Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Ermeni Meselesini En İyi O Biliyor

MÜFİT ONBAŞI tarafından
05 Şubat, 2012 16:01 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 11:53
Okuma Süresi: 7dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ermeni Meselesini En İyi O Biliyor

Ermeni meselesini en iyi bilen kişiler arasında olan AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Seyit Sertçelik: ‘Ermeniler 4-T planı peşinde’ diye konuştu. Ak Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Seyit Sertçelik, Türkiye’nin dış politikada çok önemli bir sorunu olan Ermenilerin soykırım yalanlarını değerlendirirken çarpıcı tespitlerde bulundu. Konya TV’de canlı olarak yayınlanan ve Televizyonun Ankara Temsilcisi ve Belde Gazetesi Haber Müdürü Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu “Ankara’nın Zirvesi’ programına katılarak soruları cevaplana Sertçelik, Ermenilerin Türk ve Müslümanlara yaptığı zulümlere tarihi süreç açısından dikkat çekti. Türkiye olarak takılıp kaldığımız ‘1915 olayları’nın çok öncesi olduğunu anlatan Seyit Sertçelik, Ermeni yalanlarıyla ilgili mücadele konusunda ve kendisinin hazırladığı ve TBMM tarafından bastırılan kitapla ilgili de bilgiler verdi. Sertçelik, “Siz Ermeni sorunuyla ilgili ülkenin en yetkin isimlerindensiniz. Bilinen yanlışları da düzeltmek adına, Ermeni sorunu nedir, Ermeniler ne istiyor?” sorusu üzerine, “Bildiğiniz gibi Türkiye kamuoyunda Ermeni sorunu denildiğinde 1915 olayları akla geliyor. Ancak Ermeni sorunu çok kapsamlı bir konu ve sorun. Sadece 1915 olaylarına odaklanıldığı zaman bunu anlamak mümkün değil” dedi. Seyit Sertçelik, “Ben Rus arşivlerinde uzun yıllar çalıştım, yaklaşık sekiz yıl. Rus ve Ermeni kaynakları üzerine yaptığım çalışmalar sonucunda, Ermeni sorununun 1678 tarihine kadar gitmiş olduğunu gördüm. Rus ve Ermeni kaynakları ışığında yazmış olduğum Ermeni sorununun ortaya çıkış süreci isimli eser TBMM tarafından yayınlandı Türkçe olarak, ardından İngilizce olarak. Bu sorunun özünde bir devlet kurma mücadelesi var. Osmanlı içinde yüz yıllarca barış içinde yaşayan Ermenilerin Osmanlı devletinin hasta adam olarak nitelendiği 19. Yüzyıl ortalarına kadar Ermeni sorunu olduğunu söylememiz mümkün değil” diye konuştu. Sertçelik şunları anlattı: “1890 yıllarında tarihçiler tarafından Anadolu’da üç yüz bin Ermeni’nin katledildiği öne sürülür. Yapmış olduğum detaylı incelemeler sonucunda kesinlikle böyle bir şey olmadığı, isyanlar sonucunda hayatını kaybeden Ermenilerin yaklaşık on bin civarında olduğunu görüyoruz. Ama Ermeni isyanlarından dolayı çok sayıda Müslümanın da hayatını kaybettiğini, Osmanlı askerlerinin hayatını kaybettiğini görüyoruz. Bu tarihlerde çok enteresandır, Rus istihbaratçıları ve diplomatları, Ermenilerin sayılar konusunda sayıları çok abarttıklarını, kayıplarına bir sıfır ilave ettiklerini söylerler. Dolayısıyla aynı şeyi biz birinci dünya savaşında 1915’te de görüyoruz. 1914’e geldiğimiz zaman artık hasta adam olarak nitelenen Osmanlı devletinin tarih sahnesinden silineceği, batılı Hıristiyan güçler tarafından dillendirilmeye başlamış ve Ermenilere de Anadolu’da en azından bir özerk devlet kurulacağı sözü verilmesiyle Ermenilerin Osmanlı devletine karşı isyan etmeleri, hatta topyekün neredeyse Osmanlıya karşı savaşmaları sağlanmıştır. Birinci dünya savaşı başladığı zaman 1914 tarihinde Ermeniler kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsat olarak görmüşlerdir, uzun yıllardır hayalini kurdukları Ermeni devleti için. Dolayısıyla ellerinden gelen  tüm yardımı batılı güçler lehine seferber ederler. Hatta kendi deyimleriyle itilaf devletleri nezdinde savaşın bir tarafı olurlar. Türkiye’de son zamanlarda söylendiği gibi Ermenilerin o dönemde mazlum olduğunu, mağdur olduğunu pek söylememiz mümkün değil. Çünkü Rus ordusu bünyesinde savaşan Ermenilerin sayısı yüz elli bin ile üç yüz binin arasındadır. Rus ve Ermeni kaynaklarında, İngiliz kaynaklarında bu sabittir. Ayrıca on bine yakın Ermeni gönüllü birliği de Osmanlı ordusuna karşı Kafkas cephesinde savaşmıştır. Yani Anadolu toprakları üzerinde bir Ermeni devleti kurabilmek için topyekün seferber olmuşlar, sivil Müslümanlara karşı onları katletmeye başlamışlar. Devletin güvenliğini tehlikeye düşürmüşler. Buna mukabil olarak devlet hem Müslümanların hem Ermenilerin can güvenliğini sağlayabilmek için onları ülkenin daha güvenli iç bölgelerine tehcir etmek durumunda kalmıştır. Bir de bildiğimiz gibi bu dönemde Ermenilerin bir buçuk milyon civarı bir kaybı olduğu söylenir. Bu yalandır. Biraz önce söylemiş olduğum gibi Ermenilerde bir sıfır ekleme alışkanlığı vardır. Savaş döneminde Ermeni kayıpları yüz elli bin civarındadır. Olsa olsa iki yüz bin civarında olduğunu söyleyebiliriz. Bu kayıpların da büyük kısmı cephede Osmanlı ordusuna karşı savaşırken ölenlerden oluşmaktadır. Yani Ermeni askerler Rus ordusuyla beraber Türklere kurşun sıkarken kurşun yemişlerdir.” AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Seyit Sertçelik, “Şu da çok önemli” diyerek şunları anlattı: “Son yıllarda Türk kamuoyuna karşı Ermeni çevrelerince bir ikna kampanyası başlatılmıştır. Bunu çok önemsiyorum. Titizlikle üstünde durmamız gereken bir konu. Zira 2015’e girerken, 1915’in yüzüncü yılına girerken Ermenilerin amacı şudur, Türkiye’de Ermeni soykırımı olmuştur diyen Türklerin sayılarını artırmak suretiyle 2015 yılına doğru Türkiye cumhuriyeti devletinin resmen soykırımı tanımasını isteyeceklerdir. Türkiye cumhuriyetinin uyanık olması gerekiyor. Kesinlikle soykırım iddiaları bir yalan projesidir. Savaş döneminde yaşanan bir trajedi olmuştur, ancak Ermeniler batılılar tarafından kullanılmıştır. Dolayısıyla bu trajediyi sadece Ermeniler yaşamamıştır, Müslümanlar da yaşamıştır. Soykırım yalanına Türk milleti olarak düşmememiz gerekiyor. Türk milletinden özellikle bu konu üzerine düşünmelerini, soykırım olmuştur diyen insanlara itibar etmemelerini kendilerinden özellikle istirham ediyorum.” Dursun Erkılıç’ın “O kadar güzel anlattınız ki, araya girilecek yerler vardı ama girmedim. Konuşmanızla ilgili şöyle tespitlerim var: Bir, aslında soykırım yoktur ama mukatele vardır diyenler bile bir yanılgı içinde çünkü cephede ölenlere mukatele sonucu öldü denemez, bu bir savaştır. İkincisi, 1915 olayları diyoruz, ama bu da bir sonuç. O sürece kadar çok olay var ve bunların anlatılması ve 1915 olaylarının sonuç olduğunun gösterilmesi lazım. Üçüncüsü, hal böyleyken biz neden kendimizi anlatamıyoruz ve neden Fransa büyükelçisinin, Fransa’ya iki buçuk milyon Türkün kaybolduğunu da anlatın demesinin gereğini yerine getiremiyoruz? Yani biz kendimizi niye anlatamıyoruz, ne yapmak lazım?” sorusu üzerine de, Seyit Sertçelik şöyle konuştu: “Maalesef doğru. Türkiye son yıllarda bu konunun üstüne yoğun bir şekilde eğilmeye başladı. Türk tarihçileri çok önemli çalışmalara imza attılar ancak 1980’lere kadar bu konuya çok fazla eğilmedik. Ermeniler yüz yıllık soykırım yalanını aşamalı aşamalı çok sinsi bir şekilde işlediler. Ermeni soykırımı dediğimizde bunun dört tane ayağı olduğunu görüyoruz. Tarihçiler biz buna ‘dört T planı’ diyoruz. Birinci plan, soykırım yalanını dünyaya tanıtmak. İkinci t planı, soykırım olduğunu tanıyan ülke sayılarını artırmak. İkinci t planı da maalesef başarıyla geçmiş durumdalar. Bu olayın üçüncü aşaması tazminat. Dördüncü aşaması toprak.”dedi.

Ermeni Meselesini En İyi O Biliyor

Ermeni meselesini en iyi bilen kişiler arasında olan AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Seyit Sertçelik: ‘Ermeniler 4-T planı peşinde’ diye konuştu. Ak Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Seyit Sertçelik, Türkiye’nin dış politikada çok önemli bir sorunu olan Ermenilerin soykırım yalanlarını değerlendirirken çarpıcı tespitlerde bulundu. Konya TV’de canlı olarak yayınlanan ve Televizyonun Ankara Temsilcisi ve Belde Gazetesi Haber Müdürü Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu “Ankara’nın Zirvesi’ programına katılarak soruları cevaplana Sertçelik, Ermenilerin Türk ve Müslümanlara yaptığı zulümlere tarihi süreç açısından dikkat çekti. Türkiye olarak takılıp kaldığımız ‘1915 olayları’nın çok öncesi olduğunu anlatan Seyit Sertçelik, Ermeni yalanlarıyla ilgili mücadele konusunda ve kendisinin hazırladığı ve TBMM tarafından bastırılan kitapla ilgili de bilgiler verdi. Sertçelik, “Siz Ermeni sorunuyla ilgili ülkenin en yetkin isimlerindensiniz. Bilinen yanlışları da düzeltmek adına, Ermeni sorunu nedir, Ermeniler ne istiyor?” sorusu üzerine, “Bildiğiniz gibi Türkiye kamuoyunda Ermeni sorunu denildiğinde 1915 olayları akla geliyor. Ancak Ermeni sorunu çok kapsamlı bir konu ve sorun. Sadece 1915 olaylarına odaklanıldığı zaman bunu anlamak mümkün değil” dedi. Seyit Sertçelik, “Ben Rus arşivlerinde uzun yıllar çalıştım, yaklaşık sekiz yıl. Rus ve Ermeni kaynakları üzerine yaptığım çalışmalar sonucunda, Ermeni sorununun 1678 tarihine kadar gitmiş olduğunu gördüm. Rus ve Ermeni kaynakları ışığında yazmış olduğum Ermeni sorununun ortaya çıkış süreci isimli eser TBMM tarafından yayınlandı Türkçe olarak, ardından İngilizce olarak. Bu sorunun özünde bir devlet kurma mücadelesi var. Osmanlı içinde yüz yıllarca barış içinde yaşayan Ermenilerin Osmanlı devletinin hasta adam olarak nitelendiği 19. Yüzyıl ortalarına kadar Ermeni sorunu olduğunu söylememiz mümkün değil” diye konuştu. Sertçelik şunları anlattı: “1890 yıllarında tarihçiler tarafından Anadolu’da üç yüz bin Ermeni’nin katledildiği öne sürülür. Yapmış olduğum detaylı incelemeler sonucunda kesinlikle böyle bir şey olmadığı, isyanlar sonucunda hayatını kaybeden Ermenilerin yaklaşık on bin civarında olduğunu görüyoruz. Ama Ermeni isyanlarından dolayı çok sayıda Müslümanın da hayatını kaybettiğini, Osmanlı askerlerinin hayatını kaybettiğini görüyoruz. Bu tarihlerde çok enteresandır, Rus istihbaratçıları ve diplomatları, Ermenilerin sayılar konusunda sayıları çok abarttıklarını, kayıplarına bir sıfır ilave ettiklerini söylerler. Dolayısıyla aynı şeyi biz birinci dünya savaşında 1915’te de görüyoruz. 1914’e geldiğimiz zaman artık hasta adam olarak nitelenen Osmanlı devletinin tarih sahnesinden silineceği, batılı Hıristiyan güçler tarafından dillendirilmeye başlamış ve Ermenilere de Anadolu’da en azından bir özerk devlet kurulacağı sözü verilmesiyle Ermenilerin Osmanlı devletine karşı isyan etmeleri, hatta topyekün neredeyse Osmanlıya karşı savaşmaları sağlanmıştır. Birinci dünya savaşı başladığı zaman 1914 tarihinde Ermeniler kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsat olarak görmüşlerdir, uzun yıllardır hayalini kurdukları Ermeni devleti için. Dolayısıyla ellerinden gelen  tüm yardımı batılı güçler lehine seferber ederler. Hatta kendi deyimleriyle itilaf devletleri nezdinde savaşın bir tarafı olurlar. Türkiye’de son zamanlarda söylendiği gibi Ermenilerin o dönemde mazlum olduğunu, mağdur olduğunu pek söylememiz mümkün değil. Çünkü Rus ordusu bünyesinde savaşan Ermenilerin sayısı yüz