Etiket: ankaranın ilçeleri

  • Çubuk’ta 2012 Vişne Sezonu Başladı

    Vişnesiyle de ünlü olan Çubuk’ta vişne sezonu başladı.

    Bu yıl vişneden beklenen verimin az olduğu tahmin ediliyor.

    Pazarda 1 TL ile 1,25 Krş dan müşteri bulan vişne, ağırlıkla meyve suyu fabrikalarına gönderiliyor.

    Çubuk’un köy ve mahallerinde toplanan vişneler, piyasaya satışı için alıcılarını bekliyor.

    Suluk vişne ve şokluk vişne için toplanan vişneleri Atatürk Parkının karşısında millet parkına giderken yol kenarında, vişne pazarında görmek mümkün.

    Yıllık ortalama 30 bin ton vişne rekoltesinin bulunduğu Çubuk vişne sezonunda da meyve borsası oluşturulması düşünülüyor.

  • Çubuk’ta Elektrik Kesintisi

    Başkent Ankara İlçeleri başta olmak üzere Çubuk’ta 15.07.2012 Pazar günü elektrik verilmeyecek.

    Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş’den yapılan açıklamada, 15.07.2012 tarihinde bazı illerde, yapım ve onarım çalışmaları nedeniyle elektrik kesintilerinin uygulanacağı bildirildi.

    Elektrik kesintilerinin olacağı yerler ve saatleri şöyle:

    Çubuk ilçesine 9: 00-14: 00 saatleri arasında bakım çalışması nedeniyle Yavuz Selim Mahallesi Hükümet Caddesi- Çağdaş- Ceyhun- Lokman- Aksu- Güneş- Ş.İhsan Aktaşoğlu- İzzet Korman- Mesut- Bulut- Ş.Mustafa Gedikoğlu sokaklar- Çubuk Hükümet Konağı- Vergi Dairesi ve civarına enerji verilemeyecektir.

  • Sanayi Sitesi İşçi Arıyor

    Çubuk sanayi sitesinde çalışacak vasıflı vasıfsız eleman bulunamıyor. Sanayi esnafı bu konuda işçi bulamamaktan yakınıyor.

    Konuyla ilgili sanayi sitesinde faaliyet gösteren, Çubuk Tel Örgü Firma Sahibi Kadir Büyükleblebici gazetemize yaptığı açıklamada Yaklaşık 1 aydır eleman arıyorum. 750 Tl maaş + sigorta + yemek veriyoruz. Gerekli kurum ve kuruluşlara personel alacağımızı haber verdik. İnsanlar işi beğenmiyor. Ülkede işsizlik yok diye düşünüyorum. İşsizlik oranının tek haneliye düştüğü bu yılda, işsizlik değil işi beğenmeme var. Çubuk sanayi bölgesi komple işçi arıyor. İnsanlarımız hazıra alışmış, iş olunca arkasını dönüyor, gidiyor” dedi.

    ÇUBUK SANAYİ SİTESİNDE ÇALIŞACAK İŞÇİ LAZIM

    Büyükleblebici, “Sanayi sitemizde çalışacak, meslek sahibi olacak ve geleceğine yatırım yapacak işçi arıyor ve aynı zamanda da kalifiye eleman bulmakta zorlanıyoruz. Yardım alan kişiler rahatlığa alıştıkları ve bizim iş de biraz ağır olduğu için çalışmak istemiyorlar. Şimdi ise değişen ve gelişen teknolojinin nimetlerinden bizler de faydalanmak zorunda kalıyoruz. İşçinin olmaması nedeniyle esnaf teknolojiye yöneliyor. Bizim gençlerimiz alışmış tembelliğe, masa başı iş istiyor. Bu tür işlerde çalışmak istemiyor. Ben çırak başladığım işe uzun yıllarımı verdim ve ancak bu duruma gelebildim. Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz. Hedefim atölyenin üretim kapasitesini artırarak, daha fazla kişiyi işe alıp istihdama katkı sağlamaktır. Sanayi esnası olarak kalifiye eleman bulabilsek işimizi daha da büyütmeyi planlıyoruz. Kalifiye eleman sıkıntısı sadece bizim değil sanayide iş yapan bütün esnaflarımızın sıkıntısı” diye konuştu.

  • Sünnetin Fazileti

    Amr b. Avf(ra) Efendimiz’in Bilal b. Haris(ra)’a şöyle dediğini rivayet etmiştir: ” ey Bilal! Bil” . O da: ” Ya Rasulullah neyi bileyim?” .

    Şöyle buyurdu:” Şunu bil ki kim benden sonra sünnetlerimden öldürülmüş olan bir sünnetimi diriltirse ona bu sünnetle amel edenlerin ecri verilir. Onların ecirlerinden de eksilme olmaz. Kim de Allah ve Rasulü’nün razı olmadığı sapık bir bid’at ortaya koyarsa ona da bu bid’atla amel edenlerin ecri verilir, bid’ati işleyenlerin günahlarından da eksilme olmaz. ” (Tirmizi, İbn-i Mace).Kaynakwh: 100 şehit Sevabı…

    İbn-i Abbas (ra) Hz. Peygamber Efendimiz(sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: ” Ümmetimin bozulduğu bir sırada kim sünnetime sarılırsa ona yüz şehit sevabı vardır. ” (Beyhaki, Taberani).

    SÜNNETLER

    Hz. Muhammed s.a.v Sünnetleri

    Peygamber Efendimizin Günlük Hayata Ait Sünnetleri başka sünnetler daha

    “1- ) En çok Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutardı. Neden böyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah’a sunulur. Sorulduğunda da şu cevabı verirdi: “” Ameller her pazartesi ve perşembe Allah’a ( c.c.) sunulur. Oruçlu iken amelimin Allah’a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Müslüman affedilir. Ancak dargın olan kişi müstesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar için “”bunları geri bırakın”” der.”

    “2- ) Cumartesi ve pazar günleri de umumiyetle oruç tutardı. ve şöyle derdi: “” Bu iki gün müşriklerin bayram günleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım.”

    3- ) Yüzüğü gümüştendi, yüzüğü akik taşıydı.

    4- ) Gözleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.

    5- ) Ahlakı Kur’an’dı.

    6- ) Umumiyetle cuma günü yıkanırdı, bazen de terk ederdi.

    7- ) Çocuklara karşı çok merhametliydi.

    “8- ) Su içtiği zaman 3 defa nefes alır, üç nefeste içerdi ve “” Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. “” buyurdu.”

    9- ) Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.

    10- ) Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaat ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.

    11- ) İçinde su içilen bir cam kasesi vardı.

    12- ) Sükunu uzun, gülmesi azdı.

    “13- ) Hizmetçiye söyledikleri sözlerden biri de “” Bir ihtiyacın var mı? “” idi.”

    14- ) Eza veren kötü huyu olmazdı. Birisinin diğeri aleyhine olan sözünü de kabul etmezdi.

    15- ) Kendisine meleklerin gelmesi ve Hz. Cebrail (as) ile konuşması sebebiyle pırasa, sarımsak, soğan gibi şeyler yemezdi.

    16- ) Yaslanarak yemek yemezdi. Arkasından iki kişi yürüyemezdi.

    17- ) Gece ağzına misvak sürmeden kalmazdı.

    18- ) Gusülden sonra abdest almazdı.

    19- ) Tebessüm etmeden kesinlikle konuşmazdı.

    20- ) Ramazan Bayramında bir şey yemeden camiye çıkmazdı.

    21- ) Kurban Bayramında kurban kesilmeden evvel bir şey yemezdi.

    22- ) Üçten sonra sözü tekrar etmezdi.

    23- ) Gece veya gündüz uyuyup da uyandığı zaman mutlaka misvak kullanırdı.

    24- ) İkram edilen kokuyu geri çevirmezdi.

    25- ) Biat esnasında kadınların elini tutmazdı.

    26- ) Bir yudum su ile dahi olsa iftar etmeden akşam namazını kılmazdı.

    27- ) Gülüşü tebessümlerden ibaretti.

