otopark yok. Olanlar da yetersiz. Örneğiz 10 dairelik bir apartmanda formalite icabı 4-5 araçlık otopark var. Böyle olunca da araçların çoğu apartman önlerindeki cadde ve sokaklara park ediliyor. Belediye yetkilileri bu inşaatlara nasıl “İskân Raporu” vermiş?

     İlçe halkı egzoz, patinaj ve araçlardan yükselen müzik seslerinden sabaha kadar uyuyamıyor. Özellikle gece geç saatlerde hastalar, ertesi günü işe gidecek, okula gidecek vatandaşlar uyuyamıyor. Rahatsız olan vatandaşlar 155 Polis İmdat’ı arıyorlarmış, ama onlarda polisin sorduğu sorulardan şikâyetçiler. Oysa vatandaşlık görevini yapmak istiyorsanız polise yardımcı olmak zorundasınız. Sürücülerin çoğu bırakın trafik kurallarına uymayı, sigara küllüklerini dışarı dökerek çevre kurallarına da uymamakta çevreyi kirletmekte, bu konuda kendilerini uyaranları da terslemekte ve daha da ileri giderek hakaret etmekte ve üzerlerine giderek dövmeye bile yeltenenler var. .. Bazıları da araç kullanırken dakikalarca cep telefonu ile konuşmayı sürdürüyorlar.

     Yeni ehliyet alan gençlerin çoğu ise maalesef saygısız ve kural tanımaz. Daha dün bir, bugün iki demeden hemen birer trafik canavarı olup çıkıyorlar. Sürücü kurslarında kursiyerlere ahlaki ve manevi eğitim verilmeli.. 

     Ehliyet alanlar genelde araca biner binmez (bazı istisnalar hariç) anında “Trafik Canavarı” oluveriyorlar. Ne yapalım, diyecek bir şey yok. Onlara aileleri başta olmak üzere dur diyen de yok. Çünkü her halükarda üzülen onlar oluyor. Ama iş işten geçtikten sonra.. O zihniyette olanları Allah’a havale ediyorum. Nasıl biliyorsa öyle yapsın.. Sizlerde öyle yapın.. İnsanlar trafik eğitimini sürücü kurslarında değil, öncelikle ilköğretim yıllarında almalı..

     Trafik cezaları caydırıcı olmaktan çıkmıştır. Çünkü; 50, 100, 500 liralık cezalar bizim vatandaşlarımızı hiç mi hiç etkilemiyor. Bu nedenle trafik cezaları, ceza kanunlarına indirgenmeli.. Hatta öyle sürücüler duyuyorum ki polise, “ cezana geçer sözün, çok konuşmada cezamı kes, benim işim var. Gideceğim.” diye dikleniyorlarmış. Bu tür olaylara günlük hayatta sizler de şahit oluyorsunuzdur. Trafik kurallarına riayet eden, başkalarının haklarına saygı gösteren sürücüleri tenzih ederim. Onlara kazasız ve belasız yolculuklar ve sürekli sabır dilerim. Çünkü çok ihtiyaçları var.

     İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı… İlçede trafik ile ilgili olarak toplantılar yapılmalı, kesin ve kalıcı çözümler üretilmeli, hemen hayata geçirilmelidir. Yoksa trafik terörüne engel olamayız. Görüldüğü gibi trafikte de sorunlar bitmiyor. İlçenin nüfusu dengesiz bir şekilde arttıkça sorunlar da üst üste katlanıyor. Etkili ve kalıcı çözümler üretmek gerekir. Ama kim ve ne ile? Herkes adam sendeci olmuş, “bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın” zihniyetiyle hareket eder olmuş ve böyle olunca da her şeyimiz Allah’a emanet … 

     Çubuk”ta Sünlü”ye kadar siyaset yapılırsa hiçbir sorun çözülmez.. Çubuklular ufak şeylere şükür eder hale geldi. Tabiri caizse elma şekeri ve horoz şekerine razı oluyorlar. Oysa Çubuklular hizmetin en iyisine ve en büyüğüne layıktır. Bunun içinde önce istemesini bilmek lazım; Çünkü, “Ağlamayan çocuğa emzik vermezler”. Hizmetin ayağımıza gelmesini beklersek, boşuna bekleriz. Ya da gelen hizmetle yetinmek zorunda kalırız. İktidar ve Büyükşehir”den her yere hizmet gider, bize de en sonuncusu kalır. Böyle giderse Çubuk İlçesi “Oy Deposu” olmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

    Haber: Şuayip YAMAN

  • Vali Afet Toplantısı Yaptı

    Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Çubuk’ta, sağanak ve dolu nedeniyle zarar gören ekili alanlarda incelemelerde bulundu.

