Etiket: TBMM Başkanı Cemil Çiçek

  • Çiçek Ankara Sevgi Evlerinde İftar

    Çiçek Ankara Sevgi Evlerinde İftar

    TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Pursaklar’daki Ankara Sevgi Evleri’nde çocuklar, huzur evlerinde kalan yaşlı, engelli, şehit yakınları ve gazilerle iftar yaptı.

    Çiçek ve Bakan Şahin, oruçlarını ayna masada oturdukları sevgi evinde kalan bir çocuk, şehit ve gazi yakınlarıyla açtı.

    TBMM Başkanı Çiçek, iftar sonrasında yaptığı konuşmada, Meclis Başkanı seçildikten sonra ilk iftarı şehit ve gazilerle huzur evlerinde kalanlarla yaptıklarını anlattı. “Bunun bir anlamı var, çünkü Meclis milletin Meclisi, siz de milletin özüsünüz. Özelliğiniz var, güzelliğiniz var” diyen Çiçek, bunun farkında olunması gerektiğini söyledi.

    Çiçek, “Bu ülkede varlık adına, dirlik adına neyimiz varsa bunları sizlere borçluyuz. Bunun farkında olmalıyız, farkında olmayanlara da fark ettirmeliyiz. Onun için sizlere ne kadar hizmet etsek borcumuzu ödeyemeyiz” diye konuştu.

    “Burası bizim yurdumuz Anadolu. Burayı bize yurt yapanlar sizlersiniz ve emeği geçen, hayatını veren, göz nuru döken herkesi bu ramazan iftarında rahmet ve şükranla anıyorum” diyen Çiçek, bulunduğumuz coğrafyanın çok zor bir coğrafya olduğunu belirtti. Çiçek, “Yaşamak kolay değil, burayı yurt tutmak kolay değil, hele hele bağımsız bir devlet olarak varlığımızı sürdürmemiz hiç kolay değil” dedi.

    Cemil Çiçek, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu zamandan cumhuriyete kadarki sürede bu coğrafyada 200 savaş meydana geldiğini dile getirerek, bu coğrafyada yaşayanların aşağı yukarı her üç senede bir varlığı, dirliği, birliği için, devletinin devamı, milletinin bekası için hayatını ortaya koyduğunu kaydetti.

    Çiçek şöyle konuştu: “El birliğiyle buna sahip çıkmamız lazım. Devletimizi daha güçlü, milletimizi daha da büyük yapmamız lazım. Bunun da yolu birlikten, beraberlikten, kardeşlikten geçiyor. Buna hep vurgu yapıyoruz. Bu bizim için hayati öneme haiz. En az, oksijen kadar birliğimiz beraberliğimiz önemli” dedi.

    Çiçek, çekilen sıkıntıların son sıkıntılar olması dileğinde bulunarak, “Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Huzur içerisinde ağız tadıyla bayramlara da erişme imkanı olsun” temennisinde bulundu.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin de konuşmasında, çalışmalarında TBMM Başkanı Çiçek’in desteği olduğunu belirterek, teşekkür etti.

    Ramazan ayının mağfiret ve bereket ayı olduğunun bilindiğini ancak bu ayın ayrıca sevgi, kardeşlik, barış ve paylaşma ayı da olduğunu vurgulayan Şahin, “Güzel bir medeniyetin torunlarıyız, onların evlatlarıyız” diye konuştu.

    Şahin, 76 milyonun kardeşliği için büyük bir gayret gösterdiklerini söyledi.

    “Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. Bundan da büyük bir onur ve şeref duyuyorum. Bu ailenin bir mensubu olmaktan büyük bir onur ve şeref duyuyorum” diyen Şahin, bu ailenin kendileri için de çok kıymetli olduğunu kaydetti.

    Yaşlıların huzurlu, mutlu şekilde yaşamlarını sürdürmeleri için hizmetkarları olmaya devam edeceklerini, engellilerin de yanlarında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Şahin, bugün Meclis’ten geçen torba kanunda şehit ve gazileri de ilgilendiren bölüm olduğunu hatırlatarak, bütün partilerin çıkarılan yasayı desteklediğini ve bunun oy birliğiyle geçtiğini anımsattı.

    “Bugün çıkardığımız yasada da 110 bin kişinin yaşamına dokunduk” diyen Şahin, kendilerine yardımcı olan herkese teşekkür etti.