    28- ) Hastayı ancak üç günden sonra ziyaret ederdi.

    29- ) Şu beş şeyi hiçbir zaman yanından ayırmazdı; Ayna, sürme kabı, tarak, misvak ve ustura.

    30- ) Lamba ile kendisine aydınlık yapılmadıkça karanlık evde oturmazdı.

    “31- ) Bir yerden kalkarken mutlaka “” Subhaneke Allahümme Rabbi vebi hamdike la ilahe illa ente estağfiruke ve etübi ileyke”” der ve şöyle buyururdu: “” Yerinden kalkarken kim bunu söylerse mutlaka mecliste kendisinden südur eden günahları bağışlanır.”””

    32- ) Hiçbir şeye hayır demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse evet derdi. İstemezse sükut ederdi.

    33- ) Abdestini kendisi alırdı. Kimseden yardım istemezdi. Vereceği sadakayı da bizzat kendi eliyle verirdi, kimseyi bunun için rahatsız etmezdi.

    34- ) Ne yemek ne de başka bir şey O’nu akşam namazından alıkoyamazdı.

    35- ) Dişlerini temizlemeden uyumazdı.

    36- ) Daima misvakı başucunda bulunurdu, öylece uyurdu. Uyanınca hemen onunla dişlerini fırçalardı.

    37- ) Kahkaha ile gülmezdi.

    38- ) Yemeğe suya üfürmezdi. Kabın içinde nefes almazdı.

    39- ) Kendisinden kötü söz işiteceği kimseye yanaşmazdı. ( Buhari )

    40- ) Bir vali tayin ettiği zaman ona sarığı kendi eliyle sarıp giyindirirdi. Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.

    41- ) Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.

    42- ) Yanına çocuklar geldiği zaman onları tebrik eder, güzel karşılar ve onlara dua ederdi.

    43- ) Hurmayı yer ve çekirdeğini tabağa atardı.

    “44- ) Buğday ekmeği ile hurma yerdi v “” Bunlar pek hoştur. “” derdi. ( Tayalisi )”

    45- ) Üzümü ağzına teker teker koyarak yerdi. ( Taberani )

    46- ) Hediye edileni yerdi, sadakayı yemezdi. ( İbn-i Said )

    47- ) Üç parmak ile yerdi, onları silmeden iyice yıkardı.

    48- ) Hanımlarından biri yatıp uyumak istedikleri zaman ona 33 kere Subhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere de Allahuekber demesini emrederdi. ( Mendi )

    49- ) İnsanları birbirine bağlamak ve sevindirmek için hediyeleşmelerini emrederdi. ( İbn-i Asakiri )

    50- ) Güneş tutulduğu zaman kılınan küsuf namazında köle azad edilmesini emrederdi.

    51- ) Nazar değmesinde ( hastalanınca ) Kalem Suresi 51, 52. ayetlerin okunmasını emrederdi.

    52- ) İnsana ait 7 şeyin gömülmesini emrederdi: Saç, kan, tırnak, diş, pıhtılaşmış kan, perde, hayız kanı. ( Hakim )

    53- ) Oruçlu iken iftar edeceği zaman ilkin su ile başlardı. Suyu iki veya üç defada nefes alarak içerdi yani bir defada içmezdi.

    54- ) Yüzüğünü sağ eline takardı. ( Müslim )

    55- ) Yüzüğünü sol eline takardı. ( Buhari )

    56- ) Yüzüğünü sağ aline takardı sonra sola değiştirirdi. ( İbn-i Asakir, Aişe (r.a. )

    57- ) Cinlerden ve nazar değmesinden Rabbine sığınırdı. Nihayet Muavvizeteyn nazil olunca onları okumaya başladı. Diğer duaları terk etti. Ani ölümden Allah’a sığınırdı, ölümden önce hastalanmasını isterdi. ( Taberani )

    58- ) Her namazdan sonra abdest alırdı. ( Buhari )

    59- ) Kurfuaz şeklinde ( Dizlerini karnına birleştirerek ) otururdu.

    60- ) Başına sarık sarıp ona kuyruk yaparak, iki omuzu arasından sarkıtırdı.

    61- ) Bütün vakitlerde Allah’ı (c.c.) zikrederdi.

    62- ) Gece karanlığında gündüzün ışığında gördüğü gibi görürdü. ( Beyhaki )

    63- ) Enine doğru misvak kullanırdı.

    64- ) Sabah namazının sünnetini kıldığı zaman sağ ayağının üzerine yatardı.

    “65- ) Aksırınca “” Elhamdülillah”” derdi. Bunu işiten “” Barekallah”” derdi. Tekrar Efendimiz: “” Yehdina ve Yehdikümullah”” derdi.”

    66- ) Aksırdığı zaman elini ya da elbisesini ağzına koyardı, sesini alçaltırdı.

    67- ) Ayaktayken öfklendiklerinde hemen otururlardı. Otururken öfkelendiklerinde hemen yatarlardı. Böylece öfkeden teskin olup giderdi.

    68- ) Öğleden önce dört rekatı kaçırdıkları zaman onu farzı müteakiben iki rekattan sonra kılardı.

    69- ) Arkadaşlarından birini üç gün görmediği zaman onu sorarlardı. Eğer gaib ( kayıp )ise ona dua ederlerdi.

    70- ) Dualarının daha şümullü olanını severdi, diğerlerini terkederdi. ( Taberani )

    71- ) Tabaklanmış koyun postunda namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( İbn-i Said )

    72- ) Bahçelerde namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( Tirmizi )

    “73- ) Duasına “” Subhane Rabbiyel aliyyül ağlel vehhab “” ile başlardo.”

    74- ) Açlıktan beline taş bağlardı. ( İbn-i Said )

    75- ) Yeşilliğe akan suya bakmaktan hoşlanırdı. ( Ebu Nuaym )

    76- ) Ağzı kapanan kaptan hoşlanırdı.

    77- ) Hediyeyi kabul edrdi. Ona karşılık olarak bir şey verirdi. Sadakayı kabul etmezdi. ( Taberani )

    “78- ) Kıraatini ayetlerin başında dura dura icra ederdi. “” Elhamdülillahi Rabbil Alemin”” der, sonra durur “” Errahmanirrahim”” der ve yine dururdu.”

    79- ) Cuma günü namaza gitmeden önce bıyıklarını kırpardı, tırnaklarını keserdi.

    80- ) Namazda esnemekten hoşlanmazdı.

    “81- ) Dağlamak, yani bir nevi tedavi şeklinden ve sıcak yemekten hoşlanmazdı ve şöyle buyururdu: “” Soğuk yiyin çünkü bereketlidir. Dikkat edin sıcak yemekte bereket yoktur. “” ( Ebu Nuaym )”

    82- ) Nübüvvet mührünün görülmesinden hoşlanmazdı.

    83- ) Çok sorulmaktan hoşlanmazdı ve bunu ayıplardı. Ama Hz. Ebubekir (r.a) sorduğunda cevap verirdi ve bundan hoşlanırdı. ( Taberani )

    84- ) Yemeği ortasından yemekten hiç hoşlanmazdı.

    85- ) Yürüyüşünden aciz ve tembek olmadığı anlaşılırdı.

    86- ) Secdede bazen kendisinden geçinceye kadar uykuya dalardı. Gözleri uyuyup kalbi uyumadığı için sonra kalkıp abdest almaya ihtiyaç duymadan namazını kılardı. ( Ahmet bin Hanbel )

    “87- ) Son sözü şu olmuştur: “” Namazı sakın terk etmeyin. Namazı sakın terk etmeyin, elleriniz altında bulunanlar hakkında Allah (c.c )’tan korkun, adaletle muamele edin. ( Ebu Davut ) “

    Günlük Hayatta Sünneti Seniyye

    1. Hayırlı işlerde sağı, adi işlerde solu kullanmak.

    2. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.