    Çubuk Kaymakamlığında Vali Yüksel başkanlığında yapılan değerlendirme toplantısında Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Akbayrak, ilçede meydana gelen hasar hakkında bilgi verdi.

    Yüksel, önceki gün akşam saatlerinde etkili olan şiddetli yağmurun, bazı bölgelerde doluya dönüştüğünü belirterek, incelemelerde bulunmak üzere Çubuk ilçesine geldiğini söyledi. Yağışlar esnasında kendisinin de bölgede olduğunu, 70 yıldır ilk defa böyle şiddetli bir yağışın meydana geldiğini bildiren Yüksel, “Zaman zaman bütün bölgeyi kapsayan o yağış, çok kısa sürede 26  kilogram yağışa neden oldu. 70 yıl önce bu bölgede aynı olay oldu ve 71 -74  kilometre hızla esen çok kuvvetli rüzgar esti. Zaten hasarın büyük bir kısmını yağış ve doluyla birlikte çok kuvvetli esen rüzgar oluşturdu” dedi.

    Rüzgar nedeniyle Esenboğa Havaalanındaki bazı uçakların da tekerlekleri üzerinde döndüğünü, bazı uçakların da kanatlarında kırılmalar meydana geldiğini ifade eden Yüksel, “Bazı binaların çatılarında da su geçirmeler oldu. Ancak seyri seferde bir aksaklık olmadı. Çabuk fark edildi ve o sırada hava trafiğinde olan uçakların 34 dakika alana inmelerine izin vermedik. Çabuk müdahale ettik. Eğer inselerdi, hepimizi üzecek olaylar meydana gelebilirdi. Ancak sadece tarım alanlarında büyük tahribatlar meydana geldi” diye konuştu.

    İnsanların gözünden tek bir damla yaşın akmasını istemediklerini belirten Yüksel, zarar gören yerlerin sahiplerine katkı yapmaya hazır olduklarını, devletin gücünün vatandaşın yanında olduğunu kaydetti.

    Entelektüel zirai yapısı yüksek ve akıllı olan Çubuk halkının sigortayı dikkate almamasının yanlış olduğuna dikkati çeken Yüksel, “Dünyanın bundan sonra en ciddi sorunu küresel ısınma sorunu ise, tarım sigortasının bir kez daha gündeme getirilmesi gerekmektedir” dedi.

    Her gün hava tahmininin takip edildiğini ancak önceki günkü yağışın tahmin edilemediğini ifade eden Yüksel, “Dün çok garip bir durum oldu. Meteoroloji yağışı tahmin edemedi. Bu dünyanın her yerinde oluyor. Uzak Doğu’da hortum oldu, o bölgedeki meteoroloji sistemleri, tespit edemedi. Bu nedenle tarım sigortası hakkında Çubuk’ta yeniden bir çalışma yapılması gerekmektedir” diye konuştu.

    Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından bu acil durum için bir miktar katkı yapılabileceğini anlatan Yüksel, şöyle konuştu:

    “Çubuk’ta 63 çiftçinin 800 dekar alanı zarar görmüştür. Yüzde 40 ila yüzde 100 oranında zarar gören alanlar bulunmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kararlarıyla Başbakanlığın kararlarını çok hızlı bir şekilde alabileceğimizi değerlendiriyorum. Sizin yapacağınız şey moral kabiliyetinizi dik tutun, tarlalarınızı yeniden kavrayın yani orada ne varsa kullanacak şeyleri toplayın. Tarlaları tekrar yeni bir ürüne hazırlamak imkanı varsa yeniden hazırlayın. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüz tohum katkısı yapabilir. “

    Daha sonra İlçe Ziraat Odası Başkanı Orhan Gülle’nin ve mahalle muhtarlarının görüşlerini alan Yüksel, hasar gören yol ve alt yapının da afet kapsamında yapılabileceğini kaydetti.

    “TAKIM ELBİSELİ DEĞİL, İŞ ELBİSELİ TARIM MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞANI İSTİYORUM”

    İlçe Tarım müdürlüklerinde kravatlı ve ceketli çalışanları görmek istemediğini vurgulayan Yüksel, “Tarım müdürlüklerinde markalı takım elbiseli, kravatlı ve mendilli masa başında ziraatçı görmek istemiyorum. İş elbiseleriyle alanda çiftçimizin üreticimizin yanında olmalarını istiyorum. O zaman tarımda çok daha ileri ve istediğimiz seviyede oluruz” dedi.