    Devletin şefkat elini yanında görmek isteyen herkesin yanında olduklarını belirten Şahin, “Yoksulun, yetimin, yaşlının bakanlığıyız ve onların yanında olmaktan da büyük bir onur ve şeref duyuyoruz” diye konuştu. Şahin, yaz döneminde de çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.

    Çocukların da yanında olduklarını anlatan Şahin, “Bu çocuklar bizim geleceğimiz olacak. Yarının bakanları, başbakanları, meclis başkanları olacaklar” değerlendirmesinde bulundu.

    Şahin, çok büyük ve güçlü bir aile olduklarını vurgulayarak, bu ailenin mutlu ve huzurlu olması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini kaydetti.

    Bakanlık bürokratlarının masalarda sevgi evlerinden çocuklar, yaşlılar, gazi ve şehit yakınlarıyla oturduğu iftara, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in eşi Gülten Çiçek ile Bakan Şahin’in eşi İzzet Şahin de katıldı.

  • Gündem Çubuk Ovası Ankara Savaşı

    Ankara Savaşı, 610 yıl sonra 80 bilim adamının katılımıyla 1402 Ankara Savaşı Uluslararası Kongresi’nde masaya yatırıldı.

    1402 yılında Ankara’nın Çubuk ilçesinde Yıldırım Bayezid ile Timur Han orduları arasında yaşanan Ankara Savaşı, 610 yıl sonra 80 bilim adamının katılımıyla 1402 Ankara Savaşı Uluslararası Kongresi’nde masaya yatırıldı.

    Büyük Ankara Oteli’nde düzenlenen 1402 Ankara Savaşı Uluslararası Kongresi Tbmm Başkanı Cemil Çiçek, Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı eski Sağlık Bakanı ve Ankaralılar ve Ankara’yı Tanıtma Vakfı Başkanı Halil Şıvgın, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, bilim adamları ve öğrenciler katıldı.

    SAVAŞ MEYDANINDA MÜZE KURULMASI TEKLİFİ

    Savaş meydanında müze kurulması teklifini ortaya atan Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı eski Sağlık Bakanı Ankaralılar ve Ankara’yı Tanıtma Vakfı Başkanı Halil Şıvgın, “Özbekistan’da Timur büyük hakan, bizim için de büyük hakan. Yıldırım Bayezid de büyük hakan, ikisi de Türk hakanı. Biz Çubuklular, bu savaşın acısını sardık, ama yıllar geçmiş hala sarılmamış. Bu yarayı sarıp geleceğe ışık tutmak istiyoruz. Burası savaş meydanıymış ama buranın Türk dünyasının kardeşlik bahçesi olmasını istiyoruz. Burada bir müze kurulmasını, savaşı herkesin görmesini istiyoruz, burada Türk dünyasının güzel eserlerinin bulunmasını istiyoruz. Şuanda 80’e yakın bilim adamı bu savaşı bütün boyutlarıyla tartışacak” dedi.

    “OSMANLI DEVLETİ 600 YIL SAVAŞLAR SAYESİNDE AYAKTA KALDI”

    Osmanlı’nın kısa zamanda 3 kıtaya hakim olduğunu ve 600 yıl hakimiyetini sürdürdüğünü belirten Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, “Osmanlı Devleti kuruluş dönemlerinde 16 büyük savaş yapmıştır, Ankara Savaşı da bunlardan birisidir. Yükseliş döneminde 28 kara, 16 deniz olmak üzere toplam 44 savaş yapmıştır. Duraklama döneminde 21 kara, 12 deniz olmak üzere 33 savaş yapmıştır. Gerileme döneminde 24 kara, 4 deniz olmak üzere 28 ve dağılma döneminde çok enteresan irili ufaklı 87 kara savaşı, 9 deniz savaşı olmak üzere 96 savaş yaptı. Osmanlı Devleti 600 yılda 200’den fazla savaş yaşadığını görüyoruz. Osmanlı Devleti eğer bu yeryüzünde 600 yıl ayakta kalabilmişse bu 200’den fazla savaş sayesinde ayakta kalmıştır” diye konuştu.

    “BAYEZİD’İN MODERN ORDUSU YENİLDİ”

    Yıldırım Bayezid’in Ankara Savaşı’nda yenilmesine rağmen Osmanlı İmparatorluğu’nun 500 yıl hakimiyet sürdüğünü belirten Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, “O günkü şartlarda dünyanın iki büyük gücü, iki büyük Türk hakanı, iki büyük ordu bugün bu toplantının yapıldığı yerde, Çubuk ovasında 610 yıl önce karşılaştı. Yıldırım Bayezid’ın modern ordusu savaşın sonunda yenildi. Savaşı Timur kazanmış olsa bile kurmuş olduğu imparatorluk daha 100 yıl olmadan dağılmıştı, Yıldırım Bayezid’in temellerini attığı Osmanlı İmparatorluğu 500 yıl cihan hakimiyetini sürdürdü” şeklinde konuştu.

    MUHTEŞEM YÜZYIL DİZİSİ

    Diziler sebebiyle yurtiçinde ve yurtdışında tarihe yönelik ilginin arttığını ifade eden Tbmm Başkanı Cemil Çiçek, “Son zamanlarda ülke olarak tarihe ilgimiz giderek artmaya başladı. Bunda televizyon dizilerinin çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Özellikle bizim tarihimize ilgi sadece Türkiye içerisinde değil, özellikle diziler sebebiyle yurtdışında çok büyük bir ilgi var. Katıldığım bir uluslararası toplantıda bir ülke Parlamento başkanı bana dedi ki, ‘Biz Kanuni Sultan Süleyman’ı zaferden zafere koşan bir padişah olarak biliyorduk, saraydan hiç dışarıya çıkmıyor’ dedi. O diziye göre söyledi. Bende dedim ki, ‘Neticede bir filmdir, senaryodur, tarihle ne kadar örtüştüğü bir başka değerlendirme konusu.’ Ama bir ilginin arttığı ortada, buna sevinmek lazım. Biz tarihimizi gerçekten belli zaferleri ile öğünen, işin hamaset ya da senaryolar itibariyle de magazin kısmıyla uğraşıyoruz. Esas öğrenmemiz gereken hususların maalesef üzerinde durmuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE’NİN DÜŞMANLIĞI SINANMAMALI”

    Çiçek, Türkiye’nin iyi niyetine güvenilmesi gerektiğini, düşmanlığının da sınanmaması gerektiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

    “Bugün Türk Cumhuriyetleri, gerekse Ortadoğu, Afrika ve Avrupa ile işbirliği içindeyiz. Kalıcı işbirliği ve kültürel beraberliği oluşturmaya çalışıyoruz. Bu ortak tarih ve kültür bize büyük imkanlar ve fırsatlar sunmaktır. Avrupa Birliği üyeliği ise Türkiye’nin gelecek tasavvurudur, olsa da olur, olmasa da olur. Biz doğulu ve batılı, Asyalı ve Avrupalıyız. Büyük Atatürk’ün işaret ettiği gibi yurtta sulh, cihanda sulhtan yanayız. Barış bizim için erdemli ve kutsaldır. Bölgemizi demokrasinin ve özgürlüklerin hakim olduğu, barış ve istikrar odağı haline getirmenin gayreti içindeyiz. Fakat biliyoruz ki, burası sorunların odağında, Osmanlı’nın dağılmasının ardından bir türlü istikrarı ve huzuru bulamamış bölgedir. Bugün Ortadoğu toplumları demokrasiye geçiş sürecinin sancılarını yaşıyor. İnşallah arzu edilen olur. Bu geçiş sürecinin sorunsuz olması, bölgeyi daha fazla istikrarsızlaşmaması, can ve mal kaybına sebep olmaması temel arzumuzdur. Türkiye’nin kendisine yönelik tehditlere karşılık vereceği unutulmamalıdır. Türkiye’nin iyi niyetine güvenilmeli, fakat düşmanlığı da sınanmamalıdır. Bizim Ankara Savaşı’ndan çıkarttığımız derslerden birisi aynı dini ve inancı paylaştığımız Müslüman kardeşlerimizle iyi geçinmek, gerginlikten kaçınmaktır. Bu bölgede Müslüman kanı dökülmesi en fazla bizi üzmektedir, Suriye’de yaşanan sorunun biran evvel bitmesi de en büyük arzumuzdur.”

    “Ankara SAVAŞI’NIN 14 SAATTE YAPTIĞI TAHRİBATI 30 YILDIR YAPMAK İSTEYENLER VAR”

    Anadolu’nun güçlülerin ayakta kaldığı bir coğrafya olduğunu belirten Cemil Çiçek, “Bu coğrafyada zayıfların yaşama şansı yoktur. Bu coğrafya zaman zaman doğudan, zaman zaman da kuzeyden ve çoğu kez de batıdan tehditlere maruz kalmış bir bölgedir. Yönelen bu tehditler her zaman içeriden kendisine işbirlikçiler aramış ve çoğu kez de bulmuştur. Bu yönüyle de mümbit bir arazidir.

    Günümüzde de bu tehditler söz konusudur. Geçmişten farklı olarak günümüzdeki tehditler örtülü faaliyetler olarak yürütülmektedir. Milletin içine ekilen etnik, bölücü, mezhepçi tohumlar parçalayıcı etkiler yapmaktadır. Ankara Savaşı’nın 14 saatte yaptığı tahribatı 30 yıldır yapmak isteyen işbirlikçiler halen içimizde var. Osmanlı Devleti Ankara Savaşı’ndan 100 yıllık bir birikimini kaybederek çıktı. Osmanlı Devleti’nin günümüzdeki varisi olan Türkiye Cumhuriyeti 30 yıldır sürdürülen örtülü savaşla 100 yıllık birikimini yitirme tehdidi ile karşı karşıyadır. Türkiye geçmişten çıkarttığı derslerle bu tür sinsi planların hayata geçmesine fırsat vermeyecektir” şeklinde konuştu.

  • Çubuk Festivali Başladı

    Çubuk Festivali Başladı

    Çubuk’ta “7. Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali” düzenlenen kortej yürüyüşü ve çeşitli etkinliklerle başlayarak, tüm heyecanı ve hareketi ile Pazar akşam 23:00’a kadar devam edecek.

    Gazi Üniversitesi Çubuk Yerleşkesi önünde başlayan kortej yürüyüşüne TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, AK Parti Ankara Milletvekilleri Cevdet Erdöl, Nurdan Şanlı, Zelkif Kazdal Slovakya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir Jacabcin ile eşi Olga Jakabcinova, Tayvan Ekonomi ve Kültür Misyonu Başkanı James C. H. Chen Sjd, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, Çubuk Kaymakamı Cemal Şahin, Belediye Başkanı Lokman Özden, AK Parti İl Başkanı Murat Alparslan, Bosna Hersek’in Maglaj ilçesinin Belediye Başkanı Prof. Mehmet Mustabasic, Aydın Sultanhisar Belediye Başkanı Ertegün Ünal, çeşitli kurumların ilçe yöneticileri, vatandaşlar ve festival için ilçeye gelen yabancı gruplar katıldı.

    Ankara Bulvarı ve Atatürk Caddesi boyunca yürüyen kortejdekilere, yol boyunca stant açanlar turşu ikramında bulundu. Vatandaşlar, yol boyunca en çok ilgiyi ilçenin geleneksel kıyafetiyle yürüyen gençlere ve atlı birliğe gösterdi.

    Büyükşehir Belediyesi Mehteran Bölüğü ve Bekir Yılmaz İlköğretim Okulu öğrencilerinin eşliğindeki yürüyüş, Atatürk Parkı’nda son buldu. Atatürk Parkı önünde kesilen kurdeleyle başlayan festival açılışı ve akabinde parka kurulan sahnenin önünde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından kürsüye çıkan Belediye Başkanı Özden, festivalin bu yıl yedincisini düzenlemekten mutlu olduklarını ifade etti.

    Geçtiğimiz haftalarda yaşanan Ramazan Bayramının ardından ilçede ikinci bayramın festivalle birlikte yaşandığını kaydeden Başkan Özden, şunları söyledi:

    “Biliyorsunuz 1402 Ankara Savaşı Çubuk Ovasında yapıldı. O savaş fetret dönemiydi ve iki kardeş kavgası vardı. O savaşı hiçbirimiz hatırlamak istemiyorduk, çünkü kardeşlerin kavga etmesi hiç kimseye yarar ve fayda sağlamaz. Çubuk’ta kutlanan festivalin yurdun çeşitli yerlerinde düzenlenen festivallerden ilçeye ekonomik girdi sağlaması dolayısıyla farklı. ”

    Bosna Hersek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Polonya, Makedonya, Nijerya, Sierra Leone ve Gürcistan gruplarının katıldığı festival, dört gün sürerken, 18 Eylül Pazar günü gece yarısı sona erecek.