    3. Yemeğe besmele ile başlamak, Allah’ın sonsuz ikram ve nimetlerini tefekkür ederek yemek, sonunda da hamd etmek.

    4. Yemekte tabağın kendi önümüze gelen tarafından yemek.

    5. Yerde bir sofra bezinin üstünde yemek. İhtiyaç olduğu takdirde masada da yenilebilir.

    6. Yemeğe sofradakiler ile beraber başlamak.

    7. Acıkmadıkça yememek, tam doymadan yemeği bırakmak.

    8. Tabağa az yemek koydurtup artık bırakmamak.

    9. Sofrada sağ dizi dikip, sol dizi yere yatırmak.

    10. Saf ipek ve saf altın ümmet-i Muhammed’in erkeklerine haram kılınmıştır.

    11. Selamı yaymak. Selam, kelamdan önce gelir.

    12. Eve girince ilk söz ev halkına selam vermek olmalıdır.

    13. Selamla birlikte samimiyetle, tebessüm ederek musafahada bulunmak.

    14. Musafaha ile birlikte, hürmet, samimiyet ve şefkate vesile olan kucaklaşmalar yapılabilir. Süfli hisleri uyandıracak sarılmalar caiz değildir.

    15. Musafahada önce eli uzatan çekmelidir. Biz çekersek buluşmadan memnuniyetsizlik manası çıkabilir.

    16. İlmiyle amil din adamları ile adil devlet başkanlarının eli öpülür, beşeri hisleri yok olmuş yaşlı hanımlara selam verilebilir, gerekirse eli de öpülebilir. Yeter ki fitneye sebep olmasın.

    17. Hediyeleşmek ve gelen hediyeye aynıyla veya daha güzeliyle karşılık vermek.

    18. Az gülmek, gülünce kahkaha ile değil, tebessüm ederek gülmek. Mütebessim olmak.

    19. Çoğu zaman susmak, tefekkür etmek, ihtiyaç olunca konuşmak.

    20. Tane tane, orta bir ses tonuyla konuşmak. Çok mühim şeyleri üç defa tekrar etmek.

    21. Konuşmaya Allah’ın adıyla başlamak ve Allah’ın adıyla bitirmek.

    22. Nefsi ve dünyalık bir şey için öfkelenmemek. Bir hak zayi olduğunda ve uhrevi meselelerde, Allah ve din hakkı için öfkelenmek.

    23. Doğru sözle şaka ve mizah yapmak.

    24. Boş işler (malayani) ile iştigal etmemek.

    25. Uyku için yatınca önce sağ tarafına yatmak, sağ yanağını sağ avucunun içine koymak ve o günün muhasebesini yapmak.

    26. Yüzükoyun yatmamak.

    27. Yatağa girdiğinde avuçları açık olarak birleştirerek İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyup avucunun içine üfleyip sonra bütün vücudunu sıvazlamak, bunu üç defa tekrarlamak.

    28. Beyaz giymek.

    29. Mest giymek.

    30. Ayakkabı giyerken önce sağdan başlamak, çıkarırken de önce soldan çıkarmak.

    31. Takke ve sarıkla başı kapatıp namazı öyle kılmak.

    32. Soğan ve sarımsak kokusuyla mescid ve meclislere yaklaşmamak.

    33. Üzerinde kudsi kelimeler ve ayetler yazılı eşya ile tuvalet ve pis yerlere girmemek.

    34. Misafire elinde bulunandan ikramda bulunmak. Misafir ve ziyaretçileri temiz bir kılık kıyafetle karşılamalı.

    35. Aksırınca sesi az yükseltip, “Elhamdülillah” demek. Böyle diyene de “Yerhamükellah” demek. Bize dediklerinde “Yehdina ve yehdikümüllah” diye cevap vermek. Bu üçe kadar böyle mukabele şeklinde devam edebilir. Üç defadan fazla aksıran olursa, nezleden aksırmıştır ve mukabele gerekmez.

    36. Esnemeyi mümkün olduğu kadar gizlemek. Ağzı elle kapayarak gidermeye gayret etmek. Namazda iken esneme gelirse, ayakta ise sağ elin, diğer hallerde ise sol elin tersi ile ağzı kapatmak münasip olur.

    37. Davete icabet ve hediyeyi kabul etmek.

    38. Kapıyı üç defa vurmak, cevap verilmezse geri dönüp gitmek. “Kim o?” diye sorulduğunda, “Benim.” dememek, kendimizi açık bir şekilde tanıtmak, maksadımızı belirtmek. Kapının tam karşısında durup içeriyi gözleme durumunda bulunmamak. Biraz kenarda durarak, ailedeki mahremiyeti görmekten içtinap etmek.

    39. Ayakta bevletmemek. Tuvalette idrar saçıntısından, korunmak. Hadiste kabir azabının çoğunun idrar saçıntısından ileri geldiği bildirilmiştir. Tuvalete ihtiyaç için oturduğu vakit ön ve arkanın kıbleye karşı dönük olmaması gerekir.

    40. Banyo yapılan yere bevletmemek. Çünkü vesvesenin çoğu bundandır.

    41. İnsanların istifade ettiği gölgeliklere, yol ve yol kenarlarına, çeşme ve pınarlara bevletmemek, pisletmemek ve de tükürmemek. Hadiste, bunu yapanların lanetlenmesinden korkulacağı bildirilmiştir.

    42. Kasık ve koltuk altı temizliğine titizlik göstermek. Buralardan ayrılan parçalar temizken ayrılmasına da dikkat etmeli ve cünüp iken buraları tıraş etmemelidir. Bu tür temizlik caiz olsa da sünnete uygun değildir.

    43. Büyük ve umumi banyolarda tesettürle yıkanmalı, peştamal kullanılmalı.

    44. Mümkünse her abdest alışta misvak (fırça) kullanmak.

    Diyanet İşleri Başkanlığının neşrettiği misvak hadisi tercümesinde şöyle bir hüküm mevcuttur: “Misvaktan kasıt dişlerin temizlenmesi, ağız içindeki kötü kokunun giderilmesi ve mikropların yok edilmesidir. Bunu temin eden Erek ağacından başka fırçalar da varsa, o da misvak yerini tutar.”

    45. Emin ve muttaki insanlarla istişare etmek, neticedeki karara tevekkülle uymak.

    46. Cömertlik. “Cömert Allah’a yakın, cimri ise Allah’a uzaktır. Cömertlik kökü cennette olan bir ağacın dünyaya sarkmış dalıdır. Kim o dala tutunursa o dal onu cennete çeker.”

    47. Çok tefekkür etmek. “Tefekkür gafleti izale eder. Ölümü tefekkür etmek fani lezzetleri acılaştırır. Eşyanın üzerindeki fena damgasını gösterir.”

    48. Borçlanmalarda durumu yazıyla veya bir şahitle tevsik etmek. Böyle bir tedbir asla itimatsızlık sayılmaz. Anlaşmalarda değişik tevil ve tefsirlere yol açacak boşluklar bırakılmamalıdır. Durumu net olarak tespit etmek lazımdır.

    49. Bir yakını vefat eden Müslüman kardeşini teselli ederek taziyede bulunmak. “Allah merhuma rahmet etsin.” şeklinde dua yapılır. Taziye ziyareti vasati üç gün içinde yapılır. Üç günden sonraki ziyaretlerde vefatı hatırlatıp hüznü deşmek uygun olmaz. Evinden cenaze çıkan kimseler üzüntüden dolayı yemek hazırlayıp sofra kuramazlar. Bunun için vefalı komşular bir müddet bu eve yemek getirirler. Böylece hüzünlerine ortak olduklarını fiilen göstermiş olurlar. Cenaze sahibi üç gün kendisine kolayca erişilebilecek bir ortam hazırlar ve böylece kardeşlerinin taziyede bulunabilmelerine imkan tanınmış olur

    50. Ölmüş kimseleri hayırla yad etmek.

    51. Mevtanın ardından yüksek sesle ve çırpınarak, saç baş yolarak ağlamamak. Böyle yapmak kadere itiraz ve Cenabı Hakkın takdirini itham etmek olur. Ayrıca bu mevtaya iyilik değil azaba vesile olur.