    Vali Yüksel, Kaymakamlıkta yapılan toplantının ardından Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden’in isteği üzerine ilçede örnek seracılık yapan Aşkın Kavasoğlu’nun serasında inceleme yaptı. İlçedeki diğer üreticilere örnek olduğundan dolayı Kavasoğlu’na teşekkür eden Yüksel, alış veriş yapan vatandaşlarla da sohbet etti.

    “İLÇEMİZDE SERACILIĞI VE TARIM TURİZMİNİ YAYGINLAŞTIRMAK İSTİYORUZ’’

    Burada bir konuşma yapan Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden, Ankara’da ilçeler arasında tarım bakımından en çok potansiyeli olan bir ilçe olan Çubuk’un, bu güne kadar seracılık bakımında en az destek olan ilçe olduğunu söyledi. Ankara Valisi Yüksel’in ilçeye bundan sonra seracılık konusunda gerekli desteği vermesini isteyen Başkan Özden, ’’İlçemin halkı çok çalışan ve kadirşinas dır. İlçemiz tarım potansiyeli bakımından da çok önemli bir potansiyele sahiptir. Biz ilçemizde seracılığın yaygınlaştırılmasını istiyoruz. İlçe halkımın sarf ettiği emeklerinin maddi anlamada kendilerine dönüşmesini istiyoruz. Bu anlamda ilçemize destek olmanızı istiyoruz. Örneğin Aşağı Çavundur Mahallemizde bulunan meralık alanın vasfının değiştirilerek buralarda tarım turizmin yaygınlaştırmak en büyük hedeflerimizden biridir. Aşağı Çavundur, Akkuzulu, Kızılca, Dumlupınar ve Yenice bölgelerimizde seracılık çok önemli geçim kaynağı olur. İnsanlarımız çok iyide para kazanırlar, anacak bu konuda sera desteğine ihtiyacımız var’’dedi.

    ‘ÇUBUK KESME ÇİÇEKCİLİĞİN BORSASI OLMALI’

    Çubuk’un çalışkan ve kadirşinas halkının yanında çok iyi, çalışkan ve azimli belediye başkanı ve kaymakamının bulunduğunu ifade eden Vali Yüksel, ’’Çubukluları iyi anlayan ve algılayan çalışkan iyi bir kaymakamımız ve belediye başkanımız burada görev yapıyor. Ben burada seracılığın ve tarımın egemen olmasını ve gelişmesini istiyorum. Özelliklede Çubuk’ta kesme çiçek üretiminin Türkiye’nin borsası yapılmasını istiyorum. Bak siz bunu yaparsınız, ben size güveniyorum. Bütün bölge Çubuk’ta gelip kesme çiçek almalı ve kesme çiçeğin fiyatını siz belirlemelisiniz. Ben Ankaralıların para kazanmasını istiyorum. Bu konuda Yalova’ya giderek incelemelerde bulunduğunuzu biliyorum. Bu geziniz sizi tahmin etmediyse Antalya’ya üreticileri göndereyim bir daha inceleme yapsınlar. Bu bir bilgi akışıdır, bu bir bilgi paylaşımıdır. Çok faydası olur’’ diye konuştu.

    Seralarda yapılan incelemelerin ardından Vali Yüksel ilçeden ayrılırken, Ak Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Vali yardımcıları Mehmet Kurt ve Ahmet Şahin, İlçe Kaymakamı Cemal Şahin, Belediye Başkanı Lokman Özden, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Muhsin Temel, İlçe Ziraat Odası Başkanı Orhan Gülle, Gıda ve Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Cengiz Akbayrak, ekili alanların zarar gördüğü Güldarpı Mahallesinde incelemelerde bulunarak vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulundu ve ihtiyaçları konusunda sohbet etti.

  • Meteorolojiden Uyarı

    Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan son değerlendirmelere göre 5 günlük haritalı hava tahminleri…

    2010 yılında çok değişkenlik gösteren hava durumu düşündürmeye başladı.

    Yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemizin kuzey kesimlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde görülecek olan yağışların; sabah saatlerinde Trabzon, Rize ve Hopa, öğleden sonra Samsun, Ordu ve Giresun çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor.

     HAVA SICAKLIĞI: Kuzey, iç ve doğu bölgelerde 1 ila 3 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak.

     RÜZGAR: Genellikle kuzey ve kuzeybatı, Akdeniz’in kıyı kesimlerinde batı ve güneybatı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esecek. 

    METEOROLOJİ’DEN UYARILAR

     İÇ ANADOLU: Parçalı bulutlu, öğle saatlerinden sonra Çankırı ile Ankara’nın kuzey ilçeleri (Çubuk, Kızılcahamam, Kazan, Güdül, Çamlıdere, Kalecik, Akyurt, Keçiören) kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek.