“Çubuk Turşusu: Yeşil Altın, Rekorlar ve Kültürün Buluştuğu Festival”
Ankara’nın Çubuk ilçesinde üretimi yapılan “Çubuk turşusu”, lezzeti kadar ekonomik ve kültürel etkisiyle de öne çıkıyor. Bölge halkı tarafından “yeşil altın” olarak adlandırılan bu turşu, coğrafi işaretli statüsüyle hem markalaşma yolunda önemli bir adım attı hem de uluslararası pazarda dikkat çekmeye başladı.
Üretim Aşamaları Hasat, yaz aylarında başlayan sürecin ilk aşaması. Rekor sıcaklıklara rağmen çiftçiler, sabahın erken saatlerinde tarlalara girerek salatalıkları özenle topluyor. Hasat edilen ürünler, dereotu, sarımsak, acı biber, defne yaprağı ve sirkeli-limonlu salamura ile işlenerek yöresel tatlarına kavuşuyor.
İhracat Başarısı Çubuk turşusu, bu yıl rekor seviyede ihracat gerçekleştirdi. Salatalık turşusunun başta olduğu ürünler, ABD, BAE, Katar, Bahreyn ve Irak gibi 10 ülkeye ulaşıyor. Üreticilerin hedefi: 10 bin ton satış. Bunun yanı sıra 25 farklı turşu çeşidi de 25 ülkeye ihraç ediliyor.
Rekor Turşu ve Festival Çubuk turşusu, kültürel bir çekim gücü de taşıyor. 2018 yılında, 13. Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali’nde tam 1,5 tonluk dev bir turşu kavanozu hazırlandı ve “dünyanın en büyük turşusu” olarak Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na girdi.
Festivaller yoğun katılımla gerçekleşiyor. 14. festivalde yaklaşık 300 stantta 30 çeşit turşu ve yöresel ürünler sergilendi. 16. festivalde ise Polonya, Ukrayna, Slovakya, Kırgızistan, KKTC ve Malezya gibi ülkelerden halk oyunları ekipleri ağırlandı; festival yürüyüşlerle ve konserlerle zenginleştirildi. Bu sene yine 17.'si düzenlenecek festival ziyaretçilerini bekliyor.
Çubuk turşusu yalnızca lezzetiyle değil, ihracat başarısı, marka değeri ve kültürel organizasyonlarıyla da öne çıkıyor. “Yeşil altın” olarak adlandırılmasının hakkını veren bu turşu, yerelden globale uzanan bir başarı hikâyesi yazıyor. Üretim sürecinden dünya sahnesine, kültürel festivallerden ekonomik büyümeye, tüm yönleriyle Çubuk turşusu artık bir fenomen.