    52. Sekerat halindeki hastalara “La ilahe illallah, Muhammedün rasulullah.” şeklinde telkinde bulunmak. Hastanın dudaklarını temiz ve ıslak bir bezle sulandırıp kurumamasını sağlamak. Ölüm vaki olup son nefes verilince, okumalar durdurulur ve cenazenin uzağında devam edilebilir. Çenesinin açık kalmaması için mendil ve benzeri şeylerle başa bağlanır. Gözleri açık ise kapatılır.

    53. Kabirleri ziyaret etmek. Gafleti dağıtır ve uhrevi tefekküre vesile olur. Kabristanın kapısına yaklaşınca, kabir halkına gizlice selam verilir. “Ey kabir sakinleri, esselamu aleyküm. Sizler bizden önce geldiniz, bizler de sizleri takip edeceğiz. Size Allah’tan af ve mağfiret dileriz.” Şeklinde selam ifade edilebilir. Sonra ziyaret edilecek merhumun ayakucu tarafından yaklaşılır. Yüzüne müteveccihen veya kıbleye karşı durulur. Kur’an ve dualar okunabilir. Ziyaret esnasında mezarları çiğnemek mekruhtur. Şayet geçip gitmek için başka müsait yol yoksa, merhuma sevap hediye edilerek, geçilebilir. Mezar üzerindeki yeşillikler yolunmaz, bilakis çiçekler ekilir. Kurumuş otlar ayıklanır.

    54. Hasta akraba, dost ve arkadaşları ziyaret etmek. Onlara teselli ve ümit vermek. Ziyareti uzun tutmamak. Hastanın hoşa gitmeyecek hallerini başka yerde anlatmamak.

    55. Sıla-i rahimde bulunmak. “Akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise Allah’ın rahmeti inmez.”

    56. Zemzem suyunu hürmeten ayakta ve kıbleye karşı dönerek içmek.

    57. Anne-babaya itaat etmek, onlara ihsanda bulunmak, kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.

    Peygamber Efendimizin Unutulan Sünnetleri

    1-Müsafeha etmek (iki müminin karşılaştıkları zaman toka yaparak salavat okumaları)

    2-Hutbenin Arapça okunması

    3-Sakalın dudaktan itibaren bir tutam olması

    4-Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması

    5-Mübah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılması (oda,taksi,dükkanv.s. )

    6-Namazları başı açık kılmamak

    7-Abdestte ayakları üç defa yıkamak

    8-Pantolonu katlayıp koymak

    9-Pantolonu oturarak giymek

    10-Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek

    11-Ölen kimsenin kılmadığı namazlar için ıskatın yapılması için vasiyet etmesi

    12-İstişare etmek

    13-Sakal ve bıyık bırakmak

    14-Çevreyi temizlemek

    15-Çıplak ayakla namaz kılmamak

    16-Abdest aldıktan sonra kıbleye dönüp su içmek

    17-Suyu üç yudumda ve oturarak içmek

    18-Kabeye dönerek başında besmele sonunda hamd ederek başı kapalı olarak içmek

    19-Bıyıkları kaşlar kadar uzatmak

    20-Kabristandan geçerken selam vermek ve on bir İhlas okumak

    21-Ölüye definden sonra telkin vermek

    22-İslam nikahı kıymak

    23-Tırnak kesmeye şahadet parmağından başlamak

    24-Tırnağını Cuma günü kesmek

    25-Yatarken sağ tarafına yatmak

    26-Abdestli yatmak

    27-Yemeğe tuz ile başlamak

    28-Sofrada sirke bulundurmak

    29-Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek

    30-Uşur vermek (Farz) (Toprak mahsullerinin zekâtına uşur denir)

  • Çubuk ta Kar Tatili

    Çubuk ta Kar Tatili

    Yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle tekrar beyaza bürünen ilçe de okullar 29 Şubat Çarşamba ile 01 Mart Perşembe günü 2 gün tatil edildi.

    Ayrıca Ankara Valiliği, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli hamile ve emzikli kadınlar, kalp ve böbrek yetmezliği ile kontrol edilemeyen tansiyon yüksekliği ve kronik hastalıkları olanların ve engelli kamu personelinin 1 gün süreyle idari izinli sayılacağını bildirdi.

    Çubuk Kaymakamı Cemal Şahin, yaptığı açıklamada, gün içerisinde açılan köy yollarının akşam yoğunlaşan kar nedeniyle tekrar kapandığını söyledi.

    Şahin, İlçe Hıfzıssıhha Kurulu toplantısında alınan karar gereği, ilçe genelinde eğitim veren tüm ilköğretim ve liselerde 2 gün süreyle eğitime ara verildiğini bildirdi.

    Yoğun kar yağışı nedeniyle belediye ve köy hizmetlerine bağlı ekiplerin yol açma çalışmalarına devam ettiğini anlatan Şahin, “Yüksek kesimlerde karla birlikte tipide etkili oluyor. Bu nedenle açılan tüm yollar tekrar kapanıyor. Meteorolojiden gelen don ve buzlanma uyarılarını da dikkate alarak, bir gün süreyle okulları tatil ettik. Ayrıca, tüm vatandaşlarımızı uyarıyorum, rüzgar kuzeyden esiyor. Bu durumda soba zehirlenmelerine karşı vatandaşlarımızın tüm önlemlerini ve tedbirlerini almaları gerekmektedir” dedi.

    Çubuk Belediye anons sistemi ile akşam saatlerinde ilçe halkı bilgilendirildi.

  • Başkent Ankara 2011 Böyle Geçti

    Acısıyla tatlısıyla hüznüyle mutluluğuyla 2011 yılı geride kaldı ve 2012 yılına bereketli kar yağışıyla girdik.

    2011’de Başkent’te gündeme damgasını vuran haberler.

    Gökçek’in Twitter mesajlarından, Bakan Günay’la Kafasıiyiydi herhalde polemiğine, OSTİM’de aynı gün yaşanan iki patlamadan, Haziran ayının ortasında alt geçitlerin yağmur suyuyla dolup taşmasına kadar onlarca olay Ankara gündeminde oldukça yoğun tartışmalara neden oldu.

    Başkent, yaşanan acı, tatlı gelişmelerle bir yılı daha geride bıraktı. Ankara geçen yılı nasıl geçirdi, Ankara Hürriyet sizler için derledi.

    Bakanın kafası iyiydi herhalde

    Yılın polemiği de Turizm Bakanı Günay ile Başkan Gökçek arasında yaşandı. Bakan Günay’ın “Atatürk’ten sonra Ankara’nın kadrini bilen, yeni bir başkentin farkına varan bir yöneticinin daha Başkent sınırlarından geçmediği” açıklamasına Gökçek, “Sayın Bakan gece yarısı konuştuğu için kafası karışıktı, meşguldü, iyiydi herhalde” karşılığını verdi.

    Kumrular’da bomba patladı

    Başkent’in kalbi Kızılay’da araç içine yerleştirilen bomba sabah saatlerinde patladı. Patlamada, Kumrular Sokak cehenneme dönerken 3kişi öldü, 34 kişi yaralandı.

    11 Ocak

    Twitter’e avukatla girdi

    Twitter’a üye olan Başkan Melih Gökçek’in ilk mesajlarından birisi “Avukatım twitter’daki tüm mesajları resen takip edecek, hakaret edenlere ceza ve tazminat davası açılacak” oldu.

    21 Ocak

    Bakan’dan sıra ayarı

    Başkan Gökçek’in “Öncelik Sincan’da” ısrarına rağmen Ulaştırma Bakanı metro sılamalasına “ayar” çekti. Öncelik Keçiören’de.

    25 Ocak

    Memleket gibi olduk

    Ankara’nın nüfusu, göçlerle 4 milyon 650 bini geçti. Başkent’te yaşayan Ankaralı sayısı ise 1.5 milyon

    4 Şubat (Ana Gazete)

    Kayıtdışı patladı

    Ankara’nın sanayi bölgesi OSTİM, iki büyük iş kazasıyla cehemmene döndü. Patlamaların olduğu işyerleri kayıtdışı çıktı.