elli bin ile üç yüz binin arasındadır. Rus ve Ermeni kaynaklarında, İngiliz kaynaklarında bu sabittir. Ayrıca on bine yakın Ermeni gönüllü birliği de Osmanlı ordusuna karşı Kafkas cephesinde savaşmıştır. Yani Anadolu toprakları üzerinde bir Ermeni devleti kurabilmek için topyekün seferber olmuşlar, sivil Müslümanlara karşı onları katletmeye başlamışlar. Devletin güvenliğini tehlikeye düşürmüşler. Buna mukabil olarak devlet hem Müslümanların hem Ermenilerin can güvenliğini sağlayabilmek için onları ülkenin daha güvenli iç bölgelerine tehcir etmek durumunda kalmıştır. Bir de bildiğimiz gibi bu dönemde Ermenilerin bir buçuk milyon civarı bir kaybı olduğu söylenir. Bu yalandır. Biraz önce söylemiş olduğum gibi Ermenilerde bir sıfır ekleme alışkanlığı vardır. Savaş döneminde Ermeni kayıpları yüz elli bin civarındadır. Olsa olsa iki yüz bin civarında olduğunu söyleyebiliriz. Bu kayıpların da büyük kısmı cephede Osmanlı ordusuna karşı savaşırken ölenlerden oluşmaktadır. Yani Ermeni askerler Rus ordusuyla beraber Türklere kurşun sıkarken kurşun yemişlerdir.” AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Seyit Sertçelik, “Şu da çok önemli” diyerek şunları anlattı: “Son yıllarda Türk kamuoyuna karşı Ermeni çevrelerince bir ikna kampanyası başlatılmıştır. Bunu çok önemsiyorum. Titizlikle üstünde durmamız gereken bir konu. Zira 2015’e girerken, 1915’in yüzüncü yılına girerken Ermenilerin amacı şudur, Türkiye’de Ermeni soykırımı olmuştur diyen Türklerin sayılarını artırmak suretiyle 2015 yılına doğru Türkiye cumhuriyeti devletinin resmen soykırımı tanımasını isteyeceklerdir. Türkiye cumhuriyetinin uyanık olması gerekiyor. Kesinlikle soykırım iddiaları bir yalan projesidir. Savaş döneminde yaşanan bir trajedi olmuştur, ancak Ermeniler batılılar tarafından kullanılmıştır. Dolayısıyla bu trajediyi sadece Ermeniler yaşamamıştır, Müslümanlar da yaşamıştır. Soykırım yalanına Türk milleti olarak düşmememiz gerekiyor. Türk milletinden özellikle bu konu üzerine düşünmelerini, soykırım olmuştur diyen insanlara itibar etmemelerini kendilerinden özellikle istirham ediyorum.” Dursun Erkılıç’ın “O kadar güzel anlattınız ki, araya girilecek yerler vardı ama girmedim. Konuşmanızla ilgili şöyle tespitlerim var: Bir, aslında soykırım yoktur ama mukatele vardır diyenler bile bir yanılgı içinde çünkü cephede ölenlere mukatele sonucu öldü denemez, bu bir savaştır. İkincisi, 1915 olayları diyoruz, ama bu da bir sonuç. O sürece kadar çok olay var ve bunların anlatılması ve 1915 olaylarının sonuç olduğunun gösterilmesi lazım. Üçüncüsü, hal böyleyken biz neden kendimizi anlatamıyoruz ve neden Fransa büyükelçisinin, Fransa’ya iki buçuk milyon Türkün kaybolduğunu da anlatın demesinin gereğini yerine getiremiyoruz? Yani biz kendimizi niye anlatamıyoruz, ne yapmak lazım?” sorusu üzerine de, Seyit Sertçelik şöyle konuştu: “Maalesef doğru. Türkiye son yıllarda bu konunun üstüne yoğun bir şekilde eğilmeye başladı. Türk tarihçileri çok önemli çalışmalara imza attılar ancak 1980’lere kadar bu konuya çok fazla eğilmedik. Ermeniler yüz yıllık soykırım yalanını aşamalı aşamalı çok sinsi bir şekilde işlediler. Ermeni soykırımı dediğimizde bunun dört tane ayağı olduğunu görüyoruz. Tarihçiler biz buna ‘dört T planı’ diyoruz. Birinci plan, soykırım yalanını dünyaya tanıtmak. İkinci t planı, soykırım olduğunu tanıyan ülke sayılarını artırmak. İkinci t planı da maalesef başarıyla geçmiş durumdalar. Bu olayın üçüncü aşaması tazminat. Dördüncü aşaması toprak.”dedi.    
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çubuk Aksiyon haber ajansı gündem gazetesi