    5 Şubat

    Bir ODTÜ Göründü

    Web arama motoru kullanılarak 19 bin üniversitenin değerlendirildiği “Dünyanın en iyi 500 üniversitesi” sıralamasına, Türkiye’den bu yıl sadece ODTÜ girebildi.

    10 Şubat

    Bari Bunu taşıyalım

    İçişleri Bakanı’nın talimatıyla oto galerilerinin kent dışına taşınması yargıya takılırken, patlayıcı-yanıcı madde üreten tesislerin şehir dışına çıkarılması kararı alındı.

    22 Şubat

    Zararın Başkenti

    Bakan Ertuğrul Günay, “Atatürk’ten sonra Ankara’nın kadrini bilen, yeni bir başkentin farkına varan bir yöneticinin daha Başkent sınırlarından geçmediğini” savundu.

    25 Şubat

    100 Bin Kentli Okuma Bilmiyor

    Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, “100 bini üzerinde okuma-yazma bilmeyen insanın yaşadığı Başkent’te ben dahil kimse başı dik gezemez” dedi.

    2 Mart

    Dünyaya Anlattı

    Başkan Veysel Tiryaki, Altındağ’da35 bin kadına eğitim veren “Hanımlar Eğitim ve Kültür Merkezleri”ni New York’ta dünyaya anlattı.

    8 Mart

    Sonunda Dizi Oldu

    Başkent’te yıllardır eleştiri konusu olan “kullanılmayan üst geçitler”, sonunda Başkan Gökçek’in de çok sevdiği “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” dizisine espri malzemesi oldu.

    19 Mart

    En Pahalı Bilboard

    Eskişehir Yolu’nda yapımına 2006 yılında başlanan ama önce maddi kaynak, ardından davalar nedeniyle ortada öylece kalan “Demir Kafesé geçidi olarak reklam panolarıyla kapatılacak.

    2 Mayıs

    EXPO Ex Oldu

    Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün Ankara’nın fuarlar konusunda iyi bir yerde olmadığı ve geride kaldığı açıklamasının mürekkebi kurumadan, Başkent’in EXPO adaylığı suya düştü.

    13 Mayıs

    Yapınca Söz Hakkı İsteriz

    Ankara projeleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Babacan, yarım kalan metrolar hizmete girdikten sonra işletmede söz hakkı isteyeceklerini söyledi.

    18 Mayıs

    Mitinge de Sakız Oldu

    Cumhurbaşkanı Gül’ün yanında sakız çiğnediği için Fransa Cumhurbaşkanı’nı havaalanından sakız çiğneyerek uğurlayan Başkan Gökçek, bu kez Sincan mitingine damgasını vurdu.

    25 Mayıs

    Yıkıcı İhtimal Risti %35

    Ankara Üniversitesi’nin beş yıldır sürdürdüğü “deprem riski araştırması”, Başkent için 10 yıl içinde yıkıcı bir deprem olasılığının yüzde 35 olduğunu ortaya koydu.

    14 Haziran

    Üçte İkisi yenilendi

    TBMM’ye gönderdiği temsilci sayısı artan Ankara’nın 31 milletvekilinin 21’i yeni isimlerden oluştu.Eski vekillerden sadece 10’u yeniden TBMM’ye girebildi

    17 Haziran

    İşte Kanal

    Seçimden önce Başkan Gökçek’in vaat ettiği “Kanal Ankara”yı, seçimden sonra kentin ana yollarını kanala, alt geçitlerini dereye çeviren ”yağış” gerçekleştirdi.

    19 Haziran

    Kiracı Olmak Zor Vekilim

    Yurdun her yanından gelen yeni milletvekilleri, Ankara’daki kiralara şaırdı. Vekiller istenen depozitoyu da fazla buldu.

    21 Haziran

    Artık Suçun Kalesi Değil

    Velilik ve polisin “ Kale Eylem Planı” kapsamında aldığı önlemler sonuç verdi. Ankara Kalesi’nde uygulamanın ilk üç ayında suç da, şikayet de azaldı.

    12 Temmuz

    Pasajlara Alt Geçit

    Gökçek, trafikteki alt geçitlerin ardından u kez de Kızılay’daki iş merkezlerini alt geçitlerle birbirine bağlamayı hedefliyor.

    20 Temmuz

    Sokak Savaşı

    Bülent Tanık’ın “İşportaya müsaade etmeyeceğiz” açıklamasının ardından Yüksel Caddesi ile Konur ve Karanfil sokakları savaş meydanına döndü.

    1 Ağustos

    Ankara Hürriyet Kırıkkale’de

    Ankara Hürriyet kardeş komşusu Kırıkkale’de de okurlarıyla buluşuyor. Kırıkkaleliler, artık kentleriyle ilgili tüm haberleri gazeteleri Ankara Hürriyet’ten okuyabilecek.

    3 Ağustos

    İmzala ODTÜ Yol Olmasın

    Gökçek’in ODTÜ’den yol geçirme projesine karşı imza kampanyası başlatıldı. Aralarında ünlü isimlerin de olduğu 10 bini aşkın kişi, projeye hayır dedi.

    15 Ağustos

    Ayaş’ta Karantina

    Başkent’in Ayaş ilçesi Başayaş Mahallesi’nde artan hayvan ölümleri nedeniyle 4 Ağustos’tan bu yana şarbon karantinası uygulandığı ortaya çıktı.

    21 Ağustos

    Arasta’ya Transfer

    Ankara’da yerel yönetimlerin sahip çıkmadığı müzeye, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen kucak açtı. Arasta isimli müze, yakında açılacak.

    25 Ağustos

    Kılıçdaroğlu Müdahalesi

    300 milyon dolarlık rant iddialarıyla ilgili Yenimahalle Belediyesi’nin düzenleyeceği basın toplantısını CHP lideri engelledi.

    1 Eylül

    Parnassos Terkedildi

    Şereflikoçhisar’da kaçak kazıların peşine düşen arkeologların geçen yıl tesadüfen bulduğu Parnassos Antik Kenti, kaderine terk edildi.

    12 Eylül

    Göz Göre Göre Balıklar Öldü

    Mogan ve Eymir göllerini birbirine bağlayan su kanalının zemininde çalışma yapmak için kanalın su kapakları kapatılınca üç gün içinde göllerde binlerce balık can verdi.

    18 Eylül

    Danıştay’a Bıyık Çalımı

    İptal edilen camili amblemi yıldız ekleyip Meclis’ten geçiren Gökçek, Danıştay’ın iptal ettiği logoyu da kediye bıyık takarak tekrar kabul ettirdi.

    21 Eylül

    Kumrular’da Bomba Patladı

    Ankara’nın kalbi sayılan Kızılay’da saat 11.05’te araç içine yerleştirilen bomba patladı. Patlamanın olduğu yerde park halindeki araçlarda yangın çıktı, iş yerleri kullanılamaz hale geldi. 3 Kişi öldü 34 kişi yaralandı.

    27 Eylül

    Biri Yaptı Biri Yıktı

    Büyükşehir Belediyesi, siteler esnafı ve çevrede alışveriş yapan vatandaşlar için sosyal tesis yaptı. Altındağ Belediyesi ise tesisi yıktı.

    28 Eylül

    Polis Girdi Suçlu Çıktı

    Çinçin’de uygulanan kentsel dönüşüm projesi kapsamında semtte 300’den fazla polis yaşamaya başlayınca suç oranı yarı yarıya azaldı.

    4 Ekim

    Washington’da Türk Baharı

    ABD’nin başkenti Washigton’da düzenlenen geleneksel Türk Festivali’ne bu yıl Ankara damgasını vurdu. Başkan Gökçek’le birlikte Ankara heyeti, alanda büyük ilgi gördü.

    5 Ekim

    Gökçek’in Hayalı Başkent Platosu

    Başkent’te film platosu kuracaklarını açıklayan Gökçek, “Buranın Türkiye’nin Hollywood’u olmasını istiyoruz. Zararın neresinden dönersek kardır” dedi.

    18 Ekim

    Bu Çadırda Grev Var

    Ayaş’ta mülteci kampı kurulmasını istemeyen CHP’li belediye Başkanı Ali Başkaraağaç, bir hafta süreyle açlık grevine başladı.

    20 Ekim

    Gözlerimin Yaşına Bak

    Tüm Türkiye’yi yasa sürükleyen Hakkari’deki saldırıda yaşamını kaybeden şehitlerin acısı Başkent Ankara’yı da gözyaşlarına boğdu.

    25 Ekim

    Başkentin Eli Van’da

    Türkiye’yi yasa boğan Van’daki 7.2’lik depremin ardından tüm yurtta olduğu gibi Başkent’te de yardım seferberliği başlatıldı

    11 Kasım

    Başkent’in Huzur Çayı

    Kentsel yaralardan Ankara Çayı’nın Sincan’daki bölümü ıslah edildi. Başkan Tuna, “İlçenin sıkıntı kaynağı, huzur kaynağı olacak” dedi.

    18 Kasım

    Kuğulu’da Aynı Senaryo

    Mahkemeden beklenen karar çıktı ve Kuğulu alt geçitlerinin kapatılmasını öngören kararın yürütmesi durduruldu. Ankara, rahat bir nefes aldı.

    30 Kasım

    Vadi Krizinde Barış Kazandı

    Kentin göbeğinde zaman zaman savaş manzaralarına sahne olan Dikmen Vadisi’nde barış kazandı. Belediye ile gecekondu sahipleri anlaştı.

    11 Aralık

    Odadan Yine Hava Uyarısı

    Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, yaptığı açıklamada son üç ayda Başkent’te hava kalitesi sınır değerinin toplam 27 gün aşıldığı uyarısında bulundu.

    14 Aralık

    Başkent’ten Tarihi Rekor

    Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ankara’nın ihracatta son 12 ayda cumhuriyet rekorunu kırarak, 6 milyar 350 milyon dolara ulaştığını söyledi.

    18 Aralık

    Adliye Yeşil Alan Oluyor

    Kent dışına çıkarılacak toptancı halinin yerine taşınması planlanan Adliye’nin mevcut binası yıkılarak yeşil alana dönüştürülecek.

    26 Aralık

    Ege’ye Ulaşmak 3.5 Saat Olacak

    Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım Ankara- İzmir arasını 3.5 saate indirecek Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının ilk etabı için tekliflerin 28 Aralık’ta alınacağını söyledi. Hürriyet

     

     

     

     

  • Azılı Hırsızlardan İkisi Çubuk’ta Yakalandı

    Azılı Hırsızlardan İkisi Çubuk’ta Yakalandı

    Ankara’nın değişik ilçelerinde ise 50 ayrı hırsızlık olayına karıştıkları belirlenen 4 kişiden 2’si Çubuk’ta yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre, Çubuk ilçesine bağlı Yukarı Çavundur Mahallesi’nde özel bir arazi içerisinde bulunan baz istasyonundan 16 adet aküyü çaldığı iddia edilen 4 kişiden 2’si jandarma ekipleri tarafından yakalandı.

    Zanlılardan Y.S. (32) ve E.A. (42) jandarma sorgularının ardından adliyeye sevk edilirken, kaçan zanlılar S.C. ve İ.Y’yi arama çalışmalarının devam ettiği bildirildi.

    Zanlıların, Çubuk genelinde 12, Akyurt, Pursaklar, Elmadağ, Gölbaşı ve Mamak ilçelerinde ise 50’ye yakın hırsızlık olayına karıştıkları ve arandıkları belirlendi. Zanlılar, Gölbaşı Adliyesinin talebi üzerine Gölbaşı’na gönderildi.

    Öte yandan sağlık kontrollerinin yapılması için hastaneye götürülen zanlılar kendilerini görüntülemek isteyen basın mensuplarına tehditler savurarak saldırdı.

    sondakika

  • Ankara Yemekleri Kitabına Çubuk Yemekleri Yer Alacak

    Ankara Yemekleri Kitabına Çubuk Yemekleri Yer Alacak

    Ankaralılar Vakfı, Ankara yemeklerinin tanıtılacağı bir yemek kitabı hazırlıyor. Hazırlanan kitaba Çubuk yöresel yemekleri de konulacağı düşünülüyor.

    Ankaralılar Vakfı’nın Çankaya’daki Behzat Restoranda verdiği yemeğe Ankaralılar Vakfı Başkanı Halil Şıvgın, Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Murat Bölük, Ankara’nın ilçelerinde görev yapan kaymakamlar ve yerel yöneticiler katıldı. Şıvgın, Ankara yemekleriyle ilgili bir kitap hazırladıklarını söyledi. Kitapla ilgili çalışmalarda İl Kültür Müdürlüğü ve Ankara Valiliği’nin desteğini alacaklarını belirten Şıvgın, “En önemlisi bu kitabın düzgün hazırlanması ve yöresel yemeklerin tanıtılmasıdır” dedi.

    Uygulamanın, pişirme farklılıklarının ve ustalıkların bir kısmının kitaba yansıyacağını anlatan Şıvgın, İl Kültür Müdürlüğü’yle, Altındağ Kaymakamlığı’yla, Çubuk Kaymakamlığı’yla çalışma grubu oluşturup süratli bir şekilde hazırlıkları tamamlamaları gerektiğinin altını çizdi.

     Profesyonel fotoğraf sanatçısı Recep Peker’le çalıştıklarını dile getiren Şıvgın, fotoğraf sunuşlarının iyi olacağına vurgu yaptı. Ankara yemekleriyle ilgili ilk defa bir kitap hazırlandığına işaret eden Şıvgın, Ankara’ya sahip çıkmaya bundan sonra da devam edeceklerini söyledi. Vakıf olarak 10-15 yıldır yemek yarışmaları düzenledikleri bilgisini veren Şıvgın, yarışmaların bundan sonra da devam edeceğini açıkladı. Yaptıkları çalışmaların bir maliyetinin olduğuna dikkat çeken Şıvgın, mutlaka bir kaynak bulmaları gerektiğini ifade ederek, Türk Kalkınma Ajansı’ndan yardım talebinde bulunduklarını söyledi.

    Kitabın piyasaya çıkışının Dünya Turizm Günü’ne denk gelmesini istediklerini söyleyen Şıvgın, Eylül’den itibaren haftada bir veya 15 günde bir toplantı düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.

  • Ankaranın kaç ilçesi var?

    Ankaranın kaç ilçesi var?

    Ankara’nın İlçeleri ve Bilgileri Hakkında:

    Ankara’nın ilçeleri; 1-Akyurt 2-Altındağ 3- Ayaş 4-Bala 5-Beypazarı 6-Çamlıdere 7-Çankaya 8-Çubuk 9-Elmadağ 10-Etimesgut 11-Evren 12-Gölbaşı 13-Güdül 14-Haymana 15- Kalecik 16-Kazan 17- Keçiören 18-Kızılcahamam 19-Mamak 20- Nallıhan 21- Polatlı 22-Pursaklar 23- Sincan 24- Şereflikoçhisar 25-Yenimahalle’dir.

    Ankara Büyükşehir İlçeler: Akyurt · Altındağ · Ayaş · Bala · Çankaya · Çubuk · Elmadağ · Etimesgut · Gölbaşı · Kalecik · Kazan · Keçiören · Mamak · Sincan · Yenimahalle

    Müstakil İlçeler: Beypazarı · Çamlıdere · Evren · Güdül · Haymana · Kızılcahamam · Nallıhan · Polatlı ·  Pursaklar  · Şereflikoçhisar

    Akyurt

    İlçe merkezi Çankırı, Kastamonu ve Sinop’u Ankaraya bağlayan Devlet karayolu üzerinde olup, Başkente uzaklığı 32km dir. İlçeye bağlı Balıkhisar Köyüne 1 km uzaklıkta, M.Ö. 3000 yılı ortalarından itibaren yerleşime sahne olmuş, Eski Tunç Çağına ve sonrasına ait büyük bir höyük bulunmuştur.