Cubuk-Aksiyon-Gazetesi-Haber-Ajansi-her-zaman-sizinle
MÜFİT ONBAŞI tarafından
21 Temmuz, 2020 10:41 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 11:47
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 2
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Çubuk Aksiyon haber ajansı gündem gazetesi öncelikle Çubuk ilçesindeki bir kaç sayılı haber siteleri arasında gündemi takip ederek okuyuculara doğru bilgileri sunmaya devam ediyor.

Sloganımız ilçeye dair ne varsa burada

İlçede birkaç sayılı haber sitesi arasında olan ve “Çubuk’a dair ne varsa” sloganı ile Çubuk’ta haber, reklam, tanıtım ve rehber görevi üstlenen Çubuk Aksiyon Haber Sitesi kuruluş tarihi 2008 yılından bu yana aralıksız okuyucusuna hizmet vermeye devam ediyor. Haber sitemizde sizlerle haberlerimizde tarafsız yayıncılığımız ile görselliğimizi her daim paylaşmaya devam edeceğiz. İsminin değişikliğiyle dikkat çeken Çubuk Aksiyon, sürekli yenilenip, güncellenmektedir. Çubuk'ta haber ihtiyacına cevap verebilen haber sitesi olma özelliği yanı sıra, okuyucularına haber alış verişi sağlamaya devam ediyor. Maddi hiçbir beklentisi olmayan sitemizde tamamen gönüllü ve fahri muhabirler ile sizlere haber sunuyoruz. Haber sitemiz okuyucularına sağladığı kullanımı kolay, hızlı okuma, güzel bir görünüm özelliği ile okuyucularına haber akışı sağlıyor. Okuyucularımızdan aldığımız bu güçle de yayın politikasını değiştirmeden yolumuza devam ediyor.

Çubuk Aksiyon Gazetesi Haber Ajansı doğru haber kaynağınız

Çubuk Aksiyon Gazetesi - Haber Ajansı - İnternet Haber Sitesi imtiyaz sahibi olan Müfit Onbaşı açıklamasında: "Okuyucularımızın bize göstermiş olduğu ilgi, yardım ve yorumlarından dolayı çok teşekkür ederiz. Görevimiz ve işimiz olan gazetecilik mesleğimizde doğru ve kesin bilgi içeren haber yapmak önceliğimiz olmuştur. Bu konuda bizi herkes tanır. Haber sitemiz artık ulusal haber siteleri değerinde bir görünümdedir. Çubuk hakkında her türlü bilgi ve öğrenmek istediğiniz her türlü arşivi ile zengin bir içeriğe sahip. Haber sitemiz sürekli güncellenen ve yenilenen tasarımı ile kullanıcıya, habere hızlı ve kolay erişim imkânı sağlıyor. Haber okumayı kolaylaştıran zarif görünüm ve ergonomik yapı sayesinde ziyaretçilerimiz, artık web sitemizde daha fazla zaman harcıyor" diyerek devam etti.