    Akyurt; İç Anadolu Bölgesi Ankara sınırları içerisinde geniş ve düzgün bir arazi üzerinde kurulu bir ilçedir. İlçenin kuzeyinde Çubuk İlçesi, doğusunda Kalecik batısında Pursaklar Güneybatısında Elmadağ ilçeleri bulunmaktadır.

    İlk yerleşimi Paleolitik Döneme (Yontma Taş Çağı) uzanan Ankara ve güzel ilçesi Akyurt’un iyi bilinen en eski tarihi Eki Tunç Çağı’na (M.Ö.III. Bin) kadar iner. Gerek balıkhisar köyü Höyüktepe mevkiinde bulunan höyükte, gerekse Elecik köyü sınırları içinde yer alan Kızıleşik Mevkiinde tümülüs üzerinde dolgu toprakta ele geçen çanak çömlek parçalarının tarihlendirilmesi Akyurt sınırları içinde yerleşimin M.Ö. III. bin yılından beri var olduğunu göstermektedir.

    Akyurt’ta bulunan mermer bir yılan heykeli, Roma dönemine ait olup, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin ‘Çağlar Boyu Ankara’ bölümünde sergilenmektedir.

    Altındağ

    Ankara’ya 1 km. uzaklıkta, Selçuklular, Osmanlılar ve daha eski medeniyetleri kapsayan ilçede; Ankara Kalesi, Augustus Tapınağı, Julianus Sütunu, Roma Hamamı, Cumhuriyet Anıtı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Etnografya Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi ve Cumhuriyet Müzesi bulunmaktadır. Ayrıca Karacabey, Ahi Şerafettin, Hacı Bayram Veli Efendi, Karyağdı, Gülbaba ve İzzettin Baba Türbeleri ile Hacı Bayram, Aslanhane, Ahi Elvan, Alaaddin, Zincirli ve Kurşunlu camileri de ilçe sınırları içerisindedir.

    Ayaş

    Kent merkezine 58 km. uzaklıktaki Ayaş İlçesi kaplıcaları ile ünlüdür. Karakaya Kaplıcası ile 23 km. batısındaki Ayaş içmelerinin mineralli ve radyoaktifli suların sağlık açısından önemli bir zenginlik kaynağıdır. Karadere Bağlan, Ova Bağları, Arıklar Bağları, Kirazdibi Bağları ilçenin diğer tabiat varlıklarıdır.

    Bala

    Ankara nın güneyinde yer alan Bala ilçesi sınırlarındaki, ilçeye 35 km uzaklıktaki Beynam Ormanları Balâ ilçesinin olduğu kadar Ankara nın da önemli mesire yerlerindendir. Burası genellikle çam ormanlarıyla kaplıdır.

    Beypazarı

    Ankara’ ya 99 km. mesafede olan Beypazarı ilçesinin tarihi Hitit ve Friglere kadar uzanmaktadır. Beypazarı nın bir piskoposluk merkezi olduğu, adının önceleri Lagania, Anastasıopolıs olarak değiştirildiği tarihi eser ve haritalardan anlaşılmaktadır. Beypazarı, tarihi evleri, gümüş işçiliği ve havucu ile ünlü şirin bir ilçedir. Boğazkesen Kümbeti, Suluhan, Eski Hamam, Sultan Alaaddin Cami, Akşemseddin Cami, Kurşunlu Cami, Rüstem Paşa Hamamı, Gazi Gündüzalp Türbesi (Hırkatepe), Kara Davut Türbesi (Kuyumcutekke), Karaca Ahmet Türbesi, ilçe sınırları içerisinde olup görülmeye değer tarihi mekanlardır. İlçeye 10 km. uzaklıkta bulunan Tekke Yaylası, 44 km uzaklıktaki Karaşar beldesinde bulunan Eğriova Yaylası ve Gölü, Dereli köyü civarında peri bacalarını andıran yapılar ilçenin ilgi çekici yerleridir.

    Çamlıdere

    Ankara nın kuzeybatısında yer alan Çamlıdere ilçesinin şehir merkezinden uzaklığı 108 km. dir. İlçede Selçuklu dönemine ait Peçenek Beldesinde bir Camii bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Bizans Dönemine ait mezar ve yerleşim yerleri kalıntılarına da rastlanılmaktadır.

    Çankaya

    Çankaya İlçesi, şehir merkezine 9 km. uzaklıktadır. Ankara nın önemli ilçelerinden olan Çankaya İlçesi, ili merkezine yakın pek çok semti içine alır. Atatürk Orman Çiftliği, Eymir Gölü, Elmadağ Kayak Tesisleri, Ahlatlıbel Spor ve Eğlence Merkezi ilçe sınırlarındadır. Anıtkabir, Atatürk Müzesi, Atatürk Anıtı (Zafer Anıtı-Sıhhiye), MTA Genel Müdürlüğü Tabiat Tarihi Müzesi, Güvenlik Anıtı, Etnografya Atatürk Anıtı, Doğa Tarihi Müzesi, ODTÜ Arkeoloji Müzesi, Devlet Resim ve Heykel Sergi Salonu, Anıt Park, Botanik Bahçesi, Abdi İpekçi Parkı, Güven Park, Kurtuluş Parkı, Kuğulu Park, Milli Egemenlik Parkı, Ahmet Arif Parkı, 100. Yıl Kapalı Yüzme Havuzu, Belediye Buz Paten Sahası gibi spor alanları, Oyuncak Müzesi (Cebeci-Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi), Hitit Anıtı, Atakule, TBMM ilçenin başlıca turistik yerlerindendir.

    Çubuk

    Çubuk, Ankara şehir merkezine 39 km uzaklıktadır. Aktepe de bulunan bir kale harabesi ve Karadana Köyünde Oyulu Kaya Mezarı Hitit kalıntılarıdır. Çubuk II. Barajı drenaj alanında bulunan ormanlık ile Karagöl mevkiinde bulunan ormanlık alanlar önemli mesire yerleridir.

    Elmadağ

    Kent merkezine 41 km. uzaklığındadır. Kökü Selçuklulara kadar uzanan halıcılık, el dokuması, kilim, heybe ve çantalar kültür zenginliklerini günümüze kadar getirmiştir.

    Etimesgut

    Etimesgut ilçesinin Ankara şehir merkezine uzaklığı 20 km. dir. Gazi Tren istasyonu ve Atatürk ün İstanbul a gidiş gelişlerinde uğurlandığı Etimesgut Tren İstasyonu tarihi yapı özellikleriyle dikkat çekicidir. Etimesgut a adını veren Ahi Mes ud, Ahi Elvan gibi Türk büyüklerinden, Ahi Elvan Hazretlerinin Türbesi Elvanköy de Elvanköy Cami avlusunda bulunmaktadır.

    Evren

    İl merkeziğne 178 km. uzaklığındadır. Çevrede rastlanan höyük ve kilise, kale kalıntıları bu yörenin İslamiyetten çok önceleri yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. İlçe sınırları içerisinde Evren-Sarıyahşi yolu üzerinde Evren e 2 km. uzaklıkta bir höyükte bin yıla ait seramik kalıntılarına rastlanmıştır. Çatalpınar Köyünün 2 km güneybatısında bulunan Sığırcık Kalesi Geç Bizans ve Osmanlı Dönemine aittir.

    Gölbaşı

    Ankara ya 20 Km. uzaklıktaki Gölbaşı ve çevresi Ankara nın mesire, sayfiye, turizm ve sanayi bölgesi durumundadır. Mogan ve Eymir Gölleri, doğal güzelliği, temiz havası ve balık üretimi ile ilçeye turistik bir değer kazandırmaktadır. İlçe sınırlarında, İncek, Hacılar ve Tulumtaş köyleri arasındaki Karayatak Tepe Mevkiinde yer alan Tulumtaş Mağarasında görülmeye değer dikit, sarkıt ve sütunlar bulunmaktadır.

    Güdül

    Ankara’ya 90 km olan Güdül başkentin kuzey batısında yer alan bir ilçesidir.

    Güdül İlçesi, 4 belediye ve 23 köy olmak üzere toplam 27 yerleşim biriminden oluşmuştur. İlçenin yüzölçümü 419 km2 dir. Denizden yüksekliği 720 metredir. Karasal iklim tipi görülmektedir.

    İlçede Çağa beldesinde kaplıca çalışmaları, ilçe merkezindeki tarihi evler, İn-Önü mağaraları ve Sorgun göleti ve yaylası ile bir turizm potansiyeli bulunmaktadır. İn-Önü mevkiindeki mağaralar 1988 yılı içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca sit alanı olarak kabul edilmiştir.

    Yapılan araştırma ve incelemelerde Güdül çevresinde tarih öncesi çağlardan beri yerleşildiği anlaşılmıştır. İlçe yakınından geçen Kirmir Çayı boyunca kayalara oyulmuş mağaraların Etiler’e (M.Ö. 2000) ait olduğu sanılmaktadır. Daha sonra Frigler (M.Ö. 8. yy) bu yörede hakimiyet sürmüşlerdir.

    İlçe, merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 3 belde ve 23 köyden oluşmaktadır.

    Haymana

    Kent merkezine uzaklığı 73 km. olan Haymana kaplıcalarıyla dünyaca ünlüdür. Kaplıcaların tarihi Hititlere kadar uzanmaktadır. Hititlerden sonra Romalılar devrinde kaplıca tesisleri yeniden onarılmış, ayrıca kaplıcanın 1-1.5 km doğusunda halen harabeleri bulunan bir şehir kurularak, bu bölge bir su tedavi merkezi haline getirilmiştir.

    Kalecik

    Kent merkezine 71 km. uzaklıktaki Kalecik ve civarının ilk defa M.Ö. 3500-4000 yıllarında erken Kalkolitik Devirde iskan edilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Hasbey, Saray, Tabakhane Camileri, Kazancıbaba, Alişoğlu Türbesi ile Kızılırmak üzerindeki Develioğlu Köprüsü ve Kalecik Kalesi belli başlı tarihi eserleridir.

    Kazan

    Kazan ın şehir merkezinden uzaklığı 45 km. dir. İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Yapılan kazılar sonucu çıkan birçok tarihi eser, çok değişik medeniyetler zamanında ilçe ve köylerinde yerleşim olduğunu göstermektedir.

    Keçiören

    Keçiören ilçesinin Ankara şehir merkezine uzaklığı 3 km. dir. Ankara nın Merkez ilçelerinden biridir. Mustafa Kemal in Kurtuluş Savaşına hazırlandığı ve karargah olarak kullandığı Ankara Eski Tarım Okulu bugün müze olarak Keçiören sınırları içerisindedir.

    Kızılcahamam

    İl merkezine 83 km. uzaklıkta bulunan Kızılcahamam Ankara nın en yoğun orman örtüsüne sahip olan yerleşim yeridir. Maden suyu bakımından oldukça zengin olan Kızılcahamam a 16 km uzaklıktaki Şey Hamamı Kaplıcası ülkenin önemli kaplıcaları arasındadır.

    Mamak

    Mamak ilçesinin şehir merkezine uzaklıgı 7 km. dir. İlçede kültür hizmetlerini yerine getirmek için şimdiki Belediye Başkanlık Binasının yer aldığı Konservatuar Binası bulunmaktadır. Ayrıca 75. Yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatrosu, kültürel faaliyet varlıklarından sayılabilir.Tabiat varlıkları olarak Hatip Çayı, Bayındır Barajı ve önemli 4 mesire yerlerindendir.

    Nallıhan

    Nallıhan ın şehir merkezine uzaklığı 161 km. dir.İlçe merkezi 1599 da Vezir Nasuhpaşa nın burada bir han yaptırmasıyla teşekkül etmiş, adını bu Han dan almıştır. Halen çatısı yıkık olan Han ile birlikte cami ve hamam da yapılmıştır. İlçede, Uluhan (Köstebek) Köyünde 17. Yüzyılda inşa edilmiş olan Uluhan Cami de diğer önemli bir eserdir.

    Polatlı

    Polatlı ilçesinin şehir merkezine uzaklığı 78 km. dir. Bugünkü Polatlı nın 20 m. kuzeybatısına düşen Yassıhöyük Köyü ve çevresi bölgede gerçek bir tarih başlangıcı sayılabilir. Bu çevrede 86 adet tümülüs ve kral mezarları ve kalıntıları ilçe merkezinde de tümülüs ve şehir kalıntıları bulunmaktadır.

    Pursaklar

    Şehir merkezine uzaklığı 10 km. olan Pursaklar, Ankara Çubuk arasında yer alan köylerin en eskilerinden biridir. Pursaklar isminin geçtiği en eski tarihi vesika, 1530 yılında Osmanlı Devleti tarafından hazırlatılan tapu tahrrir defterinde “Busaklar” olarak yer almaktadır.

    Pursaklar’ın 20. yüzyılın başlarında 30-40 haneli bir köy olduğu Balkan Savaşı, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşına 44 asker gönderdiği bunlardan sadece 4 tanesinin sağ döndüğü yaşayan büyüklerimiz tarafından anlatılmaktadır.

    1970 yılı başından itibaren Pursaklar’ın çevre İl ve İlçelerden gelen vatandaşlarla nüfusu hızla artmış, 1987 yılında Belediye teşkilatına kavuşarak Belde sıfatını almıştır.

    Ankara’nın kuzeyine düşen ve 2008 yılında ilçe olan Pursaklar, gerek yerleşimi gerek görüntü itibariyle Ankara da önemli bir yer edinmiştir.

    Sincan

    Şehir merkezine uzaklığı 27 dir. Cumhuriyetin ilk yıllarında 28 hane ve mescitten oluşan bir köy iken Atatürk’ ün önerileri ile yurtdışından gelen Soydaşlarımızın buraya yerleştirilmeleri ile tipik bir göçmen köyü görünümünü almıştır. 1956 yılında bucak merkezi haline getirilmiş, aynı yıl merkezde belediye teşkilatı kurulmuştur.

    Ankara Sanayi ve Ticaret Odası tarafından kurulmuş olan Organize Sanayi Bölgesi Sincan’ da bulunmaktadır.

    Sincan, İpek Yoluna yakın oluşundan ötürü tarihi çağlarda önem kazanmış, Asya’da da aynı ismi taşıyan bazı yerleşim alanları bulunmaktadır. Etimolojik olarak bakıldığında da Sincan Şen, Canlı İnsanların Yurdu anlamına gelmektedir.

    Sincan, İstanbul-Ankara tren yolu ile Ankara-Beypazarı-Ayaş Devlet karayolu üzerinde olması nedeniyle kısa zamanda hızlı bir şekilde gelişmiş, 1956 yılında Yenimahalle İlçesine bağlı Bucak Merkezi haline dönüştürülmüş ve 1983 yılında da ilçe konumuna getirilmiştir.

    Şereflikoçhisar

    Şehir merkezine 148 km. uzaklıktadır. İlçede, Türkiye nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü bulunmaktadır. Kuzeyinde bulunan Hirfanlı Baraj Gölünde balıkçılık yapılmaktadır. Tuz Gölü, Kurşunlu Camii, Koçhisar Kalesi ve Parlasan Kalesi, ilçenin tarihi ve turistik zenginliklerini oluşturur.

    Yenimahalle

    Yenimahalle nin şehir merkezine uzaklığı 5 km. dir. Kent Merkezinde yeralan Yenimahalle nin tarihini vurgulayan eserler arasında Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından 1222 yılında eski Bağdat Ticaret yolunun geçtiği Ankara Çayı üzerinde yaptırılan Akköprü sayılabilir. Tarihi özelliğini hala korumakta olan Köprü, 4 büyük, 3 küçük olmak üzere 7 kemerden oluşmuştur.

     

    www.cubuk.biz