Çubuk Aksiyon Gazetesi Haber Ajansı takipçilerine en doğru ve kesin bilgi sunar

Sizlere, 15 yılı aşkın tecrübesi ve deneyimli kadrosuyla ilçeye özgü, haber, fotoğraf ve video üreterek okuyucularına sunmaktayız. Çubuk’un gündemini takip eden ve yine ilçenin güncel haberlerini sizlere aktarmaya devam edecek olan cubukaksiyon.com web adresinden istediğiniz her şeye kolayca ulaşılabileceksiniz. Günümüz teknolojisine, değişime ayak uydurmak için siz değerli takipçilerimizin fikir ve görüşlerini değerlendirerek, sitemizi daima hem güncel tutuyor, bilgi ve tecrübelerimiz ile sistemimizi hem güçlü tutuyor, hem de sürekli yeniliyoruz. Yine okuyucularımızın ve abonelerimizin görüş ve fikirlerini değerlendirerek doğru kaynaklardan bilgi alarak haber ekliyoruz. Okuyucularımızın haberlere yazdıkları yorumlardan güç alarak onlara en güzel haberler sunmaya devam ediyoruz. Bizi ziyaret eden bütün takipçilerimize teşekkürü bir borç biliriz. Bizi izleyen, takip eden herkese teşekkür ederiz.

İyi kötü gününüzde her zaman yanınızdayız

Çubuk Aksiyon Gazetesi Haber Ajansı olarak okuyucularımıza bazen acı kötü haber verdik üzdük, bazen de mutlu iyi haber vererek yüzünü gülümsettik. Çubuk’un gündemini an an takip ederek, yine ilçenin güncel haberlerini sizlere aktarmaya her zaman devam ediyoruz. Birçok okuyucumuz bizi takip ederek bir eşiniz dostunuz iyi ya da kötü haberini bizden okuyarak öğrendi. İşimiz ilçede iyi, kötü, güzel ve mutlu tüm haberleri sizlere duyurabilmek. İlçede tabi ki kötü olayların olmasını bizde istemeyiz. Ama koca 100 bini aşkın bir ilçe her şey olabiliyor. Doğru kaynaklardan kesin bilgileri alarak kimseyi mağdur etmeden elimizden geldiği kadarıyla haberlerimizi insanları incitmeden yapmaya çalışıyoruz. cubukaksiyon.com sitemiz ile şimdiye kadar birçok okuyucusu ile haber, yazı, resim ve video göstererek okuyucumuzun beğenisini kazanmaya çalıştık. Bundan sonra da hedefini şaşmadan, internet haber okuyucularına, kaliteli doğru kaynaklardan haberlerimizi yine siz değerli o okuyucularımızın yorumuna sunacağız.

Günümüzde sosyal medya hesaplarında bir çok sayfa tarafından yüzeysel başlık şeklinde verilen yazılardan öte gazeteciliğin en önemli kaynağı olan 5N - 1K özelliğinde haber yapmaktayız. Bu vesile ile internetin vazgeçilmezi sosyal medya da , Facebook, İnstagram ve Twitter’da büyük bir organik takipçi kitlesine ulaştık. Son olarak sizleri değerli okuyucularımızı aramızda görmekten mutluluk duyar, iyi çalışmalar dileriz. Enerjimize güç kattığınız için teşekkür ederiz. “Bir gün bizi ziyaret edeceğinizi biliyorduk. Aramıza hoş geldiniz. Artık şuan bizi siz dâhil herkes tanıyor”

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Apartman yangını mahalleyi korkuttu

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
18 Aralık, 2025 17:12 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 19.12.2025 22:27
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ankara'nın Çubuk ilçesinde 4 katlı apartmandaki bir dairede çıkan yangın söndürüldü. Yangın, Yıldırım Beyazıt Mahallesi Feyz Sokak'ta saat 14.00 sıralarında meydana geldi. Çubuk'ta 4 katlı binanın 3'üncü katındaki bir evde henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangını fark eden vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. Binada mahsur kalan kişiler itfaiye ekipleri tarafından güvenli bölgeye çıkarıldı. İhbar üzerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaklaşık 1 saat süren çalışmasıyla alevler söndürüldü. Dairenin kullanılamaz hale geldiği yangında polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.